İçini Dökmek İsteyenler...
-
@sbf1983 hocam bizde eski foçadaydik bugün çok beğendim .Yarın da nereye gitsek diye düşünüyorz gümüldür nasıl?
Bu arada iyi bayramlar iyi eğlenceler -
@aroma hocam abimlerin yazligi var burada yengemin ailesin de. Bagevi de yengemin ailesinin. Özdere tarafinda kusadasi yolu uzerinde gümüldür. Malum bayram cok kalabalik yollar vs. Sigacik,cesme, alacati zaten guzeldir. Ama tavsiye verecek kadar hakim degilim buralara:)
-
@aroma size de iyi bayramlar hocam:)
-
3 gündür sosyal medyada şöyle tipler türedi; bilmem nerde çalışıyorum çok mutsuzum kendinizi kpss için perişan etmeyin kümse ya benim gibi iliklerine kadar işsiz kalmadı ya da dalga geçiyolar
-
Ben üç kez kaymakamlık mülakatından elendim. Babam ve annem kaymakam olmamı çok istiyordu. Özellikle de babam. Son elenişimi babama söyleyemedim. 2 ay sakladım. 2 ay boyunca bana “mülakat sonuçlarınız hala açıklanmadı mı” diye sordu. Elendiğimi öğrenemeden vefat etti. Bir zamanlar çok can sıktığımız hadiselerin aslında çok basit ve değersiz meşgaleler olduğunu anlıyorum. Değmezmiş. Allah’tan makam istemek bizim dinimizde doğru değildir. Peygamber efendimiz, kendisinden valilik isteyen bir sahabeyi geri çevirmiş, bu gibi dünyevi makamların tam olarak onu talep edenlere verilemeyeceğini, çünkü hırsa ve menfi temayüllere sebep olacağını söylemiş, bu makamlarda hiç gözü olmayan başka bir sahabeye valilik makamını emanet etmiştir. Keşke, devlet büyüklerimiz, halihazırda çalışan başarılı idarecilerimiz kaymakam olarak atasa, temsili ehemmiyete haiz yerlere yapılan atamalar daha adil olsa, siyasetçilerin kapıları aşındırılmasa ya da referans mektupları hatır gönül işleri için yazılmasa. İyi olurdu değil mi.
Demem o ki, kazanamadığınız mülakatlar için üzülmeyin, sahip olduğunuz sevdikleriniz için sevinin. -
@polisiye-roman Başınız sağolsun, Allah rahmet eylesin ve babanızın mekanı cennet olsun inşallah. Ölüm bütün cümlelerin sonuna gelen nokta gibi, cümlenin tamamlanması şartı da yok üstelik, ansızın oluyor ve karşısında elimiz kolumuz bağlı. Allah, kalan sevdiklerinizle huzurlu,sağlıklı,mutlu bir ömür nasip etsin, sizlere sabır versin.
-
@plansız çok teşekkür ederim arkadaşım. Herkesin, sevdiklerine ayıracağı zamandan fedakarlık ederek hazırlandığı sınavlarında başarılı olmaları temennisi ile hayırlı bayramlar.
-
Bayramdan zerre kadar keyif alamadım bir an önce de bitse de bayram sonrası ilan gelsin diye beklemekten
Tabi gelirse...
Böyle böyle içimizdeki çocuk öldü işte -
@polisiye-roman, içinde söyledi: İçini Dökmek İsteyenler...
Ben üç kez kaymakamlık mülakatından elendim. Babam ve annem kaymakam olmamı çok istiyordu. Özellikle de babam. Son elenişimi babama söyleyemedim. 2 ay sakladım. 2 ay boyunca bana “mülakat sonuçlarınız hala açıklanmadı mı” diye sordu. Elendiğimi öğrenemeden vefat etti. Bir zamanlar çok can sıktığımız hadiselerin aslında çok basit ve değersiz meşgaleler olduğunu anlıyorum. Değmezmiş. Allah’tan makam istemek bizim dinimizde doğru değildir. Peygamber efendimiz, kendisinden valilik isteyen bir sahabeyi geri çevirmiş, bu gibi dünyevi makamların tam olarak onu talep edenlere verilemeyeceğini, çünkü hırsa ve menfi temayüllere sebep olacağını söylemiş, bu makamlarda hiç gözü olmayan başka bir sahabeye valilik makamını emanet etmiştir. Keşke, devlet büyüklerimiz, halihazırda çalışan başarılı idarecilerimiz kaymakam olarak atasa, temsili ehemmiyete haiz yerlere yapılan atamalar daha adil olsa, siyasetçilerin kapıları aşındırılmasa ya da referans mektupları hatır gönül işleri için yazılmasa. İyi olurdu değil mi.
Demem o ki, kazanamadığınız mülakatlar için üzülmeyin, sahip olduğunuz sevdikleriniz için sevinin.Kaymakam, ilçede Cumhurbaşkanının idari yürütme vasıtasıdır.(5442/27)
Hangi liyakat hocam
-
@adam-keeynes, içinde söyledi: İçini Dökmek İsteyenler...
Eskiden knight oynayıp sagopa kajmer dinlerdim. Bilmem ki dünya kupası falan vardı. Tarkan,mustafa sandal, yalın falan vardı piyasada hep. Cs 1.5 oynardık mahalledekilerle. Sene 2005 falandı. O zamanlar her şey güzeldi ne bileyim. Ne dünyadaki makamlar, mevkiler,paralar, tatiller bana o zamanki mutluluğu asla veremeyecek. Bundan mütevellit artık dünyadaki somut herhangi bir nesneden mutluluk beklentim kalmadı. Belki jeneresyonla alakalı bir durum belki başka bir şey bilmiyorum. Diyeceğim şu ki güzel olan her şey eskide kaldı.. En azından benim için
Yazdıklarını okuyunca kendi mazim gözlerimin önünden geldi geçti bir an..
Lise yıllarım ( 2001 - 2005 ) Counter Strike ( Assault, Dust, İnferno, Mansion, Italy ) ve Half Life ( Crossfire) oynamak ile geçti. Lisede en büyük derdimiz üniversiteye giriş sınavıydı ki ona da lise sonda kulak astık. Dünya Kupası izlemek, Sticker toplamak, Kurtlar Vadisi, Manga ( Bir kadın Çizeceksin ), Yalın ( Zalim ) o dönemin başlıca efsolarıydı. Sentello, Tiziano Ferro Perdono onları saymıyorum artık : ))
Yıllar geçti mezun olduk üniversite kazandık yine bir oyuncu grubunun içinde bulduk kendimizi. Üniversiteye sabahın köründe Adapazarı Ekspresi ile git Kampüse bile çıkmadan adamlar haydi Pese Winninge Countera diyip maç atmaya giderdik.
Üniversite bitti çok şükür askere gittik geldik evlendik çoluk çocuk sahibi olduk devlet memuru olarakta işe başladık aynı döngü devam etti. Pes 13 senin Mortal Kombat benim falan oyunlar devam etti: )))️
Demem odur ki bir yerde takım elbiseleri çekmiş 8 -10 kişilik bir kafile görürseniz biliniz ki iş çıkışı Counter Strike 1.6 atmaya gitmiş çocuksu hallerini terk etmeye niyetli olmayan adamlardır onlar.
Sokakata taso peşinde koşan, birdir bir, uzun eşek, Kuka, 9 taş oynayan son nesildir .. -
@polisiye-roman Amin, sizede hayırlı bayramlar dostum. Ne demişler "Nasipte varsa gelir Çin'den, Yemen'den. Nasipte yoksa ne gelir elden."
Hayat uzun bir yol; hâyır bildiğimizde şer, şer bildiğimizde hâyır olur da belki hiç anlamayız belki sonradan idrak ederiz.
Sisteme gelince baştan aşağı düzeltilmeyi bekliyor, bizler acısını yeterince çekiyoruz, bizden sonrakiler çekmez inşallah. -
@famefabre varsa şekliniz, ice world’e bekleriz
-
2013 yılımda bu sürece başladım. Malum yüklü bir sayıda gelen vmy ve guy ilanları kpss a sürecine yönelik bir kariyer planlaması yapmama vesile oldu. Oturdum aileme açtım konuyu, desteklediler. "Arkandayız oğlum" demeleri hala dün gibi aklımda. Bir de o sıralar farklı bir memlekette yaşayan kız arkadaşım var her şeyime destek olan. Hatta üniversitedeki son senemde 22 ders verip okulu bitirmemde bana karşı baya bir desteği vardı.
Hem sevdiğin hem de ailen arkandayken başaramayacağın şey yoktur inancı ile kpss a serüvenine başladık. Üniversitedeki son senemden alışkanlık olduğumdan baya iyi bir tempo ile derslerime çalışıyorum, her şey planlı programlı gidiyor. Bu arada da kız ardaşımın kalbi ile ilgili problemleri var. Ritim bozukluğu yaşıyor. Yani düz bir yolda bile 30 metre yürüdüğünde kalp atışları düzensizleşiyor, yoruluyor. Hiç unutmuyorum Ankara`daki ilk buluşmamızda sözleşdiğimiz yere gelememiş, yorulmuştu. Telefon ile arayıp ben yanına gitmiştim. Öyle bir kaldırımda oturup mahçup gözlerle bana bakıyordu. "Gelemedim, yoruldum,beklettim seni" dedi üzgün üzgün. "Bir gün ben yorulurum,sen beklersin" dedim gülerek.
Kpss süreci kurduğumuz hayallerle beraber devam da ediyor bu arada . Güzel puanlar alıyordum. Kurum sınavlarına da girmeye hak kazanmıştım. Kurumun sınavını da kazandım. Heyecanla mülakat sonucunu bekledik, olmadı. Sonra tekrar girmeye hak kazandım ve tekrar olmadı. Benden çok üzülüyordu bu duruma tıpkı ailem gibi. Ama güzel gelişmelerde yaşıyorduk. Kalp rahatsızlığını yenmiştik. İki yılın ardından artık çok daha rahat gezip daha uzun yürüyebiliyorduk. Hatta A 101 den aldığımız mütevazi kahvaltılıklarla; dar ve dik merdivenli, asansörü olmayan bir apartmanın 3.katında oturan kardeşimin evine geldiğimizde "hastalığın bahane, hepsi seni sırtımda merdivenlerden yukarı taşımam için, hadi atla bakalım" deyip güldüğümüz günleri anımsatıyorduk birbirimize.
Yıllar geçiyor tabi bir yandan. Güzel bir puanım var ve yine kurum sınavı bekliyorum. Süreç zor ilerliyor ama her fırsatta birbirimize destek oluyoruz. Tam bu sıralar bir gün telefonda onunla konuşurken hastaneye gittim ben doktor bir şeylerden şüpheleniyor dedi. Dur bakalım hayrolsun dedik. Birkaç gün sonra da öğrendik zaten. Kanser olmuştu. Ameliyat olup atom tedavisi alması gerekiyordu. Atladım gittim tabi hemen yanına. Onu gördüğümde tıpkı ilk günkü buluşmamızdaki gibi bana baktı. " Hep seni yoruyorum ben " dedi. "Bir gün olur ben de seni yorarım" dedim ve güldüm yine.
Zordu hastalık süreci. Ameliyattan çıktığında hasta bakıcı sedye ile getirdi, aldım yatana yatırdım. Gözlerinin etrafına bulaşan tentürdiyot kalıntılarını temizledim. Tek çocuk, bir annesi vardı yanında bir de ben zaten. Baba 2001 krizinde iflas etmiş. Kısa süre sonrada beyin kanamasından vefat etmiş adamcağız. Çok özlerdi babasını. Birazda onun yerine koydu beni. Bir şey için ona kızdığımda " sanki babam gibi kızıyorsun, hiçbir şey diyemiyorum" derdi.
Zor oldu ama bunu da atlattık. İkinci hastalığı da yenmiştik. Yıl 2016 olmuştu ve henüz yenemediğimiz tek şey kpss süreci, kurum sınavları ve elenilen mülakatlardı. Yaşadığımız bu süreçlerde bile hala birbirimize destek oluyorduk. Ben idealist biri idim. O da benim destekçim. Ailem ile birlikte bana çok inanmıştı.Bir buçuk yıl kadar önce ikimizinde tanıdığı bir mali müşavirin yanında işe başladı. O ön muhasebede kendini geliştirip mali müşavir olacak ben de vmy ve kaymakamlık mesleği için çabalamaya devam edecektim. Böyle planladık önümüzdeki süreci. Her zaman yaptığımız en iyi şeyi yapıp yine birbirimize destek olacaktık.
Dört beş ay kadar sonra bazı şeylerin değişmeye başladığını hissettim. Sanki eskisi gibi değildi. Telefonla bana ulaşamadığında merakından telaşlanan insanın eski telaşı yoktu gibi. Yoğun ve düzensiz çalışma saatleri olan bir yerdi çalışıyordu. Yoruluyordu da haliyle. Ona yordum bende. Bu tempoya alışık değil bir de ben yormayayım diyordum. Nede olsa önceliğimiz birbirimize destek olmaktı.
2018 yılının sonlarına doğru baya bir sınav peş peşe geldi. Kafamı kaldırmaya fırsatım yoktu. O sürecin sonunda bir gün şaka ile karışık bir konuşmamız sırasında "Senin de bu sınavlarından gına geldi" dedi. Birbirimize bir tane bile kırıcı sözümüz yoktur bizim. 6 buçuk yıl sonunda yaralamıştı beni bu söz. Deyilecek lafım vardı ama psikolojisi kötüydü ve psikiyatrik ilaç da kullanıyordu o süreçte, yine yormayayım dedim ve yine sustum. Zaman ilerledikçe de değiştiğini ve bize eskisi gibi bakamadığını,baksa da göremediğini hisseder oldum.
Aslında biliyordum bunun nereye gideceğini. Hani bazen çoğumuza olur ya saniyeler sonra cereyan edecek olan olayı görürsün, bilirsin ama bir şey yapamazsın. Aynı onun gibi.
Diğer yandan kazandığım kurum sınavlarının mülakatlarına yine giriyor açıklanacak olan sonuçları bekliyordum. İlk olarak açıklanan 2 mülakat sonucum olumsuzdu. Defalarca yaşadığım şey ve yine bunu yaşıyordum. Son olarak istanbul guy sonuçları açıklandı. Listeye baktım, ismimi gördüm. Sonra sayfayı yenileyip tekrar baktım ve yine ismim orada duruyor. 6 yılın sonunda kazanmıştım. İdealimdeki mesleğe ulaşabilmek için bir adımdı bu. Defalarca şükrediyordum yaradana. Hala da öyle. Sonuçta kazanmıştım. Ama içimde o sevinç yoktu. Her fırsatta şükrediyor ama sevinemiyordum. İlk anneme söyledim. Çok sevindi sonra bana baktı, oğlum sen sevinmedin gibi sanki dedi ? Benim gibi 6 yıldır emek verip kazanamayan arkadaşlarım var, şükürler olsun ben kazandım. Galiba onun şoku var dedim.
Sonra onu aradım. Söylediğimde çok sevindi. Biliyordum olacağını sadece zamanı ne zaman gelecek onu bilmiyordum dedi. Onun sevincinde bile bir şey eksik gibiydi. Eksik olan kendisi idi. Benim için çok seviniyor kendisi için sevinemiyordu. Bunu demese de ben anlayabiliyordum artık. Çünkü benim de sevinemememin sebebi buydu. Yıllarca hayalini ve sevincini 2 kişilik kurduğun, gücünü o iki kişi arasındaki sevgiden aldığın, yorulduğunda oraya yaslandığın, süreç ağır gelip ağladığın zamanlarda belli etmediğin ve yine o sevgiyi düşünüp toparlandığın, seni güçlü kılan, ayakta diri tutan bu değerli bağ ,sevdiğin insan için eskisi kadar da değerli değildi. Bunu belki dillendirip söylemiyordu ama ben "eskisi gibi değil"i hissedebiliyordum.29.06.2019 öğle saatlerinde son telefon konuşmamızı yaptık. 6 aydır gittiği psikolog ile görüşmelerindeki konu aslında benmişim. Yaşadıklarımızı psikologa anlatınca, doktor "siz birbirinize sevgili değil ebeveyn olmuşsunuz" demiş. Telkinleri bu yönde imiş. Ayrılmanız gerek yoksa ileride mutsuz olursunuz kanaatinde imiş.
Bunları bana söyleyememiş uzun bir süre. Tahminimce sınav ve mülakat sürecimi etkilememesi için. Son konuşmamızda da bana ,ben eskisi gibi tutkulu değilim. Ben de bir problem var ve eğer biz evlenirsek seni üzeceğimi düşünüyorum. Ama vazgeçemem ben senden. Bu hayatta bir annem bir sen var. Arkadaş olarakta olsa yanımda kal dedi ağlaya ağlaya.İnsan hayatında bazı anlar vardır. Öyle bir acı yaşarsın ki bilirsin, bu geçmeyecek ve kalacak hep.
Bir anda neye üzüldüğümü ve bu acının neye karşı olduğunu anlamadım:
_Hem dostum hem arkadaşım hem babam hem de sevdiğimsin sen benim diyen birinin, bugün benim tutkum kalmadı deyip asıl bizi biz yapan kıymetli olan değerleri es geçmesine mi
_Hayatımda bir annem bir de sensin. Öyle kıymetlisin benim için demesine mi
_Bana annemden sonra sensin diyen ve bunu hissettiren birini bırakıp gitmek zorunda olmama mıAslında biliyordu benim nasıl bir adam olduğumu. Bu durumda gideceğimi ve kendimi gitmek zorunda hissedeceğimi. Kalamazdım, kalmadımda. Ağlamaklı ses tonuyla karşılıklı helallikler verildi ve 7 yıllık beraberlik bitti.
Annesi ile birlikte evlerinde beni misafir ettikleri ilk gecede, sabah uyandığımda karşımda rahmetli babasının fotoğrafı vardı. Kalkıp asılı olduğu duvara doğru yürüdüm ve "emanetin, emanetimdir" dedim.
Emanetin gibi korudum,sakındım,sakladım ve sevdim.
Ama daha fazla müsaade etmedi içinde bulunduğum bu çarpık düzen.
Liyakat ile hak ederek istediğim mesleğe ulaşma idealimin bu ülkede yıllarımı alması müsaade etmedi.
Müsaade etmedi kimseye minnet etmeden bu yolda yürümem.
Ve birini gerçekten severken, asıl kıymetli olan değerlerin görülemeyişi müsade etmedi.
Affet.
Gitmek zorundaydım. -
Önce üniversite kazanmak, sonra iş bulmak, sonra yuva kurmak ve en son aile sahibi olmak. En değerli hangisi sorusunun cevabı elbette aile sahibi olmak. Ama süreci kendi isteğin gibi sondan başa veya sondan ortaya koyamıyorsun. O halde diyorsun ki, bu nasıl bir sistemdir ki hepimizi aynı şekilde düşünüp, aynı yollardan geçirmeden rahat ettirmiyor. Farklı yol ve metodlarla düzen kuranlarla tanışmak en büyük keyfim olmaya başladı.
-
@kaizen sigara içmiyorum ama buna yakardım. Çok ama çok zor Rabbim sabır versin...
-
@kaizen Acımasızca geçip giden zamandan, geriye kalan sadece yalnızlıklarımızdır... Allah kolaylık versin
-
Olmayacak işler aşlar peşinde koşmuşum mecburen, koşarken çok düştüm çok yaralandım ama beni mahveden yanlış yere koşmuş olduğumu görmekti. Geri de dönemiyorsun. Bu sefer farklı olacak diye bir inancım da yok sonuca yönelik ama gerçekten bu sefer değecek değdi dedirtecek sonuca tek başıma hazır olacağım. Bitti dediğim yerde başlamadım sadece biteceği yere kendimi hazırlıyorum böyle. Yolda düştüm, kalkıyorum devam ediyorum ya işte o devam aynı olmuyor,olmasında...
-
@kaizen çok etkilendim, ikili ilişkilerde hep bir yol bulunur diyorlar, ya bu doğru değil ya da üzgünüm... Mesleğinizi zamanında elinize aldıktan sonra da bu hicranı yaşayabilirdiniz, bunun aksini iddia etmek kolay değil. Umarım hakettiğiniz , gönlünüzdeki meslek için devam edecek şevki azaltmazsınız...
-
@falanfilan Temennim azaltmadan devam edebilme yönünde. Umarım hayat utandırmaz. Teşekkür ederim.
-
@adam-keeynes @North-remembers Amin. Çok sağ olun.