@atanayımyeter Açıkçası Uludağ Üniversitesi İİBF-İktisat 2007 mezunuyum ama söylediklerinin çoğuna katılmadığımı bildireyim.
-
İngilizce dil eğitimi dediğin (hazırlık bölümü dışında) sadece haftada 2 saatten oluşur.Zira hiç bilmeyenlere anlatılmak üzere,sıfırdan anlatıma başlanır.1 Senede haftada 2 saat ders görerek ne kadar İngilizce öğrenebilirsin ki? Bu süreç İngilizce Eğitim yapmayan veya hazırlık eğitimi olmayan tüm üniversitelerde aynıdır.Uludağ Üniversitesi'nde de aynı uygulama vardır. (İngilizce bilenler sene başında bu dersten muaf tutulur)
-
Sınıf olmaması daha iyi değil mi? Neredeyse tüm dersler geniş amfilerde yapılmaktadır ki bence bu uygulama bir üniversiteyi daha fazla üniversite kılıyor.Bütün sınıflardan öğrencilerin o derse girebilmesi uygulaması da bence yerinde bir uygulamadır.Şahsen ben kaçırdığım bir dersi başka bir bölümün dersine girip dinleyebiliyordum.Bu uygulama öğrenciler için kolaylık sağlıyor.Amfi soğuk oluyor demişsin,evet 400-500 kişilik amfilerde ders işlendiğinde zaman zaman soğuk olabiliyor ama bu dondurucu şekilde değil tabii ki.
3)Yoklama alınmamasının eğitimin kalitesine etkisini anlayamadım.Yoklama alınmaması da yerinde bir uygulama.Dersi dinlemeyen adam isterse gelmesin deniyor.Bunda ne sakınca var onu anlayamadım.Sen dersi dinlemek istiyorsan,gelir dinlersin.Başkalarının derse gelip gelmemesi bizi niye ilgilendirsin?
-
Şahsen ben de Umut Kırtasiye notu alıyordum ama İktisat'ın hocaları o notlardan hiç soru sormazdı.O notları alarak sadece nasıl soru gelebileceği üzerine fikir edinirdik. Eğer her Umut Kırtasiye notu alan dersi geçse ev arkadaşım 7 yılda mezun olmazdı.(7 yıl boyunca yaz okuluna da gitti)
-
Sertifika programları hakkında bilgi sahibimisiniz bilmiyorum ama benim de saçma bulduğum bu sertifikalı seminerler "aynı konseptte" tüm üniversitelerde faaliyet gösteriyorlar. Saçma konular ve saçma sertifikalar...Ama bu söylediğiniz Uludağ Üniversite ile ilgili değil.Marmara Üniversitesi'nde yüksek lisans yaptım.Orda da bu tarz saçmalıklar vardı.
-
Uludağ'daki hocaların sınavlarının zor olduğu aşikar.Fakat öğrenciler çok mu yetkin.Hiç unutmuyorum Zeynel Dinler'in Mikro İktisat dersiydi.Arkadan biri seslendi amfi'de.Hocam 7 yıldır bu dersi alıyorum halen geçemiyorum.Ne önerirsiniz?
Zeynel Hoca çocuğa şöyle dedi: Kitabımı kaç kere okudun?
Çocuğun cevap: Bütün kitabı mı?
Uzun lafın kısası her iyi not aldığımız kendimizi övmek,her düşük not aldığımızda hocaya beddua okumak, bir üniversite öğrencisinin temel motto'su olmuştur..
- Fakülte;Öğrencilerin %90'nının yaşadığı Görükle'ye 5 dakika mesafede olduğu için;herkes Görükle'de vakit geçiriyor.Bu arada Görükle'de Madrid gibi bir yer.Onu da belirteyim.Hiçbir üniversitede öyle bir ortam yoktur.
8)Öğrenci İşleri her üniversitede öyle.Sen Marmara'daki öğrenci işlerini görsen Uludağ'ı mumla ararsın
- Ben de okulu 4 yılda bitirdim,sadece 1 dersten kaldım ve 4.sınıfta verdim onu
ve yaz okuluna hiç gitmedim.Senin aksine bütün "ders kitaplarını" aldım ve fotokopiden hiç ders çalışmadım.
Uludağ Üniversitesi biter bitmez yüksek lisansa başvurdum Marmara Üniversitesine.Mülakatta bana mülakat kurulundan bir Prof.Dr; İktisadın beşiğinden geliyorsun,sizin üniversitede tez de var;tezin ne üzerineydi dedi, epey bir soru sordular ve hiçbir hazırlık yapmama rağmen cevapladım soruları.1.sıradan alındım yüksek lisansa. Bu arada GANO:2,65'ti. Sakın çok inek zannetme beni
Üniversite bitti,aradan 9 yıl geçti ve 9 yıl aradan sonra KPSS'ye hazırlandım.Puanlarımı daha önce belirttiğim için burada tekrar yazmayacağım ama senin aksine Ben Uludağ İİBF - İktisat bölümünü herkese öneririm.
Zeynel Dinler'den Mikro İktisat ve Güncel Konular dersi alınan;Ercan Dülgeroğlu'nun Kalkınma-Sanayi Ekonomisi dersi verdiği,Makro İktisat'ı Metin Özdemir'in anlattığı; İktisadi Düşünceler Tarihi'ne Nalan Ölmezoğulları'nın girdiği;Uluslararası Ticaret dersini Halil Seyidoğlu'nun verdiği bir üniversite.ve bölümden bahsediyoruz