TercihiniYap Forum
    • Kayıt Ol
    • Giriş
    • Arama
    • Kamu Rehber
    • Kategoriler
    • Okunmamış
    • Güncel
    • Popüler
    • Kullanıcılar
    • Gruplar
    1. Ana Sayfa
    2. plansız
    3. En İyi
    P
    • Profil
    • Takip Edilenler 0
    • Takipçiler 14
    • Konu 3
    • İleti 1711
    • En İyi 1198
    • Tartışmalı 0
    • Gruplar 0

    plansız tarafından gönderilen en iyi iletiler

    • RE: Ne Yiyelim (Löp Löp Ne Yuvarlayalım)?

      @secret Kırık Oklava'ya yediğimiz içtiğimiz bir yana muhabbete gidilir, yeri ayrıdır, hatıralar yad edilir. Siyasalın tam karşısında eskiden Adı Tekin Mangaldı şimdi Ata Mangal olmuş, orası da fena değil öğrenciliğimden beri giderim tavsiye edilir 🙂

      DİĞER içinde yayımlandı
      P
      plansız
    • RE: 2018 Sayıştay Denetçi Yardımcılığı İlanı

      " ...
      Sıkıntıdan içim doldu hâkim beğ.

      Mülkün temeliydi adalet hani? ...
      Bizim hak temelde saklı mı yani?
      Çıkartıp ta versen kim olur mâni?
      Yoksa hırsızlar mı çaldı hâkim beğ? !
      ... "

      KPSS A içinde yayımlandı
      P
      plansız
    • RE: İçini Dökmek İsteyenler...

      @polisiye-roman Başınız sağolsun, Allah rahmet eylesin ve babanızın mekanı cennet olsun inşallah. Ölüm bütün cümlelerin sonuna gelen nokta gibi, cümlenin tamamlanması şartı da yok üstelik, ansızın oluyor ve karşısında elimiz kolumuz bağlı. Allah, kalan sevdiklerinizle huzurlu,sağlıklı,mutlu bir ömür nasip etsin, sizlere sabır versin.

      DİĞER içinde yayımlandı
      P
      plansız
    • RE: ANLATILASI HİKAYALER, OKUNULASI YAZILAR

      Herkesin Düşüncesi

      Düşünce dünyasının bazı ifadeleri, hatta bütün ünlü ifadeleri bir belagat örneği oldukları için kolayca yaygınlaşırlar. Bu kolay yaygınlık onların düşünmeye fazla zaman ayırmayan “ahali” tarafından doğru kabul edilmelerine yol açar. Aslına bakarsanız ahalinin doğruyla yanlışla pek alıp veremediği de yoktur. Ahalinin ilk bildiği şey herkes gibi hayatını yürütmek, herkes gibi bu hayattan çekip gitmektir. Hayatın doğru yürüyüp yürümediği bu ahalinin düzenine ayak uyduramayan insanların ilgilendikleri konudur. Hepimiz zorluk karşısında kalan sıradan birçok kişinin kolayca filozof kesildiğini görmüşüzdür. Gerçekten filozof olan insanlar ise bütün insanların karşısında duran, ama herkesin göremediği büyük zorluğu göğüsleyen kişilerdir. İşte bu kişilerin bazı beliğ ifadeleri dünya ölçüsünde yaygınlık kazanır bazan. Descartes’in “düşünüyorum, o halde varım” sözü bunlardan biridir. Ahali bu sözü şakalarında kullanır, sudan sebeplerle kolayca zikreder ama ne düşünmek ne de varolmak bu sözü kolayca kullanıveren birçok insanın umurunda değildir. Bir sözün bize ne söylediğini anlamaya çalıştığımız zaman düşünmeye başlamış sayılırız. Gerçek düşünme budur. Oysa ahali, yani insanların çoğunluğu sadece bir güçlükle karşılaştığı zaman düşünür. Onun düşünme olarak bildiği şey bir zorluğu atlatmanın yollarının bulmak için kafasını çalıştırmaktır. Ahaliden kişiler sadece kendi başlarına bir bela gelince düşünürler. Yalnız kendi canları yandığı zaman haykırırlar, yalnız kendileri zarara uğradıklarında harekete geçerler. Bütün insanların, bir milletin başına gelen belayı düşünmek, insanlığın, toplumun kanayan yarasını görmek, insanlar için insanlardan önce yola çıkmak sadece bilginlerin, sanatçıların, düşünce ve aksiyon erlerinin payına düşmüştür. Filozoflar da bunlar arasındadır.

      Sanmayın ki insanlığın kurtuluş umudu filozofların, sanatçıların, düşünce ve eylem adamlarının veya bilginlerin ele aldıkları meselelerde veya getirmeye çalıştıkları çözüm yollarındadır. Hayır, bu insanların değerli çabalarıyla bu çabaların isabeti arasında bir münasebet yoktur. Esasen birbirini kolaylıkla nakzeden, birinin yaptığı ile diğerinin bambaşka şekil aldığı bütün bu düşünce ve eylem erleri bütün üstünlüklerini ahaliden biri olmaya borçludurlar. Ahaliden biri olmak, yani avam sayılmak günlük hayatını olduğu kadar bütün insan ilişkilerini yerinde ve uygun kabul etmek kendini bu akış içinde rahat hissetmek veya rahat hissetmeye çabalamaktır. Düşünce adamları ve sanatçılar kendilerini akıntıya gönül rahatlığı içinde bırakmadıkları için ahaliden, avamdan ayrılırlar. Onlar olup bitenlerin mahiyeti hakkında bir kesinliğe varmaya çabalamaktadırlar. Bu çabalarını da eserleri olarak diğer insanlara yansıtırlar. Sanat, düşünce ve bilim eserlerinin insanlığın acılarına bir çare olup olmadığı ciddi bir sorundur. Bence bu eserler istifade edilebilir olmakla birlikte “çare” ve “çıkış yolu” olarak hiçbir değeri bünyelerinde taşımazlar. Düşünce ve sanat eserleri yoluyla insanlığın acılarını tanımak zorluklardan haberdar edilme imkanına sahip oluruz. Böylece avami düşünce tarzını, ahalinin konformist tutumunu geride bırakırız. Herkesle birlikte bulunmakla birlikte, herkesten biri olma mecburiyeti taşımadığımızı anlarız. Yani her kim söylenen sözün özünü kavramaya çalışır, verilen değer yargılarının isabetli olup olmadığını tartar, yaşanılan hayatın, insan ilişkilerinin haklı olup olmadığını sorgulamaya başlarsa o kimse artık avamdan biri olmaktan yavaş yavaş çıkacaktır. Ahaliyi meydana getiren “sürü”nün sürüklenen bir birimi durumundan çıkacaktır. Ancak bu yükselişin bir ön şartı var: Meselelerin hakikatine ulaşma çabası gösteren kişi artık başının çaresine paçasını kurtarmak üzere değil, zatını, özünü, kendi özünün bağlı olduğu öz bütününü korumak üzere bakan kişidir. Bilgiyi dönen çarkın uygun yerine yerleşmek için öğrenen kişi öğreniminde hangi yüksek seviyeyi tututurmuş olursa olsun, hangi makamı işgal ederse etsin sıradan, avami bir kişidir ve diğerleriyle birlikte sürüklenmektedir.

      Öyleyse sözlerin bize ne söylediklerini anlamaya çalışmak, bu söylenenlerin bizim hakikatimizi ifade edip etmediğini bilmeye yönelmek düşünmenin ilk adımı olduğu gibi, sürüyle sürüklenmekten kurtuluşun da ilk işaretidir.

      İsmet Özel

      DİĞER içinde yayımlandı
      P
      plansız
    • RE: Kültür-Sanat / Bugün hangi kitaptan kaç sayfa okudunuz? Okuduğunuz kitaptan bir bölüm/anekdot paylaşır mısınız?

      ...
      Ormanın derinliklerinde yürümekte olan bir avcı ağaçlardan biri üzerinde bir levha görmüş. Levhanın üzerinde şu sözler yazılıymış: Taş Yemek Yasaktır . Bu alışılmadık uyarı karşısında avcı meraka kapılmış. Levhanın asılı olduğu ağacın önündeki ayak izlerini takip etmeye başlamış ve izlediği yol onu bir mağaraya götürmüş. Mağaranın ağzında bir derviş oturmaktaymış ve avcı yeterince yaklaştığında konuşmaya başlamış:

      *“Zihnine takılan soruyu biliyorum. Şimdiye kadar taşları yemeyi yasaklayan bir uyarı levhası hiç görmedin, çünkü insanların taş yemeye zaten ihtiyaçları yok. İnsanları zaten yapmaya eğilimleri olmayan bir konuda uyarmak niye ? İnsanlar arasında taş yeme adeti yoktur, onlara yapmayacakları şeyi yapma demenin ne anlamı var ?

      Ancak şuna dikkat et: İnsanlar arasında adet haline gelmiş öyle davranışlar, öyle alışkanlıklar vardır ki, bunlar insan için tıpkı taş yemek gibidir. Eğer zararı bakımından düşünürsen taş yemekten daha çok zarar veren işlerdir bunlar. Bunlar taş yemek kadar budalaca, insanın öz niteliklerine yabancı tutum ve davranışlardır. Eğer insanlar acınacak haldeyse, insanlar arasında zulüm, haksızlık, merhametsizlik, yozlaşma ve ihanet hüküm sürüyorsa bunun sebebi insanların sanki taş yermişçesine yedikleri bunca nesneden, taş yemeye mümasil ( benzeyen) tavırlardan doğmaktadır.

      Senin levhayı gördüğün yerde bir pınar olmuş olsaydı ve ben oraya Su Zehirlidir yazmış olsaydım sen bunu manalı bir söz sayacak, yerinde bir uyarı kabul edecektin. Büyük bir ihtimalle de benim ayak izlerimi takip edip buraya gelmeyecektin. Çünkü yasaklanan şey aklına uygun gelecekti. Gerçekte suyun zehirli olduğunu yazan insanın emrine uymuş olacaktın. Kendi aklına uyduğunu sanarak benim keyfime uygun davranmış olacaktın. Ama orada taş yemeyi yasaklayan bir levha gördün ve acaba bunun hikmeti nedir diye kendine bir yol açtın. Ben de sana insanların gerçekte yaptıkları birçok işte taş yemeye benzer davranışlar gösterdiğini ve aslına bakılırsa taş yediklerini söyledim. Eğer söylediklerimi anladıysan aramızda hakikatin bir parçası tecelli etti.

      İşte Allah’ın insanlar için gönderdiği emir ve nehiyler (yasaklar) böyledir. İnsan ancak bu emir ve nehiylerle hakikatin nasıl tecelli edebileceğini öğrenebilir. Eğer Allah’ın emrettiği ve yasakladığı şeylerle ilk karşılaşan insan bunu tabii karşılarsa, aklına uygun bulursa bu emir ve nehiylerden hiçbir şey öğrenemez. Ama bazı izleri takip edip bu emir ve nehiylerin nelere tekabül ettiğini öğrenebilirse hakikate varabilir.

      İnsanın taş yemeye ihtiyacı yok diyorsun. Öyleyse şunu düşün: İnsanın ihtiyacı olandan fazlasını elinde tutması kendisi için taş gibidir. Bu yalnız mallar, servet, güç gibi nesnelerde geçerli değil. Merhamet, şefkat, tevazu gibi şeyler için de böyle. Bilgi için de böyle. Eğer herhangi bir şey insanların istifadesine açıksa ancak istifade edildiği kadar o “şey” olur. O şeyden istifade edilmezse artık o taştır ve gerçekten onu istifadeye konu etmeksizin kullananlar taş yemiş olurlar. Sana yaramıyorsa bırak başkasına yarasın. Sana yaramadığı halde sende olan hem senin hem başkasının aleyhinedir. Taşları yeme, taşları yemek yasak.”*

      İsmet Özel, Taşları Yemek Yasak

      KPSS A içinde yayımlandı
      P
      plansız
    • RE: İçini Dökmek İsteyenler...

      @polisiye-roman Amin, sizede hayırlı bayramlar dostum. Ne demişler "Nasipte varsa gelir Çin'den, Yemen'den. Nasipte yoksa ne gelir elden."
      Hayat uzun bir yol; hâyır bildiğimizde şer, şer bildiğimizde hâyır olur da belki hiç anlamayız belki sonradan idrak ederiz.
      Sisteme gelince baştan aşağı düzeltilmeyi bekliyor, bizler acısını yeterince çekiyoruz, bizden sonrakiler çekmez inşallah.

      DİĞER içinde yayımlandı
      P
      plansız
    • RE: Kocakarı İlaçları, İşe Yarayan Anne İksirleri, Anne Tedavi Yöntemleri

      Çoğu insan biliyordur muhtemelen yine de tekrarlayalım, grip ya da boğaz ağrısı başlangıcı hissediyorsanız bir çay kaşığı zencefil ile 1 cay kaşığı balı (isteğinize göre azaltıp artırabilirsiniz,birebir makuldur) karıştırıp yemek çok iyi gelir. Günde iki kez iki gün yapsanız hastalanmaktan kurtarabilir.

      DİĞER içinde yayımlandı
      P
      plansız
    • RE: Kültür-Sanat / Bugün hangi kitaptan kaç sayfa okudunuz? Okuduğunuz kitaptan bir bölüm/anekdot paylaşır mısınız?

      ...
      Bir şey yer misin, Mikhail? diye sordu Ribin’e.

      Teşekkür ederim, Ana! Yedim de geldim... Demek ki,
      Pavel, yaşamın gidişi hiç de hoş değil, ha?

      Yo! İyi gidiyor. Baksanıza, sizi açıkyüreklilikle evime
      getirdi işte. Bizleri birleştiriyor yavaş yavaş. Gün gelecek,
      ömrü boyunca çalışan bizleri, hepimizi birleştirecek! Adaletsizdir, zordur bizim için ama gözümüzü açan da odur. Acı anlamını da ondan öğreniyoruz. Yaşamın akışını nasıl hızlandıracağımızı da gösteren yine yaşamın ta kendisidir.

      Ribin Pavel’in sözünü kesti:
      Doğrudur! İnsanı yenilemek gerek. İnsan uyuz olmuşsa
      hamama götürür, yıkar, temiz üstbaş giydirirsin iyileşir, değil mi? Ama, insanın içini nasıl temizlersin? İşte sorun bu!

      Maksim Gorki, Ana

      KPSS A içinde yayımlandı
      P
      plansız
    • RE: İçini Dökmek İsteyenler...

      "Dağda dolaşırken yakma kandili,
      Fersiz gözlerimi dağlama gurbet!
      Ne söylemez, akan suların dili,
      Sessizlik içinde çağlama gurbet!"
      ....

      "Gözlere mermer gibi oturmuş korku
      Ayaklarda boğuk bir telaş
      Kör umursamaz bir ağırlık taşlarda
      Üç ayaklı terazi sallanıyor boşlukta."
      ....
      -Siz insanı pek tanımamışsınız bayım. Mucizevi bir dehaya sahiptir. Hele bir de sezgi denen şu şey yok mu! Ya ondan da öte büyük bir kurguda kendinin bile haberi olmadan oynadığı role ne demeli, hadi çık işin içinden çıkabilirsen.

      -İyi de o mucizevi dehanın yaptıkları maharetine gölge düşürmemeli değil mi, yakıştıramıyorum kendime bazen tüm bu olup bitenleri.

      -Doğum sancısı gibi bir sızıyla başlar -belki bir üretimin habercisi- esere bakınca herkes kendi hafsalasınca doğu(ru)yor. Söyledim sanma, anladım hiç sanma bayım görünenin ardında hakikat gün gibi ortada olsa da perde herkese kalkmaz. Perdeyi çeken bilir ardında ne gizlediğini.

      DİĞER içinde yayımlandı
      P
      plansız
    • RE: Forum ve Site İçin Önerileriniz Nelerdir?

      @onuktekin, içinde söyledi: Forum ve Site İçin Önerileriniz Nelerdir?

      1-)Foruma üye olurken kuralların olduğu bir sayfa açılsın. Bu sayfaydaki bilgilerden oluşan bir test olsun ve bu testten başarısız olanlar foruma üye olamasın.
      2-) Üye olurken şunlar yazan bir taahhüt kutusu olsun:
      "Egomu kimseye yük etmeyeceğimi taahhüt ederim"
      Son zamanlarda forum ciddi manada çöplerle dolmaya başladı. Ego tatmini yapanlar,bir ilanı okumaktan aciz olanlar,her konuda birine hakaret edenler,sürekli birileriyle tartışmaya girenler,bordo klavyeliler vs vs...Belki bu uygulamalar gelirse daha az çöp gelir.
      @paretowilfredo @Antimülakat @Agor @genclerbirlikli @aliveli @evandro @maverick

      Tercihini Yap Giriş Sınavı gibi olmuş 🙂
      Forum kullanımı konusunda faydalı birçok önerinizi gördüm. Bunlar için ayrıca teşekkürler, ilk birkaç dakika olsun, yazım hatamızı düzeltmek maksadıyla vs.derken ileti değiştirme konusundaki ısrarınızı hatırlıyorum ve bunların sonucunda gerçekleşti yanılmıyorsam.

      Yalnız korkmaya başladım,günlük ileti sınırı falan 🙂 ütopik bir yönetim hayal ederken distopyaya dönüşecek diye. Totaliter bir hava sezdim 🙂

      DİĞER içinde yayımlandı
      P
      plansız
    • RE: Kültür-Sanat / Bugün hangi kitaptan kaç sayfa okudunuz? Okuduğunuz kitaptan bir bölüm/anekdot paylaşır mısınız?

      …
      Ve birden bakışlarım bir şeye takılıp kaldı. Paltolardan birinin yan cebinin biraz şişmiş olduğunu keşfetmiştim. Yaklaştım ve kabarıklığın dikdörtgen biçiminden, bu biraz şişmiş cebin içinde ne olduğunu anladım: Bir kitap! Dizlerim titremeye başladı: BİR KİTAP! Dört aydır elime kitap almamıştım ve içinde insanın art arda sıralanmış sözcükler, satırlar, sayfalar ve yapraklar görebileceği, başka, yeni, şaşırtıcı düşünceleri okuyabileceği, tanıyabileceği, beynine alabileceği bir kitabın hayali bile insanı hem coşturuyor hem de uyuşturuyordu. Gözlerim bu kitabın cepte oluşturduğu kabarıklığa hiç kıpırdamadan bakıyordu, sanki paltonun orasını yakıp bir delik açmak istercesine ışıldıyorlardı o içi görünmeyen yere doğru. Kendimi daha fazla tutamadım; elimde olmadan yaklaştım. En azından kumaşın üzerinden ellerimle bir kitaba dokunabilmek düşüncesi bile, parmaklarımdaki sinirleri tırnaklarıma kadar uyuşturdu. Neredeyse farkında olmadan giderek yaklaşıyordum. Neyse ki gardiyan…
      …
      Bu oyunlar oyununun yarattığı tinsel durum üzerine ne dereceye kadar kafa yorduğunuzu bilmiyorum. Ama rastlantıdan tümüyle kopmuş bir düşünce oyunu olan satrançta, kendine karşı oynamak istemenin mantıksal açıdan bir saçmalık olduğunu anlamak için fazla düşünmeye gerek yok sanırım. Satrancın çekiciliği temelde bir tek şeyden kaynaklanır: Stratejisinin farklı beyinlerde farklı biçimlerde gelişmesinden. Bu tinsel savaşta siyah, beyazın o an hangi manevrayı yapacağını bilemez ve sürekli tahminler yürütmeye ve çıkış yolları bulmaya çalışır, öte yandan beyaz da siyahın hain amaçlarını anlamaya ve baltalamaya uğraşır. Siyah ve beyazı aynı kişi oynarsa, tutarsız bir durum ortaya çıkar, aynı beyin bir yandan bir şeyi bilmek, öte yandan bilmemek durumundadır, beyaz olarak oynarken bir dakika önce siyah olarak istediği ve amaçladığı şeyleri kafasından silip atabilmelidir. Böyle bir ikili düşünme, bilincin tümüyle bölünmesini gerektirir aslında, beyin işlevinin mekanik bir alette olduğu gibi istendiği an açılıp kapanmasını ister; yani satrançta kendine karşı oynamak, kendi gölgenin üstünden atlamak gibi bir çelişkidir.

      Stefan Zweig, Satranç

      KPSS A içinde yayımlandı
      P
      plansız
    • RE: İçini Dökmek İsteyenler...

      ...
      https://youtu.be/oqE8ENTMfZc

      İzlemenizi tavsiye ediyorum.

      DİĞER içinde yayımlandı
      P
      plansız
    • RE: Muhabbet Bahçesi

      @shady1 Affınıza sığınarak şu görselle lafa gireyim 🙂
      ![0_1546532384526_indir.jpg](Yükleniyor 100%)
      "halimiz itten beter" 🙂

      Çok şükür iş,güç uğraşıyoruz. Demli çayla demlenmelik vakitler 🙂 Buyrun beraber olsun 🙂
      Sizler de hepiniz iyisiniz inşallah.

      DİĞER içinde yayımlandı
      P
      plansız
    • RE: 2018 KPSS Sonrası Açılmasını Beklediğimiz Kurum Sınavları

      @gökyeleli, içinde söyledi: 2018 KPSS Sonrası Açılmasını Beklediğimiz Kurum Sınavları

      Aldigim çok saglam bir bilgiye göre bu sene göç uzman yardimciligi sinavi acilmayacakmis. Ancak göç idaresi 45 kisilik il göç uzman yardimcisi talep etmis bu sene için.

      Merhabalar arkadaşlar, bende de bazı kulis bilgileri var ancak henüz teyit ettiremediğimden paylaşmak istememiştim. Başka arkadaşlarımız da duyduğuna göre bahsetmek isterim. İki farklı bilgi var: İlki Kasım’da bir personel alımı gerçekleştirilmek istendiği ki bunun içeriği konusunda bilgi sahibi değilim. İkincisi ise İl Göç Uzman Yardımcılığı için 50 kişilik alım düşünüldüğünü duydum. Bu iki konu birbirinden bağımsız mı, yoksa Kasım’a düşünülen alım bu alım mı henüz bilmiyorum, netleştirebilirsem yeniden paylaşırım. İlgili puan türlerinden beklentiniz varsa çalışmayı bırakmayın. İlan geldiğinde yetiştirememe durumuyla karşılaşmamak için bilgilerinizi sıcak tutun. Allah, yardımcınız olsun.

      KPSS A içinde yayımlandı
      P
      plansız
    • RE: İçini Dökmek İsteyenler...

      "Kaz gelen yerden tavuğu esirgemezsen
      Bu kafayla bir baltaya sap olamazsın ama
      Gün gelir sapın ucuna olursun kazma..."

      https://youtu.be/fjJx00TZ1d8

      Bugün olanlara gelsin.

      DİĞER içinde yayımlandı
      P
      plansız
    • RE: Geceye bir söz bir şiir bırak :)

      ...
      Dağ ağaçsız ve yalnızca
      Gökle alıp veriyordu
      Adam küçük bir kaya düzlüğünde
      Toprakta mağra içinde mağra kapısında
      Kaynak başında kuru yamaçta
      Dururdu 
      Eğilip alnını
      Yaydıkça yere iki elinin arasına
      Göksü çatırdayarak eğilir
      Parçalanarak doğruldukça
      Dağ cezbelenir
      En yüksek zirvesini kayalı alnını
      Yamaçlar yamaçlara yayılan yüzünü
      Adam eğilip koydukça yüzünü toprağa
      Eğilip koyacak yer arardı
      Dağ cezbelenince
      Doğrulup eğildikçe
      Ovaya bir anda
      Kentler serilir
      ...
      Cahit Zarifoğlu

      DİĞER içinde yayımlandı
      P
      plansız
    • RE: 2018 KPSS Sonrası Açılmasını Beklediğimiz Kurum Sınavları

      Merkez göç bu yıl il göç ile beraber ilana çıkmayınca gelmeyecek gibi bir hava oluştu. Bu konuda birkaç kişiden duyduğum yorum; ilk dönem uzman yardımcılarının uzmanlığını almasıyla yeni ilana çıkılabileceği yönünde. Onların bu sınav,tez vs. süreci tamamlandı, uzmanlıklarının verilmesini bekliyorlar. Merkez için bekleyen arkadaşlar ümitsizliğe kapılmadan çalışmalarınızı devam ettirin. Bu süreçte en büyük sınavlardan biridir sabır sınavı, umudumuzu yitirmeden yolunuza devam edin, inşallah karşılığı güzel olacak.

      KPSS A içinde yayımlandı
      P
      plansız
    • RE: TY MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ

      Dostlar merhabalar, nerelerdesiniz, napıyorsunuz? Okula yeni bölüm açılıyor; Mülkiyeli gençlerin bu konuyu enine boyuna tartışması gerekirdi. 🙂 Başlık bile açıldı, sizler neler düşünüyorsunuz bu konuda, beklentiniz nedir, süreç nasıl işler, puanları etkiler mi? Bölümden yetişecek insan profili nasıl olur? Özel sektörü mü hedefler kamuyu mu? Mevcut hocalarımız ingilizce ders anlatımı noktasında nasıl bir performans gösterir?

      https://forum.tercihiniyap.net/topic/5602/ankara-sbf-de-politika-ve-ekonomi-bölümü-açıldı

      DİĞER içinde yayımlandı
      P
      plansız
    • RE: Tercihini Yap Fotoğraf Galerileri

      alt metni

      Günden kalan...

      DİĞER içinde yayımlandı
      P
      plansız
    • RE: 2018 İl Göç Uzman Yardımcılığı Sınavı

      Arkadaşlar selamlar, bir süredir dikkatimi çekiyor; kamu-ua.ilişkiler... testini çok kafaya takıyorsunuz. Telaşlanmayın, inanın, eleme düşüncesiyle özellikle bu teste yoğunlaşmadıysalar burası sizi diğerleri kadar zorlamaz, genel kültür bilgisiyle dahi yapacağınız sorular olur. Bunun yanında bu bölüm kapsam olarak çok geniş olduğundan zaten hepsini biliyor olmanız zor dolayısıyla sınava da böyle negatif düşünerek girmeyin, olabildiğince fazla doğru yapmaya odaklanın, önyargınız dolayısıyla bildiğinizi de yanlış yapabilirsiniz. Dikkatli olun.

      KPSS A içinde yayımlandı
      P
      plansız
    • 1
    • 2
    • 27
    • 28
    • 29
    • 30
    • 31
    • 59
    • 60
    • 29 / 60