2018 İdari Yargı Sınavı
-
@hoffafd sadece makro ve mikro .
-
@zenginmemur Hukuk alan bilgin diger dallara kiyasla daha kotuyse dusunebilirsin ama degilse bence gerek yok. Cunku ornegin ben gecen sene gitmistim, ama cogu dersine devam etmedim. Ders islenirken kpss dersi gibi yuzeysel anlatan hocalari vardi. Bence dersneye git gel yol vs yapcagina test coz yeter:)
Tabi ilan gelirse ailem beni zorla yazdirmayi dusunuyor, suan bunu diyip ben gidersem yanlis anlasilmasin:) benim mantigima asla gitmemek yatiyor suan ama aileme dinletebilirmiyim bilmiyorum. Onlarda hani bi aksilik olmasin diye ic rahatlatmak istiyor sanirim. Kararsizim ama gidersem de belki alanlik ders alirim sadece usul gibi, siz o sekilde de dusunebilirsiniz -
kpss idare hukuku ile idari yargı sınavı arasındaki fark için bir örnek vereyim kpss de ayim ile danıştay arasındaki uyuşmazlığı kim çözer der ama idari yargıda önce örnek bir olay verir ve derki bu olaya hangi mahkeme bakar der idari yargıda usul sorar o yüzden usul ve muhakeme konularında direk kanun maddelerine çok abartmamak şartıyla çalışmanızı tavsiye ederim.mesela iyuk (idari yargılama usul kanunu epitopu 65 maddelik bir kanun günde 10 madde okuyun ezberlemeye uğraşmayın çalışın aşina olmanız yeteri sizin için mesela iyuk 20 madde b bendinde milli eğitim bakanlığı ile ösym sınavları konusundan bahsedilir işte dava açma süresi 10 gündür falan der bunun aynısı en dandik kpss hukuk kitabında da var.bunuda bilin
-
Kpss için
-
Temelim var diyorsanız a kadro ya da murat fasikül tekrar niteliğinde olur
-
Sağlam çalışcam diyorsanız murat 2 cilt kamu ve özel hukuk her ne kadar sıkıcı da olsa piyasanın en iyi kaynaklarından
-
657 nin konu kitapları da iyidir ama kamusu zayıf özel iyi
-
Kutluay hocanın kamuyu kullanıyorum orta seviye ne çok özet ne çok ayrıntı bazı şeyler pratikleştirmiş o açıdan bakılabilir amaben beğenmedim nedense eksik geldi bana
Hakimlik için ;
Temel varsa monopol ders notları
Temel yoksa tek tek kitaplar ( ikinci sayfa ,savaş,themis..)
-
-
Adalet Bakanlığından açıklama geldi .
2017 yılı ve 2018 yılı 5.500 hakim ve savcı atamasindan bahsediyor . Yine açıklık yok şuanda Sınav var bir kısım zaten 2017 den atanacak. Bu sayı dahil ona. -
@suigeneris Hocam buradan idari için bi fikir yürütemeyiz değil mi?
-
️️sayııı güzel. bu bi yıl içinde 2 alımın geleceğini gösteriyor bence.
Tek tereddüdüm baharda sadece avukat gelir mi diye, cunku aralikta avukatlardan alinmadi,bilemiyorum ki ya amann. Bu arada ben de bi duyum almistim, bahsetmek istememistim kaynagi annemin günü cünkü ama günde söyleyen teyzenin esi iyi bi görevde, o yüzden baharda idarinin gelecegine dair bi hafif umut daha olmustu bana. Size umut olur mu orasini bilemem tabi, benden soylemesi:) -
@politics06 burda sınav ilananinin alımı veya ilana cikalacagindan bahsedilmemiş. Ataması yapilacaklardan bahsedilmiş . Şuanda 2017 yılının stajlarida var . Birde Aralık sınavına girip ordan atanacaklarida hesaplarsak pekte bişi kalmıyor . 2018 de alım zaten olacak . Ben mayisa idari yargı gelicegini düşünmüyorum . Gelirse oda Aralık olur 100 kişi oda .
-
@suigeneris hiii hocam 2017yi de dahil etmisler demeksimdi anladim. ozaman sayi cok da iyi degil ozamanneyse,hayirlisi
-
@kismetnasip Bak bu kaynağa güvenirim işte Bütün duyumların harmanlandığı yerdir altın günleri :)))
-
@kismetnasip evet ..
Atamalar üzerinde durulmuş ve 2017 -2018 yılları için açıklama yapılmış . -
24 Aralık 2017 Adli Yargı Hakimlik ve Savcılık yazılı sınavına girecek arkadaşlara bir kaç önerim var.
Sabahlara kadar ders çalışıp boşuna uykusuz kalmayın. Emeğinizin karşılığını hiçbir zaman alamayacağınızı iyi bilin. Günde 12-14 saat çalışıp her konuyu en iyi şekilde öğrenmek için emek sarf etmeyin. Sosyal hayatınızı bu hedef için bitirmeyin. Aynı evde yaşadığınız ailenizin yüzünü gün içinde hiç göremeyecek kadar derse yüklenmeyin. Bayramlarda dahi ara vermeden odanıza kapanıp ders çalışmayın. 100 soruluk sınavda 90-100 arası doğru yapıp derece ile yazılıyı kazanırsam mülakatta "Bu çocuk derece yapmış hak etmiş, kazansın" diyeceklerini sanacak kadar APTAL olmayın. Elinizde avucunuzda kalan iki kuruş para ile ailenizi de maddi anlamda zor duruma sokarak gidip en iyi soru bankalarını, konu anlatım kitaplarını, deneme sınavlarını almayın, boşuna masraf yapmayın. Bu yöntem tarafımca 3 kez denenmiş ve sonu hep hüsran olmuştur.
Nasıl olduğu önemli değil Hakim-Savcı olayım yeter bana mı diyorsunuz ? O zaman şunları yapmanız kesinlikle şansınızı artırır:
-
Yazılı sınav için kendinizi heba etmeyin. Çıkmış soruları çözün ve kanun okuyun. Ucundan kıyısından mülakata kalacak puanı alsanız yeter. Mümkünse 80 üzeri puan almamak için elinizden geleni yapın. 80 üzeri kazanan insan yoğunluğu 80 altı kazananlardan daha azdır. Alımı yapan muhteremler iyi puan alan insanlara pek hoş bakmaz "Biz bunu alırsak yüksek puan aldım hak ettim kendi emeğimle kazandım gibi düşüncelere girer emirlerimize uymaz bize boyun eğmez. Biz iyisi mi zar zor kazanmış kişileri alalım hak etmeyerek kazandığını bilsin ve bize karşı duyduğu o mihnet duygusuyla istediğimizi yapsın" diye düşünür.
-
Aslında bunun için biraz geç kalmış olabilirsiniz. Şöyle ki Hükümetin desteklediği belli cemaat, tarikat ve cemiyetler vardır. Bakanlıklar bunlar arasında pay edilmiştir. Bilirsiniz. Üniversite zamanınızda bunlarla bağ kurup onların sadık bir elemanı olmanız gerekirdi. Ama yine de üzülmeyin hiçbir şey için geç değildir bir yerlerden aracılar vasıtasıyla bu yapılarla iletişime geçmeye çalışın. Şansınız varsa bu yapıların hakimlik mülakatları için yetkililere yolladığı "Toplu Listeye" girer ve mülakatı kazanmayı mülakata girmeden önce garantilersiniz.
-
Cemaat, tarikat veya cemiyet işleri bana uzak derseniz malum partiye kapak atmaya çalışın. Hangi parti olduğunu iyi biliyorsunuz. Sakın ha " İyi de hakimlik ve savcılık için siyasi parti ile ilişki olmamalı bu Hukuki bir kaidedir" diye düşünmeyin. Malum partinin teşkilat üyelerinin 60 puanlarla nasıl hakimlik mülakatından geçirildiğini, 90-95 alan insanların nasıl elendigini TBMM'de bağıra bağıra dile getirdiler bunu nasıl bilmezsiniz?
-
Bunları yapmam ama bürokraside sağlam dayılarım var diyorsanız hiç durmayın hemen kapısının önünde sabahlamaya başlayın. Ben 3. Mülakatıma Adalet Akademisinde girerken ortamdaki diğer adaylardan öğrenmiştin "Ön Mülakat" olayını. Siz şimdiden bilin ve dayınızdan ricacı olarak sizi bakanlık tetkik hakimlerince gizli kapaklı yapılan uzun kuyrukların oluştuğu ön mülakata sokmasını sağlayın.
-
Tüm bunları tabi ki mülakata girmeden çok çok önce yapmanız gerekiyor. Çünkü mülakatı geçecek kişiler daha mülakatlar yapılmadan önce belirlenmiş oluyor. Kendinizi mülakatta sorulan soruyu bilmek için heba etmeyin. Basit bir prosedürden başka bir şey değil bu. Bilmiyorum demekten çekinmeyin zaten 10 saniye cevap hakkınız var dayınız işinizi hallettiyse soruyu bilip bilmemeniz ZERRE kadar önemli değildir. İçinizi ferah tutun.
-
Mülakata girip çıktınız. Sonucu beklemeye başladınız. Aylar sürer açıklanması. Sanki gerçekten bir değerlendirme yapılıyormuş izlenimi vermek için uzatırlar süreyi ama asıl uzamasına sebep olan "Referans Savaşları"dır. Nedir mi referans savaşları ? Dayısı en sağlam olanın kazanacağı bir savaştır. Kazanacak kişilerin nihai listesi belirlenirken en sağlam dayısı olanları almak isterler. Bu yüzden size torpil olan kişinin sürekli bu sürece müdahale etmesi gerekebilir. Ve mülakatlar açıklanmadan önce torpiliniz sizi arayıp "Hayırlı olsun kesin şekilde öğrendim listedesin" demediyse kazanamadığınızı bilin. Kendinizi ona göre hazırlayın. Gerçi "hayırlı olsun" denilen bazı durumlarda tersi olabilir ama bu istisnadır. Mülakatın mülakattan önce kazanıldığını unutmayın.
-
Gerekli prosedüre uydunuz ve sonuç "BAŞARILI" oldu diyelim. Hemen bu sonucu gerçekten hak ettiginize kendinizi inandırmış olarak bulacaksınız. Bu durum sizi bile şaşırtabilir ama şaşırmayın. Elenen yüksek puanlı insanların haklı serzeniş ve isyanlarını gülerek karşılayacaksınız. Oyunu kuralına göre oynayıp kazanmış olmanın verdiği haklı gururu yaşayarak bu kişilere "Kazanamayınca hemen kazananlara çamur atmaya başladınız. Bakın kazanamamanız yerinde bir kararmış bunu ispatladınız" diyeceksiniz. Hatta sizin de çok iyi bildiğiniz gibi sadece bir prosedür olan adam başı 10 saniye süren ve kesinlikle yetkinliği ölçmeyen mülakat prosedürünün gerçek bir hak eden-etmeyen paratoneri olduğuna kendinizi inandıracaksınız.
-
Tüm bunları yaşadıktan sonra telefon numaranızı değiştireceksiniz. Üniversitede aynı sırada oturduğunuz insanlarla muhatap olmamak için her mecrada araya mesafe koyacaksınız. Ve tüm bunları sahip olduğunuzu düşündüğünüz "Hakimlik vakarı ve liyakati" adına yaptığınıza kendinizi dahi inandıracaksınız.
-
Kazandım çok şükür artık torpil dayı işleri bitti diye sevinmeyin. Her şey yeni baslıyor. 1.5 yıla yakın sürecek bir staja tabi olacaksınız bu sürenin sonunda mesleğe kabul edilebilmek için yine dayınızdan birilerinin "Olur" alması gerekecek. Mesleğe başladınız diyelim yine dayınızdan ricacı olacak ve Hakkari, Şırnak vb yerlere gitmemek isteyeceksiniz. Dayınız sağlamsa bir kez bile doğu yüzü görmeden 1. sınıfa ayrılacaksınız.
SONUÇ: Kazananın mı yoksa kaybedenin mi gerçek kazanan olduğu belli olmayan bir süreçte kendinizi bulacaksınız. Üniversite yıllarında kurduğunuz "Hak, hukuk, adalet, hakkaniyet, liyakat" gibi ulvi kavramların hepsinin içinin boşaltılmış ve sadece birer siyasi enstrümana dönüştürülmüş olduğunu göreceksiniz. Bazılarınız üzülecek bu duruma bazılarınız ise "Ne yapalım hayatın gerçekleri bunlar biz de oyunu kuralına göre oynayacağız" diyecek. Bu anlattıklarım KESİNLİKLE kazanan tüm adaylar için geçerli kriterler değildir herkes bu şekilde kazanmıştır diyemem ama şurası kesin ki kazananların büyük bir çoğunluğluğu bu şekilde kazanmıştır. Bakanlık son mülakatın kazananlarını liste halinde yayınlamadı bile (teamüldür her mülakat sonucu liste yayınlanırdı) bu başlı başına ne denli torpillerin ve haksızlıkların döndüğüne delildir. Yazdıklarım hayal ürünü değildir defalarca derece yaparak elenmiş birinin tecrübeleridir. Uydurma en ufak bir bilgi yoktur hepsi bizatihi gerçeğin ta kendisidir.
Konuyu nihayete bağlayacak olursak, cemaat tarikat, cemiyet vb yapıların "toplu listeleri" ile kazanmışsanız sonunuzun FETÖ gibi olacağı günleri kovalayacaksınız. Çünkü bileceksiniz ki toplu listesi ile kazandığınız bu yapılar gün gelir de iktidarın kuyruğuna basarsa grubunuz bir terör örgütü ilan edilecek ve siz de iltisaklı olmaktan dolayı ihraç edileceksiniz. Belki yurtdışına kaçacaksınız. Ya da iktidar değişecek ve yeni gelen siyasi irade sizin cemaat, tarikat, cemiyet veya siyasi partinize hoş bakmayacağı için belki ihraç edilmeyeceksiniz ama hep en kötü yerlere sürgün edileceksiniz.
Dayı olarak kendine grupları değil de kişileri seçenler bu konuda biraz şanslı olacak anlayacağınız.
Ve biz ülkece her geçen gün "Siyasal İslam" ın, kendilerini en has müslümanlar olarak tanıtan dincilerin bu haksızlıklarına tanıklık etmeye devam edeceğiz. Her geçen gün; Liyakatin, Hak ve Hukukun ayaklar altına alındığı, işlerin rica ve mihnetlerle yürütüldüğü, memuriyetlerin neredeyse hepsinde torpilin ve adam kayırmanın kol gezdiği bir ülkede yaşamaktan yorgun düşeceğiz. Bir HUKUK devleti olan TÜRKİYE CUMHURİYET'inin günden güne nasıl bir KABİLE DEVLETİ haline getirildiğini büyük bir ızdırapla seyredeceğiz. Ama unutmayacağız ki şimdi FETÖ'cülerin düştüğü duruma düşecekler ve "Ayarını bozukları adalet kantarı gün gelecek onları da tartacak". Haklarına girdikleri, ekmekleriyle oynadıkları, umutlarını yıktıkları, adil davranmayıp dışladıkları insanların vebâllari yakalarını iki cihanda da bırakmayacak. Tez zamanda ilahi adaletin tecelli edeceği o günleri görmek nasip olsun inşallah.
-
-
YAZİ ALİNTİDİR ARKADASLAR .
-
İnsanın içini burkan üzücü ve maalesef ki haklı bir yazı
-
@kilici dimi:) bencede:))
-
Mülakat sonuçlarının etkisiyle yazılmış duygusal bir yazı. Nasip bu işler.
-
@suigeneris sadece hakimlik için değil kurum alımlarının geneli böyle
-
Morelim bozuldu ya !!! Baya bir saf misim
-
Necip Fazıl'a,
"Allah, deveyi iğnenin deliğinden geçirebilir mi?" diye sormuşlar."Evet geçirir" demiş.
Bunun üzerine "deveyi mi küçültür, yoksa iğneyi mi büyültür?" demişler.
Necip Fazıl, İlahi kudretin sonsuzluğunu ifade babında, şu cevabı vermiş:
“Ne deveyi küçültür, ne iğneyi büyültür. Gökteki yıldızları senin gözbebeğine sığdırdığı gibi, vızır vızır geçirir” demiş.
O yüzden dostlar, Allah yeterki ol desin. Buna inanın ve tevekkülle hayırlınızı istemeye devam edin. Olurda bir gün hakkınız yenirse de O’nun adaleti her şeyden keskin. Mazlumun sahibi Allahtır.
-
@suigeneris hocam açıklamayı bulamadım ben. bağlantısını mesajla atabilir misiniz