2008 yılında 20 binlerle sıralamayla hiçbir bölüme girilmiyordu Mülkiye'de. 2011'de 13 bin sıralamayla kamu yönetimi kapatmıştı. Türkiye'ilk 15 bine giremeyen 2010'a kadar girmiyordu okula.2015'lere kadar okuldan çıkanların nerelere girdiği, kamu ve özel sektör alımlarının nasıl oldugunu hepimiz biliyoruz.
Birsürü hukuk fakültesi açıldı, insanlar senelik 20-30 bin lira vererek çocuklarını kendi şehirlerindeki hukuk fakültelerine yolluyolar ve bunların belli bir puan üzerinde oldugunu biliyoruz.
"En kötü hakim-savcı olursun" cümlesini duyduğumuz yılları biliyorum.
Okuldan iyi hocaların başka özel okullara gitmesi, kamu alımlarının azalması, hukuk fakültelerinin çokluğu ve gelecek imkânlarının iyi olması (avukat,hakim,savcılık), ingilizce eğitim veren kurumların öneminin artması (ki bunu yanlış buluyorum),Ankara'da alternatif SBF'lerin açılması, imkanı olanların İstanbul'da okumak istemesi gibi sebeplerle puanların ve eğitim kalitesinin düşmesi elbette inkar edilemez
Mülkiye bir gün geri dönecektir ama Türkiye'de sosyal bilim bitti.
Bununla ilgili İlber Ortaylı'nın ve Kemal Gözler'in makalelerini okuyabilirler.
İlber Ortaylı'nın 2018'de yazdığı ve benzer düşüncelerini de kitaplarında ve konuşmalarında dile getirdiği makalesi için :
https://www.google.com/amp/s/www.hurriyet.com.tr/amp/yazarlar/ilber-ortayli/rusyanin-mulkiye-mektebi-40752844
Kemal Gözler'in "Akademinin Değersizleştirilmesi üzerine" adlı makalesi buyrun:
http://www.anayasa.gen.tr/degersizlesme.htm
Değerlendirmelerini ona göre yaparlarsa makbule geçer.
Bir eğitim kurumu öyle bitti demekle bitmez elbet ama eğitim kökten biterse kurumlar zaten bitmiş demektir.