plansız tarafından gönderilen iletiler

O halde şöyle bir öneride bulunalım. Bir metin hazırlayıp burada paylaşan arkadaş olursa ya onu olduğu gibi ya da ufak değişikliklerle gönderelim her ikisine de. Ancak aynı mail adresine atalım. Mail adresini buradan paylaşalım. Ben sınava ilk kez giriyorum dolayısıyla sınava dair bilgi anlamında benden daha tecrübeli arkadaşlar var. Öncelikle onlar hazırlamak isterse bekleyelim. Olmazsa belki bir iki güne ben kendi hazırladığım metni buradan paylaşabilirim. Tabi başlıktaki bu konu üzerine hareketlilik de önemli yapılması planlanan organizasyon açısından. Şunu da unutmamak lazım bu herkesin tek başına da yapabileceği bir şey ancak kamuoyu oluşmuşsa dikkate alınacağı açık.

@shady1 Olabilir aslında sadece endişem şu olur durumun muhatabı biz değiliz ÖSYM diyebilirler. O halde her ikisine atalım mailleri desem ÖSYM mailleri dikkate alıyor mu bir fikrim yok. Yine de ne kaybederiz değil mi? Katılım fazla olursa dikkate alınabilir diye düşünüyorum. Bu bir iki gün içinde bu başlıktaki arkadaşlardan rica edelim o zaman ne düşünürsünüz bu konuda bir istişare edilsin bence. En geç haftaya pazartesi gönderilmiş olursa mailler buradaki harekete göre tabi. Belki kararlarında değişikliğe giderler.

@fiscaldrag, içinde söyledi: 2018 Sayıştay Denetçi Yardımcılığı İlanı

@sofuoglu Estağfurullah Hepimiz bu durumdan şikayetçiyiz ama bunu dile getireceğimiz bir merci bulamıyoruz karşımızda. Aynı soruları sormaları alenen adaletsizlik yaratır ama farklı sorunca teraziyle tartacaklar sanırım soruların ağırlığını. BİMER'e başvurmuştum durumu öğrenince, şu şekilde cevap gelmiş: 'Sayıştay-Eleme sınav uygulamasının kapsamı başvuru kılavuzuyla kesinleştirilmiş olup bu hususta herhangi bir değişiklik gündemde değildir. Bilgilerinize sunar, esenlikler dileriz.'

Bu bahsini açtığınız konu gerçekten çok önemli. Öyle elimiz kolumuz bağlı ki olmaz dediğimiz şeyler oluyor. Bildiğim kadarıyla eleme sınavında standart sapma hesaplanıyor. İnsanları ayrı günlerde ayrı sorulardan sınava alacaksınız ve standart sapma hesaplayacaksınız. Sonra orada bir adaletten bahsedelim mümkün mü. Kaldı ki aynı kadroya yapılacak bir alımda farklı sınav yapılıyor olmasının hukuksal boyutu var, tam mahkemelik. Tabi tüm bunlar ÖSYM'nin size telefonda verdiği cevap ve mantıksal olarak ulaştığımız nasıl olacak sorusunun cevabı üzerine yazıldı. Sonuçta merkezin kontenjanı ortada giren insan sayısı da. Hala daha farklı bir şekilde çözerler mi diye merak ediyorum.

@busus Evet bunu kasıtlı olarak yapanlar var özellikle bunlara prim verilmemeli. Burada moralleri bozup oturup ders çalışıyorlar muhtemelen.

Galiba merkezde işler her türlü yürüyor Hala mülakat tarihleri açıklanmadı.

Kardeşler, öncelikle selamlarımı ileteyim, olabildiğince kısa ve öz anlatmaya çalışacağım. Bende kaç yıldır bu sürecin içerisindeyim dolayısıyla içinizden biri olarak yazdığımdan şüpheniz olmasın. Sizlerden küçük bir ricam olacak. En azından sınav başlıklarında bu kadar karamsar yorum yaparken daha dikkatli olalım. Hani ince eleyip sık dokumak derler büyüklerimiz, biraz buna gayret etmeliyiz. Elbette her türlü dertleşilebilir zaten bizi bizden başka kim anlayabilir, konuşacak insan bulmak dahi zor. Dikkatinizi çekmek istediğim nokta ise bu süreçte gerçekçi takılmakla umutsuzluğa kapılmak arasında ince bir çizgi var. Ortam malum İİBF-SBF’ linin durumu ortada bunlar gerçekler. Ancak bunları öyle konuşmalıyız ki bizi umutsuzluğa sevk etmek yerine bir fikir üretimine yol açsın. Bunu söylerken birbirimizi avutalım, umut tacirlerine yol açalım demiyorum buna en başta ben karşı çıkarım. Çoğumuz bu karamsar havadan foruma gelemez olduk, okudukça efkarlanıyor daha beter kararıyoruz. Yazarken daha dikkatli olalım ricasında bulunuyorum (özellikle küfür vs. yakışmıyor).

Son olarak duyum meselesinde Allah’ın izniyle kimin samimiyetle duyum paylaştığını kimin öylesine konuştuğunu anlamak, ayırmak bize düşer. Herkesin her lafının arkasından sevinmek, üzülmek sizleri daha fazla yıpratır. Bu konuda kendini kanıtlamış arkadaşların söyledikleri öncelikle dikkate alınmalı. Burada da önemli bir detay, hazır denilen ilanlar dahi kaç kez erteleniyor, olabildiğince titiz davranıp haber getiren arkadaşların şevklerini kırmayacak bir üslupla yazmalıyız. Sonuçta burada duyduğunu paylaşanlar ne ilanı hazırlıyor ne de yayınlıyor. Tepkilerimizi doğru yerlere çevirelim, hiç yoktan birbirimizin moralini bozmaya gerek yok diye düşünüyorum. Herkese çalışmalarında kolaylıklar dilerim.

-“Seni sevmek başka bir şey hürriyet/ Uğruna dövüşmek başka…”
-Sizce hangisi daha önemli bunların? Sevmek mi, dövüşmek mi?
-Bu sorudan hiçbir şey anlamadım. Elbette dövüşmek…
-Yazanda bu anlamda yazmış değil mi?
-Başka anlamda olacağını sanmam.
-Olur. Galiba doğrusu da, o başka anlam… Çünkü insanlar hürriyet için, hürriyeti hiç sevmeden de dövüşebilirler, daha beteri, neyin nesi olduğunu hiç bilmeden…
-Sevdiği halde dövüşmeyen, bilmediği halde dövüşenden daha mı iyi demek istiyorsunuz?
-Gerçekten sevince dövüşmemek olmaz…

Kemal Tahir, Yol Ayrımı

İnşallah kpss öncesinde gelir de bir heyecan da biz yaşarız Bu arada 9.pro da olmayanlara 10'da nasip olsun diyelim. Kazananları tebrik ederim. Hayırlı olsun.

...
Korku nedir bilmeyen ben
Tir tir titriyorum Gülce’den
Ödüm patlıyor Gülce’ye bakmaktan
...
Ömer Lütfi Mete

Gece gece buraları biraz hareketlendirelim...

https://www.youtube.com/watch?v=G0ITAJmi0Lg
...
https://www.youtube.com/watch?v=crOzP_uoPE4

Öncelikle bu erken seçim kararının sadece bize erken olabileceğini düşünüyorum. Ne hükümet ne muhalefet kimse bir anda karar vermez böyle önemli bir mevzuya. Dolayısıyla ilan kararlarının çokça etkileneceğini düşünmüyorum açıkçası. Kaldı ki 66 günde seçimle mi meşgul olacaklar şimdiye kadar planlanmamış bir ilana çıkmakla mı uğraşacaklar, planlanmış olanlar en azından etkilenmesin diye temennide bulunuyorum. Ama tabi inşallah çoğunluğun dediği gibi olsun da olumlu etkilesin ilan sürecini sonuçta bunda hemfikiriz.

https://www.youtube.com/watch?v=90cPnf2TsaE
.....
" yüreğe sormalı "
https://www.youtube.com/watch?v=b70Srf08V9M

...
Bilmiyorum nerdeyim, ne haldeyim, ben kimim
Ayrılırken kimliğim, adresim sende kalmış.
Tebessümü yüzüme çok görüyor matemim
Güldüğümü gösteren tek resim sende kalmış.
Akların kaybolduğu, rengin ahenk bulduğu
Toprağın kadehine ab-ı hayat dolduğu
Bir gül için, bülbülün saçlarını yolduğu
Aşkın harman olduğu o mevsim, sende kalmış.
Nerede o çocuksu, o şımarık hallerim
...
Cemal Safi

Bu farklı gün farklı soru meselesini okuduğumuzda böyle bir şey olamaz, galiba anlamadığımız bir şeyler var dedim ama hayatımız kamera şakası tadında devam ediyor.

Bazen bu hayatta neden mücadele ediyor olduğumu dirilerden daha çok ölenler hatırlatır bana ve ölümleriyle içimde ölmemek üzere doğarlar. Ben ilahi adalete inanırım ama duam zalimlerin bu dünyada da cezalandırılmasıdır. Kimdir zulmedenler? İnsan fıtratına tamamen ters işleyen, insanı hiçe sayan bu ekonomik düzeni canı gönülden savunan ve dahası bunun için çabalayan herkes. Ekonomik göstergelerde işsizlik geciksin diye okullar açıp, hayaller satan ve bu kadar genci çıkmazlara sürükleyenler, işçilerimizin hayatlarını hiçe sayanlar, her alanda önceliği insan değil cebinin göreceği kağıt parçası olanlar. Esen rüzgardan dahi piyasasını düşünüp mesela bu işsiz kalabalığı düşünmeyenler. Memleketimde hayatı paradan değersiz görülen hiçbir canı unutmam, unutamam.

Günlerim iğnelerle geçiyor sevgili günlük, kışın tüm yükü de sırtımdaymış. Ama asıl mesele bu değil biliyorsun ruhu dayandığı sürece bedeni de dayanabiliyor insanın ama aksi zor oluyor. İnsan ruhuna bu kadar yüklenmemeli.

Kiraz ağacı bahsi açmış bu kez.

Bir dalında sol ayağı yaralı kuş bir dalında sağ ayağı yaralı kuş. Ben size birer isim vereyim, bu hikaye devam edecek gibi. Birinizin adını biliyorum da diğerine ne desem, biraz düşüneyim.

Dalıma gelip ötüp durursunuz ama bana anlatırsınız, neden birbirinize değil. Birbirinize ise ben kimim? Aklıma sebepler geliyor, onu da anladım diyelim. İyi de ettiniz belki. Ya peki böyle anlaşabilecek misiniz? Anlıyorsanız ne ala. Benden sorması.

Sağ ayağı yaralı kuş araya girmiş. Aslında ben bir kez konuşmak istedim ama sol ayağı yaralı kuş bana sırtını dönmüş. Bir kez gülse birlikte aydınlanırız.

Kiraz ağacı devam etmiş.

Siz neden farklıydınız hatırladınız mı? Herkes acı çeker, canı yanar ama siz ona içinizde maharetle şekil verip diğer kuşlara bir besin gibi sunardınız. Belki farklı yerlerde, farklı zamanlarda. Hani fedakardınız ya siz. Şimdi birbirinize küstünüz belki darıldınız, nerden bileyim ben. Ama acı sözlerinizi bir diğerinin yüreğine ok gibi fırlatmayın. Yaralar kolay kabuk bağlamaz. Bunu en iyi siz bilirsiniz. Acı sözlerin telafisi zor. Belki olmaz. Kötü hatıraların tek ilacı yerini dolduracak güzelliklerdir. Ancak bu şekilde daha az hatırlanır kötü günler. Dilinizden dökülen her acı söz bilin ki diğerinin yüreğine düşer. Hem bu sözler onu gün geçtikçe boğar, susturur. Şimdi siz söyleşin biz dinleyelim.

Sağ ayağı yaralı kuş başlamış anlatmaya, ben bir çiçek olsam güneş benden yüz çevirirse solarım. Ama yine de küsemem, solgun da olsam, yaşıyor olduğum sürece, nefes alıp verdikçe olan ümide inanırım. Öyle inanırım ki sol ayağı yaralı kuşun dilinden dökülen tüm acı sözleri duymazdan gelirim – canı acıyor derim- duyarsam solarım. Güzel sözleri ise içime alır, bir tohum gibi ekerim derinlere. Hem ben sabretmeyi ondan öğrendim.

Kiraz ağacı sağ ayağı yaralı kuşa sormuş: Sen niye sürekli eskileri anlatırsın?

Şimdi belki sol ayağı yaralı kuş ben onu duymuyorum sanıyor, öyle çok duyuyorum ki –söylemedikleri dahil - başka şeyleri duyamaz oldum. Ama ben bir enkazı kaldırmaya çabalıyorum arkamıza bakarsak güzellikler görelim, ardımızdan gelenlerin ayağı takılmasın, yeniden yapacak isek temeli sağlam olsun diye.

Bir gönül kırıldıysa - belki ikidir – önce onu onarmalı değil mi elden geldiğince. Sonra zaten istemek yeter. Bizim ellerimiz istersek tarumar olmuş bahçelerden dünyada bir cennet köşesi yapamaz mı? Mesela diyorum sol ayağı yaralı kuş hakim olsa ben de suçlu. Verse hükmünü, belki bazı şeyleri unutur, sorgulamadan yargılar, savunma almazlar belki. Başka bir sürü ihtimal. Bilmediğimiz çok şey var. Bu sebeple ben bu hükme karşı çıkmalıyım. Zorluklarla mücadele ederim sadece umudumu yitirirsem yenilirim.

Sol ayağı yaralı kuşa diyorum ki:

“her şeyi düzeltmeye kalkışmanın yok ettiği” yere doğru gidiyorum izin verme. Samimi hislerimle başladığım bu yolculuğun bir vicdani yükümlülüğe dönüşmesine müsaade etme.

Biri için söylüyor olmak boşuna bir gayret değildir. Dilinden düşmüyorsa yüreğinden de düşmemiş değil midir?

https://www.youtube.com/watch?v=u3fU49ZeRYs

@fenerbahceli Yok ben o açıdan söylemedim, netlik olmaması kötü. Ben her türlü ilanın gelmesinden yanayım.

Yanılıyor olabilirim küçük bir araştırma yapmak yeterli olur, bildiğim kadarıyla vmy'de birden fazla puan türü var. Önceki sayfalarda arkadaşlar puan türü tahminleri de yapmıştı. Puan türü arttıkça malum şans azalıyor.

@fenerbahceli Siz böyle yazınca aklıma "hızir idi yunis idi" sahnesi geldi Gerçekten bu durum bizi fena zorladı, özellikle kpss açısından.