Kültür-Sanat / Bugün hangi kitaptan kaç sayfa okudunuz? Okuduğunuz kitaptan bir bölüm/anekdot paylaşır mısınız?
-
Cezaevinde kalkmakta olan iki hükümlünün, şartlı tahliye kurulunun önüne çıkması planlanmış. Hükümlülerden biri kurulun huzuruna 11.27' de çıkıyor. Diğer hükümlünün kurul önüne çıktığı saat ise 13.15. Suçlar ve ceza süreleri aynı.
İlk hükümlünün şartlı tahliyesine izin verilmezken, karar ikinci hükümlü için olumlu. Neden? Kararda etkili olan şey ne? Irk mı? Görünüş mü? Yaş mı?
Bin yargı kararının alındığı 2011 tarihli bir çalışmaya göre ana etken, yukarıda sıralananlardan herhangi biri değil, daha çok açlıktı. Bir hükümlünün şartlı tahliye şansı, kurulun yemek molasının hemen sonrasına denk gelmesi durumunda en yüksek değer olan yüzde 65'e çıkıyor, ama bir oturumun sonuna doğru değerlendirilen hükümlü için en düşük değer olan yüzde 20'ye iniyordu.
Yani farklı ihtiyaçlar önem kazandıkça, kararlardaki öncelik sıralamaları da değişir; koşulların değişmesi, değerlendirmelerinde değişmesine neden olur.
DAVID EAGLEMAN-BEYİN
SGK mülakatında sıram yemek molasının hemen sonrasındaydı. Belki bu nedenle şansım biraz artmıştır -
![0_1493840218627_Screenshot_2017-04-30-17-50-04.png](Yükleniyor 100%)
-
En çok yazmayı özlediğim başlıklardan biri burası
"Dışı sükût ile zâhir, derûnu mahşerdir..."
-A. Hamit Tarh
-
Sevgili Bilge;
-
Yine çarşamba, yine perşembe, işte cuma! cumartesi..
hele bu ertesiler yok mu ertesiler?
bu ertesiler,
o kendilerini bir şey sanan
insanlara benzerler…
Sait Faik Abasıyanık -
Bazen hissedebileceğim her şeyi hissetmiş olduğumu ve bundan sonra da asla yeni bir şey hissedemeyeceğimi düşünüyorum.
-
Nevzat Kösoğlu - Tarihe Konuşmalar
#herzamanokunacakkitaplar
-
Neşeli olmayı bilmediği için hep kendisini suçlamıştı. Böyle durduk yere mutsuzluk üretebildiğine göre, mutlaka bir şeyi yanlış yapıyor olmalıydı. Ama Mutluluk Sınavı'nı geçememek kendi kabahati değildi belki de. Hüzünlü olmak insanın kasten işlediği bir cürüm değildi. Belki de doğuştan böyleydi o. İllaki mutlu olmaya çabalamak daha uzun boylu olmaya çabalamak kadar beyhudeydi...
#ElifŞafak#HavvanınÜçKızı -
"bir de yalnızlık var, onu da hesaba katmak lazım. ilk başlarda onsuzluk sanıyorsun bunu ama değil, basbayağı yalnızlık işte. aynalarda kendini görmekten sıkılacak kadar yalnızlık, yatağa yattığında kendi kokunu duymaktan öğürecek kadar... kimseyi istemiyorsun yanında, ama durup durup da yalnızlıktan şikayet edesin geliyor. bir şeyden şikayet edebilmek için bile insan lazım. öyle hileli bir şey bu. istiyorsun ki hep senin terk edilişinden bahsetsinler, hep seni yalnız bırakana lanetler okusunlar topluca, 'sen de ne çok severmişsin be kardeşim' desinler, "hak etmiyor, kızgın alevlere gelsin inşallah; sen hiç üzme kendini!' deyip hep sırtını sıvazlasınlar. olmuyor ama. bir dinliyorlar, iki dinliyorlar. sonra bir bakıyorsun, sen anlatırken onlar telefonlarıyla oynuyorlar, saatlerine bakıyorlar, sigara paketinin naylonundan çiçekler yapmaya uğraşıyorlar. senin de içinden gelmiyor işte ondan sonra, kendi kendine kalıyorsun. 'hay ben böyle aşkın ıstırabını!' deyip kalaylayamıyorsun çünkü, aşk da senin ıstırap da. ondan sonrası aynada kendi yüzün, yatakta kendi kokun, evin içinde şikayet bile edemeyeceğin, kendi dağınıklığın."
Mahir Ünsal Eriş - Olduğu Kadar Güzeldik
-
Yakup Kadri - Yaban
-
"Ah tanrım ne uzun bir zaman dilimidir insan ömründe bir anlık mutluluk. Sırf bunun için bile yaşamaya degmez mi ? " Dostoyevski- Beyaz Geceler
-
Ayarsız Dergi'nin Mayıs sayısından
-
*Hiçbir Şey Benim Değil
Milletler için olduğu gibi insanlar için de en büyük mesele bağımsızlıktır. Fakat imkanı var mı?Benim olan bana ait gibi görünüyor. Halbuki ben daima benim olana aitim. Mülkiyeti tartışma götürmez yegane şey "benlik" olmak icap eder. Fakat işin derinliklerine inecek olursak, kimseye bağımlı olmayan, başlı başına mutlak unsur nerede?
...
Benliğimi parça parça sökecek olsam, onda, hep dışarıdan gelmiş parçalar ve kırıntılar buluyorum. Her birinin üzerine kaynağını gösteren etiketlerini koyabilirim. Şu annemden, bu ilk dostumdan, ötekisi Rousseau veya Stirner'den bana geçmişti. Bütün bu aldıklarımın bilançosunu yapacak olsam, benliğim boş bir şekil, içinde tek reel şey bulunmayan bir kelimeden ibaret kalıyor.Bir sınıfa, bir millete, bir ırka aitim ve ne yaparsam yapayım, kendim çizmediğim bu sınırlardan kurtulmaya muvaffak olamayacağım. Her fikir bir akisten, her hareket bir çalmadan başka şey değil. İnsanları yanımdan kovabilirim; fakat çoğu, tek başıma kaldığım halde, görünmeden, bende yaşamakta devam ediyor.
Giovanni Panini-Gog**
İnsan biriktirmek insanlarında birikmek bu olsa gerek... -
@Hayatım-Sınav "insanlarında birikmek".. çok anlamlı çok yoğun..Peki ya biriktiğini zannedip en çok ihtiyaç duyduğun vakitte aslında kovanın dibinin delik oluşunu,onca suyun boşa aktığını farketmek..kovanın dibinin delik olduğunu farketmediğine mi yanasın yoksa kovanın başında dolmasını beklerken harcadığın zamana mı...? Hüsrân.......
-
@bombiksmori Buna büyümek deniyor maalesef
-
@Hayatım-Sınav bu yıkımın tek faydası beraberinde getirdiği tecrübe yani"büyümek",pişmek
-
@bombiksmori Yıkım lafı çok doğru olmuş, çok can yakıcı ama kaçınılmaz
-
Kahramanlar hep öyle üçgen vücutlu olmaz.
-
@karakalpaklı hocam gönderdiğiniz pasajın başlığı bana bir şarkıyı hatırlattı;
" Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim
Yüreğimde bir çocuk,cebimde bir revolver".. -
@bombiksmori 90 nesline revolver dersen tabi akla ilk o şarkı gelir.:)