Tamamen belirsizlik icinde nereye gidecegimizi neye calisacagimizi bilemez bir halde buluyoruz kendimizi. Hayatimizin en verimli en etkin oldugumuz cağda hayatin 2-3 yilini iyi ezber yapanin kazandigi bi surece bagliyoruz. Elbette emek veren, sabir gosteren bu zorlu asamalari gecebilen insanlarin da aradan siyrilmasi icin bir sinav ve eleme sistemi olmali. Ama bu sekilde degil.
Bizler bu verdigimiz emekleri, ulkenin kalkinmasi için, daha iyi bir yere ilerlemesi icin vermemiz gerekirken belirsiz sinav takvimleriyle, uzayan sureçlerle, belirsizlikle birlikte boyumuzu aşan kitaplari 5-10 kere okuyup ezberlemek için harciyoruz. Bazen durup duşunuyorum. İktisatta yuzlerce teoriyi test usulu bir sinav icin oturup ezberliyorum. Benim bu ezberlemem iktisat ilmine bir katkisi olacak mi? Hayir olmayacak. Peki bu teorisyenler, iktisatcilar ulkelerine hizmet ederken bizim gectigimiz yollardan mi gectiler? Hic sanmiyorum. Akillarini ezberlemek için degil de bir şeyler uretmek için harcadiklari çok açik. Sosyal bilimler dersleri oturup ezberlenecek dersler degil bizzat hayatin icinde arastirilip gorulecek tecrube edilecek bilimler. Ama nedense yalnizca ezberliyoruz. Hep ezberliyoruz....
Evvela koca bir egitim sistemi bastan yapilanmali bizim sorunumuz kesinlikle en temelde basliyor. Orasi da egitim sistemi. Her sokak basinda bir iibf olmamali.. neyse
Olmasi gerekeni birakip olana bakarsak, bence diger arkadaslarin da dedigi gibi;
-sinavlarin belli bir takvim olmali
-referans faktoru ortadan kaldirilmasi icin mulakatlarin videoya kaydedilmesi, yayinlanmasi, denetlenmesi saglanmali
-bunu da havuzdan soru cekme usuluyle yerine getirmek mumkun olabilir.
Az cok mulakattan cikan biri boylece verdigi cevaplardan hareketle asagi yukari bir puan hesabi da yapabilir. Beklediginden asiri dusuk gelmesi durumunda denetimi cok kolay olacaktir.