https://youtu.be/fwFkwrDlon4
...
açılmadan önce kokusu içe çekilen bir mektup zarfı,
incinmesin diye yaprakları tek tek sevilen bir kitap gibi...
radyodan süzülen naif bir ezgi...
https://youtu.be/fwFkwrDlon4
...
açılmadan önce kokusu içe çekilen bir mektup zarfı,
incinmesin diye yaprakları tek tek sevilen bir kitap gibi...
radyodan süzülen naif bir ezgi...
@snc61 Kamu açıklarının borçlanmayla finanse edilmesinin, ekonomideki atıl fonları harekete geçirerek ekonomiyi canlandırması gibi bir şeydi Keynesyen görüşe yatkın biri olmalı diyerek Mundell dedim ben de
@adnan-ötüken Hayırlısı olsun, bekleyip göreceğiz
@adnan-ötüken
Açıklamaya göre, beş alandan ayrı ayrı 50 puanı geçen ve genel ortalamada da 65 puanı tutturan herkes mülakata kalacak. Şu kadar kişi mülakata kalır şeklinde bir şart görünmüyor. GSB Denetçi Yardımcılığı ilanında 60 kişi sözlü sınava kalacak diye belirtilmiş ama bunda sayı sınırı yok.
@coopdefood Teminatlı kısma karşılık ayrılmaz, kalanına ayıracaktık bildiğim kadarıyla.
@coopdefood Sayılar da belirtilmişti. 12.000 ya da 13.000'di, tam hatırlamıyorum ama.
...
dudağımızda balmumundan bir mühür, susuyorduk. ay, karanlığı ansızın bölüyor, saklı sevdamızı ortaya seriyordu. ne şikayetçiydik ne de memnun. kursağımıza takılan kelimeler birer birer saplanıyordu yüreğe, delip geçercesine. vakit var diyorduk, yarınımızı bilmeden. bekleyerek geçmişti ömrümüz; bir arının çiçeğe dokunuşunu, bir bulutun yağmura yenilişini, bir tırtılın kelebeğe dönüşünü... vazgeçmek olmazdı, böylesi bir kor kaç kez düşerdi yüreğe, kaç zindan bu kadar aydınlık olabilirdi? aniden bastıran sağanakta, sığınacak bir çatı altı gibiydi üstelik. öylesine güzeldi...
...
Saat 12’ye geliyor. Gecenin bu saatlerinde insanlar kısıyorlar seslerini.
Sessizlik bürüyor ortalığı. Ben de daha iyi duyuyorum dinlediğim müziği. Daha çok yitiriyorum tüm düşüncelerimi. Olmayan düşüncelerimi.
Uyuyabilmem için hiçbir neden yok. Uyanmam için de hiçbir neden yok.
Bu kelimeleri alt alta, yan yana dizmem için de. Bir gece. Diğerleri gibi. Bir ben. Diğer benler gibi.
Bugün eski ben’lerimden biri olduğumu duydum. Karşılıklı gülsek.
Gülebilir miyiz dersin?
-Tezer Özlü'den Ferit Edgü'ye
https://youtu.be/n8Ay38OllDM
...
İlk kar tanesi düştü göğümüze, çık gel vakit varken. Çay demlerim; ayvalı ıhlamur, elmalı tarçın kaynatırım dilersen. Dağımızdaki kardelenler yolunu gözlüyor, bir bilsen. Ellerin üşürse avcumda ısıtırım, yeter ki gel sen...
...
Midesini yakıp geçen bir sancıyla uyandı, gün henüz aymamıştı. Her zaman böyle olurdu, bir yürek sancısı ya midesine vururdu ya başına. Yatağında doğruldu, yanıbaşında uyuyan annesinin nefesini dinlemeye koyuldu. Onu da kaybedersem ne yaparım, diye düşündü. Hüzünden ölünmeyeceğini biliyordu. Aksine, inadına yaşar gibi yaşamaya devam ediyordun. Gülerken buluyordun kendini, ardından bir suçluluk duygusu kaplıyordu her yanını. Yorganın altında sessiz hıçkırıklarla karşılıyordun geceyi...
Yorgundu, genç yaşına rağmen bin yıllık bir ağacın yükü vardı omuzlarında. Yüzünde bir yaprak kıpırdamazken, içinde kasırgalar kopuyordu. Onu bitiren de buydu, hep tek başına, hep yalınayak yürüdü dikenli bahçelere...
Birden irkildi, duvardaki aksine çevirdi yüzünü, iç geçirdi:
'Benim hiç uçurtmam olmadı, seninki tellere takılmış belli. Biliyor musun, bir şeyi hiç yaşamamakla yaşayıp tökezlemek aynı şey değil. Bisikletim de olmadı mesela, dizlerim yara bere içinde kalmadı. Dünyayı küçük bir evin avlusu zannederdim, kapının ardını bilmezdim. Sokakta oynayan çocukların sesi, sesime karışsın isterdim. Hepsi bu...' dedi.
Bir türlü tamamlanmayan şeyler vardı, eksik yaşıyordu hayatı, ağır aksak.Kalktı yataktan, iliklerine kadar işleyen acıyı bir kez daha duyumsadı. Yürümeliydi, yapacak çok işi vardı, güneşi uykusunda selamlayacağı günleri görebilmek adına yola koyuldu: Düşlerinin aynası bir kağıt ve mürekkebi kayıp bir kalemle...
@iibfli_keynes İlanda yazıyordu sanırım, maalesef bazı gereksiz prosedürler mevcut.
@kizilderili Estağfurullah efendim Böyle güzelliklerle de ara sıra çarpışmasak nice olur hâlimiz.
...
-Sanırım sana aşık oluyorum. Bu, başıma ilk defa geliyor.
+Daha önce hiç aşık olmadıysan bunun aşk olduğunu nereden biliyorsun?
-Çünkü hissediyorum.
+Nerede?
-Karnımda, sıcacık. Daha önce hep bir yumru olurdu ama artık kayboldu.
+Artık karnının ağrımadığına sevindim ama bunun bir anlama geldiğini sanmıyorum.
@kizilderili
Bir kitabı ilk kez elime aldığımda rastgele bir sayfasını açıp okumak gibi bir alışkanlığım var. Bu Ülke'yi araladağımda bu satırlar çıkmıştı karşıma. Ne kadar temiz bir ruh hâliyle yazılmış değil mi, hiç kirletilmeden.
...
Bir insanı diğerine bağlayan en güçlü şey: Aşinalık. Şöyle bir sevmek: Biz şimdi seninle, ezelden aşina gibiyiz birbirimize. Sende bulduklarım başka bir sebebe sığmıyor. Ve şöyle bir özlemek: Senden uzakta her an sana doğru eksiliyorum, ancak seninle tamamlanırım.
-Rasih Aslantürk
...
'Maalesef' diye başladı söze. Maalesef, beyaz bir kağıdın tam ortasına damlayan, kocaman bir mürekkep lekesi gibi düştü içime. Sanki iki göğsümün ortasında bir yer, içine sıcak su dökülmüş çay bardağı gibi patladı, kırıkları ciğerlerime battı sanki.
-Mahir Ünsal Eriş
@sınavuzmanyrd Sol tarafta çok sıkıntı yok da sağ tarafı zapt etmek zor oluyor
https://youtu.be/tHqMq_OgTVo
...
yüreğin üstünde bir iz, faili kim belirsiz.
maviyi yolcu ettiğimiz zifiri bir gecedeyiz.
dilimiz suskun, göğüs kafesimizde bir çığlık; güneşi beklemekteyiz.
gül bahçesinde büyümedik belki ama papatyaları incitmemeyi iyi biliriz.
sesimiz kısılsa da biz hep aynı türküyü söyleriz.