Geceye bir söz bir şiir bırak :)
-
-
Başlamak bitirmenin yarısı ise o yarının sonuca ulaşmada garantisi olduğunu söylemekte bir o kadar yarımdır.
-
"Sonsuzluğa götüren bir denizin kıyısına varmıştım. O zaman anladım ki susmak bir cüsse işi. Derin denizlerin işi. Sığ suları en hafif rüzgârlar bile coşturabiliyor, derin denizleri ise ancak derin sevdalar. Anladım ki derin ve esrarengiz olan her şey susuyor. Anladım ki susan her şey derin ve heybetli."
Şems-i Tebrizi
-
...
Siz görmezden gelebilirsiniz,
Biz görmeden gidemiyoruz. -
“Sessizliği kaybettim ve bunun için duyduğum pişmanlık ölçüsüz.”
(Maurice Blanchot) -
Kaybettim diye üzülme, biraz daha derin bakarsan aslinda kazandigini fark edeceksin..
-
"Dünyada Tükenmez Murat Varımış
Ne Alanı Gördüm Ne Murat Gördüm
Meşakkatin Adını Murat Koymuşlar
Dünyada Ne Lezzet Ne Bir Tat Gördüm"Aşık Veysel
-
...
hayata çiviliyiz kollarımızdan, zaaflarımızdan çiviliyiz.
ve günler, çehrelerinde kamçıdan sert bir istihza.
ve günler, bakışlarında hançer.
birer birer geçiyor önümüzden...-Cemil Meriç
-
Ben sana git demedim.
Ama gitme de demedim.
Diyemedim..
Gitme deseydim,
Benim icin kalmanin muazzam sorumlulugu..
Git deseydim,
Kalbimdeki "kal" çıgliklarinin sağır eden uğultusu..
Ve bir o kadar da korku kaplayacakti icimi.
Duvarlarla ördum cevremi.
Ve icine hapsettim kendimi.
Üstelik bile isteye.
Öyle uzun ördum ki, kimse tirmanip ardini goremesin istedim.
Issiz ve karanlik sokaklarimi gizledim herkesten.
Parça parça düşen yüzümu toplarken,
Kendimden bile gizlendim.
Simdi gökyüzünü seyrediyorum yalniz ve suskun.
Hava gri.
Belli belirsiz bi mavilik var,
Her yer is kokusu,
Martılar yok.
Güneşin sızabildiği bi aralık bulmaya çalışıyorum ruhumu yeniden ısıtacak.
Işık yok.
Demir parmaklar ardindayim.
Ne zaman elimi uzatmaya kalksam bir ızdırap sarıyor çehremi,
Uzanamıyorum.
Etrafım sarılmış , adım atamıyorum.
Yol yok.
Gerçek miydi tüm bunlar?
Yoksa uyandığımda hatırlamayacağım bir rüya mı?
Belki de kabus.
Oysa ben hiç büyük mutluluklar istemedim.
Kahkahalarda gözüm olmadı,
İçten bir tebessum kafiydi,ama o da olmadi.
Beceremedim.
Simdi issizligimin kenarinda bi iz ararken sana dair,
Ben sana "Hoscakal" bile diyemedim. -
...
Fırtınasız değişmez mevsimler. Biri yıkmadan gelmeyeceği gibi giden de ıslatmadan gitmez diyardan.
Güneşin ısıtmak niyetiyle doğduğu bir gün mevsimin son günüyse eğer beyhudedir ışımak. Bir rüzgar eser, kalan son yaprakları döker. Bulutları dağıtır ve zemheriyi çağırır yerlerine. Estikçe biraz daha söner gün. Diğer mevsimin pencereleri ardına dek açılır, ciğere dolar, teni sarar ve tüyleri ürpertir.
Son-baharın, son gününe rastladınsa eğer,
Sezebildinse ta derinden,
Sıkma bu kez yumruklarını,
Aç avcunu.
Bırak fırtına bıraksın nesi varsa,
ve götürsün neyi götürüyorsa. -
@fiscaldrag üstad ne güzel özetlemiş halimizi
-
...
Ve insan kayarken elindekiler hep yanlış olanı kavrayan, bırakmayan, tutması gerekeni de düşürüp kırandır çocuk.
-
Doğanın bana verdiği bu ödülden
Çıldırıp yitmemek için
İki insan gibi kaldım
Birbiriyle konuşan iki insan.. -
...
Tek başına iki kişi olmuş kendisiyle gölgesi,
Heykelini yontuyor yalnızlığın ustası.(Ö.Asaf)
-
...
Cama vuran damlalar rüzgara kavuşana dek, serin bir ezgiyle kuşatır yüreği. Suyun sesi yankılanır ruhun derinliklerinde. Bir yol açılır, tohumlar ekilir çiçekli bir bahçeye doğru...
'Sesini bekledim satırlar arasından'. der, bir şair. Bazen bir sözü, bazen bir sesi, bazen de mürekkebin kağıda akışındaki melodiyi bekler insan...
Beklenen utanır da kapatır penceresini. Bekleyen, o pencerenin ardındadır; cama dokunmaya varmaz eli...
-
Gülüş, bir yanaşımdır bir öbür bir kişiye;
Birden iki kişiyi döndürür bir kişiye...
Anılarından kale yapıp sığınsa bile,
Yetmez yalnız başına bir ömür bir kişiye. -
"Ben delilikten muzdarip değilim.Siz duygularımın aşırı güçlü oluşunu delilik zannediyorsunuz."
Edgar Allen Poe
-
Acı çekmek özgürlükse özgürüz ikimizde
-
"Varlığımız bir yere kadar ulaşabiliyorken, hiçliğimiz her yerde anlam taşıyabilir."
-
Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak…
Alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak.
Dünyâda inanmam, hani görsem de gözümle.
İmânı olan kimse gebermez bu ölümle:
Ey dipdiri meyyit, ‘İki el bir baş içindir.’
Davransana… Eller de senin, baş da senindir! His yok, hareket yok, acı yok… Leş mi kesildin?
Hayret veriyorsun bana… Sen böyle değildin.
Kurtulmaya azmin neye bilmem ki süreksiz?
Kendin mi senin, yoksa ümîdin mi yüreksiz? Âtiyi karanlık görüvermekle apıştın?
Esbâbı elinden atarak ye’se yapıştın!
Karşında ziyâ yoksa, sağından, ya solundan
Tek bir ışık olsun buluver…
Kalma yolundan.
Âlemde ziyâ kalmasa, halk etmelisin, halk!
Ey elleri böğründe yatan, şaşkın adam, kalk! Herkes gibi dünyâda henüz hakk-i hayâtın
Varken, hani herkes gibi azminde sebâtın?
Ye’s öyle bataktır ki; düşersen boğulursun.
Ümîde sarıl sımsıkı, seyret ne olursun!
Azmiyle, ümidiyle yaşar hep yaşayanlar;
Me’yûs olanın rûhunu, vicdânını bağlar
.....
Çalış… Azmi bırakma;
Kendin yanacaksan bile, evlâdını yakma!
Evler tünek olmuş, ötüyor bir sürü baykuş…
Sesler de: ‘Vatan tehlikedeymiş… Batıyormuş! ‘Lâkin, hani, milyonları örten şu yığından,
Tek kol da demiyor bir tarafından!
Sâhipsiz olan memleketin batması haktır;
Sen sâhip olursan bu vatan batmayacaktır.
Feryâdı bırak, kendine gel, çünkü zaman dar…
Uğraş ki: telâfi edecek bunca zarar var.
Feryâd ile kurtulması me’mûl ise haykır!
Yok, yok! Hele azmindeki zincirleri bir kır!
‘İş bitti… Sebâtın sonu yoktur! ‘ deme, yılma.
Ey millet-i merhûme, sakın ye’se kapılma.
M.Akif Ersoy