DüdüklüTencere2 tarafından gönderilen iletiler

@frie.list, @crazy-lawyer989, @asdfghasdfgh
hocalarım bu hesap için gülüyordunuz ama maalesef gerçekleşen de bu oldu. Gönül isterdi ki çok daha fazla kişi faydalanabilsin bu alımdan, bak ben bildim muhabbeti değil kesinlikle; gülüp alay eder tavırlarda karşılık vermiştiniz, belirtmek istedim.

@düdüklütencere2, içinde söyledi: 2020 Vergi Müfettiş Yardımcılığı Alım İlanı

@rabia89
Hocam şimdi hangi tahminde bulunsak puanı sınırda kalan arkadaşlar kötü algılayacak.

Ama 875 kişi girecek bu sınavadan yola çıkarsak
bu yıl ilk kez girip de bu puan aralığına giren 200 kişi var desek gerisi geçen yıl bu yıl aynı kişiler desek iki yılın toplamı gibi düşünüp 875'i ikiye bölmeye gerek kalmadan diyelim ona 675 kişi. hadi düz olsun tek yıl bazında 700 kişi.
kaç farklı puan türünden alıyo 7 mi ? tam olarak eşit bir dağılımla 7 farklı puan türünün her biri için başvuran sayısı ortalama aynı ağırlıkta olmayacağından ve 7 farklı puanı arasında uçurum olan kişiden ziyade bu puanlar arasındaki farkları az olan kişi sayısı daha fazla olduğundan bu 700'ü 7 farklı puan için 7'ye bölmek yanlış sonuca ulaştıracak kaba taslak 3'e böl desek 233. hadi onu da yap düz hesap 250.

herkesin başvurduğu durumda bu hiçbir istatistiğe dayanmayan hesapla 250.'liğe denk gelen puanlara tekabül eder diyeyim.

tabi bu puan aralıklarının istatistiklerini tutanlar varsa ya da mükerrer puanların sayısını az çok daha yaklaşık tahmin edecekler varsa hesabın rengi değişir. tahminimin ucunu açık bırakıyorum.

misal benim 89,6 olan puanımdan başvurdum, o puanda 180. miyim 184. müyüm neyim bakmadım şimdi.

bana 87 altına düşmez gibi geliyor açıkçası ama dediğim gibi istatistikler sallama tamamen yani tutmaması olası

@duha
Açıkçası maliye notlarımda şu şekilde yazmışım ama hatırlamazdım.
-Bütçe hakkına ilişkin ilk metin: 1215 Magna Carta
-TR'de bütçeye ilişkin ilk düzenleme: 1855 Bütçe Nizamnamesi
-TR'de bütçe hakkına uygun bütçe hazırlanmasına zemin: 1876 Kanun-i Esasi
-TR'de bütçe hakkına uygun olarak hazırlanan ilk bütçe: 1909 (ilk modern bütçe)
-TR'de ilk bütçe mevzuatı: 1911 Muvazene-i Umumiye

@yelloww
Hocam var öyle mülakat teknikleri ya. Psikoanaliz mi denir artık ne denirse çok da hakim değilim işin o ayrıntısına. Bu kez çok alakasız olacak ama şöyle bi şeyden bahsedeyim, bir arkadaşım survivor mülakatlarına kalmıştı, spor vb. tüm aşamaları geçip. Mülakatta sürekli bir sorgu hali gibi üstüne gelinen soru bombardımanı oluyormuş, bazense duygularını bozmaya çalışır derecede. Ve bu arkadaş en olumsuz tavırda dahi yüzündeki hafif tebessümü bozmamış. Ona rağmen ''agresif'' çıkarak elenmiş. (inşallah bana gora'dan bir sahneyi sıkmamıştır) Yani tam onun anlattığı şekilde aktarmış olmayabilirim ama bu minvalde bir şeyler anlatmıştı.
ve bu sonuca, gözünün, gözbebeğinin hareketlerinden, sürekli takındığın tebessümün saliselik reflekslerinden ya da sadece sırf sinirli olduğumu belli etmemeliyim diye aslında hangi tavrı takınmayı tercih ettiğinden bile varmayı sağlayacak teknikler varmış.

Dediğim gibi çok alakalı değil ama söylemeye çalıştığım şey bu dahi mümkünken yazı metodundan çıkarım yapılabilmesine olanak sağlayan bir teknik bunun yanında çok daha olabilirtesi mümkün geliyor açıkçası.

@ztrkrdvn
Olur. Başlığın amacı açısından da daha faydalı olur.

@ztrkrdvn
Ben de 2018'den beri bu sürecin içersindeyim. 2018 puanı mağdur olanlardanım. Benim hakkımda bir başkasının söylemiş olduğu 2020 ile girdi bu sürece lafına ne diye tamah edip üzerinden devam ediyorsunuz ki.

Öte yandan bu referans konusunda eğer bu kadar katı gözle bakıyorsanız duruma, onsuz olmayacağına asla ihtimal vermiyorsanız, sizin bu yolda kürek çekiyor olmanıza motivasyon sağlayan kaynak nedir ? Burada büyük bir paradoks oluşuyor.

Ayrıca kot pantolon kazak diye bahsettiğiniz kişiyi bilmiyorum ancak; böyle durumlarda her ihtimali düşünmek lazım. Misalen; mülakatının olması gereken gün bir önceki başka bir mülakatı olumlu açıklanan ancak burayı daha çok isteyen bir adayın, mülakat gününde diğer kurumundaki evrak teslim işleri olduğundan dolayı mülakatı bizimle aynı gün yapıldı. Bak mülakat gününde gelemeyen bir adaydı bu sonuçta. Ancak durumu bunu gerektiriyordu ve uygun olan orta nokta sağlandı.
Aynı bu şekilde; kot pantolon kazak dediğiniz kişinin belki de o gün berbat bir kaderi vardı, belki takım elbisesi hiç akla gelmicek şekilde son anda kötü bi olaya maruz kaldı, belki o gün takım elbiseyi bile düşünemeyecek kadar kötü bir şey yaşadı.. Ve bu durumu belirtti. Bu ihtimaller çoğaltılabilir.

Bu gibi durumlar ihtimal dahilindeyken kurumu ya da yarın birgün bünyesine girmek isteyeceğiniz birimleri direkt olarak karalama propagandasına yönelmek yanlış bir tutum.

Kalın sağlıcakla. Sabırlar diliyorum.

Adamın 2-3 soruya cevap veremedim bu kötü bir mülakat mıdır diye ''ortaya'' sormuş olduğu soruya, teknik bilgiden ziyade iyi mükakat-kötü mülakat ayrımı öğrendiğimiz, bildiğimiz kadarıyla budur diye elden geldiğince bilgi paylaşıyoruz. Konunun gelmiş olduğu hatta dönüşmüş olduğu tartışmaya bak.

Hiç denmesin kendini kurtaran sanki düne kadar aynı yolun yolcusu değilmişiz gibi unutuyo buraları, bırakıyo gidiyo diye. Hakkı budur bu ortamın.

@ztrkrdvn
Alacağın cevabı merak ettiğini sanmıyorum sen kafanda not vermişsin. Bu işin bunsuz olmayacağına eğer bu kadar eminsen seni bu yolda tutan motivasyon nedir peki ?

@estergon-kalesi
Alışkınım nasır tuttuk zaten.

@kpsslik
Bilmiyorum hocam. Yanlış anlaşılıyor bazı arkadaşlar tarafından bu konularda kendimce ne araştırıp ne öğrenip ne uygulamaya çalıştıklarımı paylaşmam. Ahkam kesme olarak görüyorlar.
Yukarıdaki mesajımda mülakat konusunda tecrübeli olduğum söylenemez diye de belirtmiş olmama rağmen.

Neyse yukarıda attığım video 22.55'ten itibaren bu konudaki birçok soruya cevap olabilir, ki benim için olmuştu.

@marsiyal
Hocam, bunun ne önemi var. Dediğim gibi burada mülakatta şuna mı dikkat edilir buna mı dikkat edilir, şöle yaptım iyi mi kötü mü gibi sorular soruluyor, sonuçta bu sorular ortaya soruluyor. Ve ben de bu konuda ne öğrenmişsem, hatta bakın bunu dinlemiştim vaktinde buradan da bu şekilde şeyler öğrendim şeklinde video dahi paylaşarak, yani alıntılayarak konu hakkındaki bildiğim ne varsa elimden geldiğince onu paylaşıyorum.
Söylediklerimde yanlış bir şey varsa o kısmı düzeltirsiniz.
Bundan gerisi; ''2-3 soruya yanlış cevap verdim, bu mülakatım kötü geçmiş anlamına gelir mi'' sorusuna cevaben verilmiş fikirlere, bu konuda ben şunları biliyorum araştırdığım kadarıyla diye ifade edilmiş fikirlere amaçsızca saldırmaktan ibarettir.

@bulut25
Hayır hocam yanlış anladınız. Elbet ki diğerleri uygun değil demek değil söylediğim. belki ufak bir nüans farkıdır, belki kurumda kalıcılığa işaret eden bir duruma sebep oluşudur, bu belki ikametgahtır, belki çok küçük bir ayrıntıyla milimlik bir öne geçiştir vb. çoğaltılabilir.
Ben sadece mülakata nasıl hazırlanılmalı konusunda vaktiyle ciddi araştırma yapıp ciddi kafa yorduğum için bu konudaki çıkarımlarımı paylaşıyorum.
Yalnızca iyi mülakat tanımı nedir, öğrendiklerimle bunu aktarmaya çalışıyorum.
Zira attığım video da dayanaklarımdan biridir bu tanımlamada.

Yani olay ben değil, bu konuda yapmış olduğum araştırmalardan elde ettiğim neticeleri paylaşmak, o bilgiyi paylaşmak.
Yani ben kendi tecrübelerimi değil mülakata hazırlanırken mülakata nasıl hazırlanmalı mülakatta nelere dikkat edilmeli konusunda araştırdıklarımı paylaşıyorum aslında. Ve sadece not düşüyorum bunlara dikkat ettim ve olumlu oldu diyerekten.
Ve bunların dışında hiçbir anlam taşımıyor söylemek istediklerim.

@düdüklütencere2
22:55'ten itibaren dinlemeye başlayarak tam olarak ne demek istediğim daha kolay anlaşılabilir.
https://youtu.be/VOJAgGKtK2g?t=1375

@theekonomist
O başka bir konu hocam.
Ben kendimce iyi mülakat-kötü mülakat tanımının ayrımını yapmaya çalıştım sadece.
İyi mülakatın tanımının; teknik bilgiye de sahip olmakla birlikte asıl olarak hal, tavır, hareket, baskı altında durumu göğsünde yumuşatma, kendine güven, kendini ifade edebilme, pratiklik gibi karakteristik özelliklerden geçtiğini ifade ettim.
Ve dediğiniz faktöre de çok takılmamanızı tavsiye ederim, eğer iyi mülakat tanımına ''fazlasıyla'' uyduysanız. O bu tanıma yeterince uyamayan adaylar için önemlidir olsa olsa.

@düdüklütencere2
İfade etmek istediğim şeyi örneklerle açıklamam gerekirse;

Örneğin; asit-test oran nedir denildiğinde, dön. varlıklardan stokların çıkartılıp kısa vad. yab. kaynaklara bölünmesi ile elde edilen ve genelde 1 olması istenilen orandır dediğinizde bu tabi ki doğru tanımdır ancak; ''bu oran 1'den düşük çıkarsa bu işletme için her şey bitti, durumlar çok kötü anlamına gelmez, çünkü; bu oranlar bir anlam taşısalar da tek başlarına çok büyük anlamlar taşımazlar, bir bütün halinde bakılması gereken oranlardır. Bu oran 1'den düşük çıktığında, bu oranın içinden sadece stokları devre dışı bıraktığımız ancak hala ticari alacaklar bulunduğu için ticari alacak devir hızı oranının yüksek çıkması bu durumu domine edebilir.'' şeklinde cevabınıza devam edebilmek faydanıza olacaktır.
Misalen olumlu sonuçlanan bir mülakatımın ilk sorusunun bağlantılarıyla gelinen nokta idi asis-test oran nedir sorusu ve verdiğim cevap bu şekilde olduğu için başka bir oran sormadılar dahi. Birçok arkadaşa birden fazla oran sorulmuş halbuki.
Ve ilk sorudan güzel bir cevap verebilmenin güveniyle de aynı şekilde enerjim yüksek geçti mülakat.

Örneğin; kıymetli evrak nedir diye başlayan bir soru, daha sonra kambiyo senetleri özeline girip, sonrasında bono ve çekin farkı nedir sorusu ile devam edip, en sonunda bu fark üzerinden kurumun kendi özelinde ilgilenebileceği bir durumla birleştirilerek farazi bir olay sorusu ile noktalandı.

Örneğin; okun yasasını kendin bir tanım olarak bilirsin, seni bıraksalar şiir gibi söylersin belki ama karşımdaki kişi kağıda yazmaya kalksan en az 3-4 satır sürecek kadar bir şeyler söyledi ve en sonunda dedi ki bu anlattığım nedir ? 2-3 saniye düşündüm ve koca cümlelerinden içinden çekebildiğim yalnızca işsizlik ve büyüme idi; işsizlik ve büyümeyi tek potada eriten yalnızca Okun Yasası geldi aklıma ve Okun Yasası dedim şükür ki o imiş. Yani sen kendin tanım yapmayı beklerken karşındakinin kendine göre tanımı kafanı allak bullak edebilir. Sonrasında formülü vs. ile devam ettik.

Örneğin; ilgili bakanlığın bağlı kuruluşları sorulduğunda, bunları sayarken bir noktada durdurup, o noktada söylediğim kurumun başkanı soruldu. İlgili bakanlıkla ilgili bir etkinliğin adını söyleyip bunu kimin düzenlemiş olduğu soruldu. Çok şükür ki doğru cevapları verebildim.

Bu şekilde 20-25 civarı soru ile karşılaştım ve çok azı sadece sorunun cevabı verildikten sonra bambaşka bir soruya geçilen sorulardı. Geneli basamak halinde sorulardı.

Bu nedenle mülakat hazırlığı yalnızca tanım bazında yetmez diye düşünüyorum.

Çok tecrübeli olmasam da mülakat konularda ki bahsettiğim mülakat guy mülakatı olmasa da, olumlu sonuçlanmış olmasına dayanarak en azından ilk kez mülakata girecek adayların kafasında bir şeyleri belki netleştirmesine yardımcı olur diye bu örnekleri vermek istedim.

@yenikeynes
Kitaplar daha çok bir soruya karşılık gelen dar tanımlar şeklinde. Mülakatlarda ise bir soru sorulduğunda, o soru, aslında; her verilen cevapta bağlantılı bir soruyla daha çoğaltılarak komple konuya değinileceğinin habercisi olabiliyor.
O yüzden kitaplar sözel olarak tanımlamakta sıkıntı yaşadığınız kalıplar için faydalı yalnızca ama tek başına yeterli olmaz diye düşünüyorum. Bir sistem halinde bağlantılı şekilde ilerleyen notlarınız da konunun tümüne hakimiyet açısından, en azından bir konu ile bağlantılı değinilebilecek diğer noktaların haritasını kafanızda tazelemek açısından gerekli.

@düdüklütencere2
Duvar gibi yazıyı bi yere bağlamadan bırakmışım.
Diyeceğim o ki; 2-3 soruyu bilmemek tasalanmayı gerektirecek bir durum değil.
Hepsini bilmek tabi ki daha güzel ancak daha önemlisi komisyonun oradaki gözlemi birlikte çalışmak isteyebilecekleri bir kişiyi karşılarında görmek üzerine.
Tabi bunlar benim gözlem ve kanaatim.

@deen
Hayır. Ancak; bilemediğin sorularda yarın birgün uzman olarak anılacak bir kişinin girmeyeceği hareketler sergilediysen, sorunun cevabını verebilmek adına şekilden şekile girdiysen maalesef bu kötü anlama gelebilir belki.
Zira, zaten mülakata kalmanı sağlayan puanın ile teknik bilgi olarak yeterliliğini göstermiş esasında herkes.

Elbet ki mülakatta teknik bilgi babında da boş olmamak lazım ama mülakatta daha önemlisi yarın birgün sana denilecek olan uzman unvanının verilebilmesine müsait tavırlarda ve karakterde olman.

Yani diyelim bir insan 100 üzerinden 100'lük teknik bilgiye sahip olsun, ama; sorulara cevap verirken panikten ilkokul çocuğu gibi görünsün ya da halini hatrını sorduğunda bile cevap verirken sesi kendi içinde kaybolsun ya da sürpriz bir soruyla karşılaştığında tüm ezberi yerle bir olup yorum yaparak soruyu savuşturamasın. Maalesef ki bu kişiyi nasıl müfettiş, denetmen, uzman yapabilirsin, nasıl idarenin temsili yüzü olmasına imkan verebilirsin ?

O yüzden teknik bilgi babında çok saçmalamış olmamak kaydıyla bilemediğiniz 2-3 soruda paniklemeden bilmediğinizi rahatça dile getirip kendinizi ifade edebildiyseniz bu kötü bir izlenim anlamı taşımaz.

Elbet ki teknik bilgi olarak tüm soruları eksiksiz cevaplamaksa diğer faktörler de olumlu iken tabi ki avantaj sağlayacak bir durumdur. Ama diğer faktörler olumluyken.

@cnsu
Bu puanları alan insanlara kaybetti denilemez hocam, henüz istediğini alamadı denilebilir ancak.
Bu puanları alan insanlar, kesinlikle bu yollardan bi şey olacağı artık belli olan, işin bu kıvamına gelmiş insanlar. Sadece bir yerlerde bekleyen nasibinize kadar biraz daha sabır.

@merasim34
Böyle saygı duyularak bakılan bir meslek, üst üste 2. kez aynı faciayı hiçbir şekilde yaşatmayı göze almaz diye düşünüyorum ama elbet ki temkinde fayda var.
Benim gözüme batan kısmıysa, değişiklik meğişiklik derken sürecin uzaması konusunda hissedilen rahatlık. Bu rahatlık 2 ay da uzatır 1 yıl da uzatır bir rahatlık hali gibi gelmeye başladı gözüme.
Ama komple iptal olması açıkçası kendi adıma ihtimal verdiğim bir durum değil. Elbet ki her zamanki kadar temkinli olmak gerekli.