İçini Dökmek İsteyenler...
-
@onuktekin sözlü vasiyet edince kızdım ! 1 aya ölmezsen bi geçerliliği yok dedim eşşek ne hukuk imiş o öyle iyi 1 aya ölmesem öldürüver beni gece gündüz bu saçma şeyleri calismaktan kafayi yemissin dedi
-
@aroma Değerli üstat ders çalışma tecrübelerinizi paylaşır mısın. Yaş itibariyle size yakınım sizden feyz almam gerekiyor. İnşallah dönüş yaparsınız teşekkür ederim.
-
-
İlkokul bir, yeni kıyafetler, arkadaşlar, başlıyorsun okula heyecanla, kendin için (olduğunu sanarak), sonra bir bakıyorsun, meğerse bir sistem varmış ve onun sağlıklı bir şekilde işlemesi için okuyormuşsun...
Ve bu sistem öyle acımasızmış ki sana, babanın-ananın sana bahşettiği isimle, karakterle değil "Ayşe, Ahmet, Nuri, Fatma" olarak değil "öğretmen, işsiz, hasta, savcı, suçlu, mühendis, yoksul, zengin" den biri olduğun için istediği şekilde davranıyor, muamele ediyormuş ve sen, hiçbir zaman Ayşe veya Ahmet kalamıyormuşsun... Hep başka bir kimliğinle ayakta kalmak zorunda kalıyormuşsun...Sonra, zorundaymış gibi (evet ya zorunda olarak, sonra mazallah hasta olur hastahane göremeyiz, aç kalır yemek yiyemeyiz, dışarıda evsiz kalırız), güneş ışığı göremeyeceğini, mesela, ayağına diken batsa ciğerini koparacak evladını, eşini maks. 2 saat göreceğini içeren, benliğinden ziyade sipariş bir kimlik olarak kalmanı talep eden, gizli bir taahhüde imza atıyormuşsun; artık sen de işLİymişsin, 8-5 bedenini veya beynini, üstte yazılı unsurlardan muaf olmamak adına kiraya veriyormuşsun...
Çok yazık... daha bu yazılanlar 'rahata erenler', bir de Filistinli olmak vardı mesela, baban, süresi ve koşullları belli olmayan bir cezaevinde, sen vatansızsın ya da Afgan, dişlerinin arasında siyanür ya istenileni yapacaksın ya da siyanur midene inecek... Ya da bir annesin, çocuğunun kemikleri bacağına batıyor, sütün yok ki süt veresin...
Bunlar da "absürd" olsun madem, hamaset diyelim, daha bizden olsun; ya evladını yitireni, atasını, ruh sağlığını, beden sağlığını kaybedeni, işsizi, aşsızı, evsizi... Üstte yazılı sınırlı köleliğe dahi erişecek mecali kalmayanı...
Sistem diyor ki sen özgür bireysin, Feodal dönemdeki gibi çitlerle çevrili bir çiftlikte yaşamıyorsun, özgürsün ya, bir bakıyorsun paran bankada (yani sen muhafaza edemezsin), deterjanından ayakkabına kadar, belli başlı markalara harcamak zorundasın o parayı, ulan diyorsun hani ben özgürdüm, hani İrlandalı işçinin patatese mecbur kalmasından farklıydı bu durum...
Sistem iflah olmuyor bir de şey diyor sana; %100 deri cüzdanına, yeni çektiğin maaşını koyup evine doğru yol alırken sakın ola ki bakmaktan imtina ettiğin, hemen sağında, çocuğuna çöpten meyve (püresi) arayan anayı görme, derhal evine git aksi hâlde çarklar yem bekler...
Evin de yüksek duvarlar içinde, kamerası da var 10 numara yani hem sana bir şey olmaz ben istemedikçe de diyor...Ezcümle, hepimiz, çeşitli aldatmacalarla bu dayatmaya maruz kalıyoruz, hoş, kalamayanımız (bile) da epey fazla ama idealize edileni ne ki daha kötüsü ne olsun...
Daha güzel yarınlardan yana hiç umudum yok... Kölenin kalın kürklüsü, ince zırhlısı yok, hepimiz bu kör sisteme entegre olmak zorunda bırakılmışız maalesef...
Kısa çöpün uzun çöpten hakkını alabildiği yarınlar umuduyla...
-
Bugün itibariyle 8. mülakatım olumsuz sonuçlandı. Her mulakat çıkışı umutlanmak yok bu sefer diyorum hep de aynı çöküşü yaşıyorum bu yolun bir sonu yok gibi geliyor artık.
-
@gençler23 canın sağolsun kardeş. Kardeş demek içimden geldi, üzüldüm...
İnan bana varsa sağlığına, sağlıklıysa ailene şükret...
Bir daha dene, bir daha gir, bu sefer de düzene uyum sağla; torpilli gir, başka yöntemler dene ama pes etme.
Allah yardımcın, yardımcımız olsun.
Yarın ilk iş dünden aldığın derslere yeniden başla.
Klişelerden nefret ederim ama umut ve şans seninle olsun. -
...
Bir Zamanlar Anadolu’da filmindeki doktorun maktulün diri diri gömülme ihtimalini göz ardı edip, üstünü örttüğünde yüzüne cesetten kan sıçraması gibi…https://www.youtube.com/watch?v=OqZuWkgNzKI
.....
https://www.youtube.com/watch?v=9yqFC-dkHro -
Ders çalışan arkadaşların çalışmalarını bölmek kul hakkına girer sorunsalı ile başlayan çıkmaz !
-
Seni sevdiğime güldüm sadece ...
-
"yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var"
...
"insan bir akşam üstü ansızın yorulur"
...
https://youtu.be/I2qUR1BpmtI -
Bazen susmayı tercih etmek gerekiyor. Kim bizde ne kadar, biz kimde ne kadarız diye bakmak gerekiyor.
-
“Dostlar merhaba,
Yeni bir gün doğdu merhaba”“gönül ferman dinlemiyor bu ayrılık çok acı gönül ferman dinlemiyor yok mu bunun ilacı” yok değil mi Barış Abi, “ayrılık geldi başa katlanmak gerek”. Bilgeliği tanımla deseler aklıma gelen ilk isimlerden olursun, insana dair neler söylemedin ki şarkılarında: “benim derdim vurdu beni yola” dedin yollara düştün, yolda “hemşerim memleket nire” dediler toplumla yüzleştin, yüzleştiğin topluma sırtını dönmedin, aydın bir sanatçı tavrı ile onları oldukları gibi kabul edip nasihat etmeyi seçtin, olur ya bir güzel söz dedin… “komşunun tavuğu komşuya kaz görünür dersen/kaz gelen yerden tavuğu esirgemezsen/bu kafayla bir baltaya sap olamazsın ama/gün gelir sapın ucuna olursun kazma”… “dünya ahret keyif sürmek için, en önemlisi helal alın teri”… “halat gibi bileğiyle yayla gibi yüreğiyle/çoluk çocuk geçindirip haram nedir bilmeyenler”i çağırdın sofraya.
“yaz dostum” ile verdiğin öğütleri, çoğu anne baba çocuğuna vermiyor, gerçi onlarda var mı ki versinler, insan kendinde olmayanı başkasına nasıl versin. Öyle ki “nane limon kabuğu” diye şarkı yazdın, soğuk algınlığı ile mücadele reçetesi verdiğin gibi bilgeliğin bize yine fısıldıyordu “sen tedbirini al, önünü kış tut, bırak yine de yaz gelsin”.
Bir sofradan bahsettin, herkesin yerli yerine oturacağı bir sofra hayali; gözü tokların, nefsine hakim olanların ve çalakaşık saldıran ile kula kulluk edenlerin yerlerinin belli olduğu bir sofra… Gel gör ki gerçekler başkaydı “bazen durur bakarım bu ibret tablosuna/kimi tatlı peşinde kimininse tuzu yok”.
Barış Abi, dedin ki “her bir yanın altın gümüş taş olsa/dalkavuklar etrafında el pençe divan dursa/sapa kulpa kapağa itibar etme dostum/içi boş tencerenin bu sofrada yeri yok”. Kul Ahmet’in erken kalkıp “ya nasip” demesi, mahallelinin bir ceketten ibreti alem etmesi, yine söylesen Barış Abi “ya nasip ya kısmet” ne demekti!
Zor zamanımızda seninle birlikte “Allah’ım güç ver bana sığındım sana” dedik.
Kara sevda dedikleri sahi neymiş, “yollarında toprak oldum, sen bastıkça ben kavruldum”, “işte hendek işte deve” dedikleri “söğüdün dalı uzun, Barış’ın gönlü hüzün/elim eline değmedi varın anlayın gari” dediğin. Binboğa’nın kızına da “bir gün elbet biter vadem, çağırır Tanrım/artık mahşer gününde ararım seni…artık mahşer gününde bulurum seni” düştü.
40 yılda bir gelir Barış gibisi dedin ama gelmez Barış Abi, bir daha senin gibisi…
-“Barış demek toprak demek/ben kendimi verir miyim”
-Vermeyiz Barış Abi.
https://www.youtube.com/watch?v=vEPhXteeLOQ
...
https://www.youtube.com/watch?v=UaY-JDa_rJ4
...
https://www.youtube.com/watch?v=JztjcoP6bUY
...
https://www.youtube.com/watch?v=pdDdIt9DYps
...
https://www.youtube.com/watch?v=uS2Lrecvdaw -
Bekçilerin 5 bin küsür lira maaş aldıklarına ilişkin bir haber mevcut, diyelim ki doğru. Bu nasıl bir ülke yönetimidir? Allah için birisi izah etsin...
Ak Parti, 2002 sürecine gelindiğinde, hem ideolojik eklemlenmeden ötürü cemaatin bürokrasi ve devlet kadrolarına, en azından Ak Partiden daha önce yerleşmiş elemanlarının hem de Milli Selamet geleneğinin devlet ve yönetme adabını bilen eski ve yeni kadrolarının desteklerini alarak hükümet oldu.
Üstüne, Kemal Derviş politikalarının olumlu etkileri, derinleşen Kürt sorunu, devletteki illegal yapıların tasfiye edilmesi gerekliliği ve yolsuzluklar eklenince "dışarıdan" da ciddi destekler alıp iktidar oldular.Bu iktidar öyküsü, üstte belirttiğim birçok şekilde vücut bulan destekler ve gerekçelerle, güzel işler yaptılar (ya da yaptırıldı) ya da zaten daha da dibe inilemeyeceğinden yapılmak zorunda kalındı.
Bu kimine yersiz gelebilecek, uzun özeti yazma sebebim şu; sanıyorum ki Ak Partinin git gide başarısızlaşma (objektif kalabilmek adına başarısızlığı görece tarafsız olan anket firmalarının sonuçlarına endeksleyelim) sebeplerinin en başında hem cemaat kadrolarının hem de Milli Selamet geleneğinden gelen o devlet yönetmeye aşina kadroların tasfiyesiyle ilişkilendirmek, hata olmasa gerek...
(Bu arada belirtmem gerekir cemaati ya da kadrolarını övmüyorum, yalnızca daha evvel devlete yerleşmiş olmalarından, devleti ve toplumu, bürokrasiyi taze olan Ak Partiye nazaran daha iyi bildiklerini ifade etmek istedim.)Ekonomide, dış politikada, halk ile iletişimde, yolsuzluk-israfa cevap üretememede, politik araçları -dış politikayı içeride, iç politikayı dışarıda kullanarak- kullanamamada, işsizliğe ve çatışma ortamına çözüm üretememede üstteki 2 unsurun etkisi olduğu kaçınılamaz.
Yani demek istiyorum ki Ak Parti, misyonunu ve vizyonunu kaybetmişcesine, acelesi varmışcasına toplumdaki adalet, güven, doğru iletişim, huzur, iş, güvenli dış politika vb. taleplerinin birçoğuna karşılık verememeye başlamıştır.
İşte bu koşullar altında Bekçi istihdam edilmesi ayrı, istihdam olunan Bekçiye bu kadar maaş verilmesi ayrı bir başarısızlığa tekabül etmektedir.
Siyaset yapmıyorum yeminle, sadece, Bekçiye o maaşın verilmesi değil de, neden Bekçiye ihtiyaç duyulduğu ve Bekçilere o maaş verilirken, daha önemli ve değerli pozisyonlardaki insanlara misliyle fazla verilmesi gereken maaşların verilmemesiyle derdim...
Artık illegalin legalize edilmeye çalışıldığı, insanların beyinleriyle alay edildiği şu dönemin değişmesi, bitmesi gerekiyor. Aksi hâlde işimiz çok zor... -
Gözlerimizin değil acilarimizin uykuya ihtiyacı var demiş ya Anter.. Acılar bu denli peşin sıra yaşanırken ..
Acida , yasda dahi ırkçılık yapacak kadar bir insanın kötü olmasını algilayamiyorum nerde ve ne şekilde nasıl bir ebeveyn tarafından yetiştirildi bu denli nefret dolu olunabilir insanlıktan yoksun bir canavara dönüştü...Aynı gökyüzü altında olmaktan utanıyorum lanet olsun ..
-
Bilmem kaçıncı kez yazmaya çalışıp silip tekrar yazıyorum. Ve yazıyorum artık. Depremde evimiz çok ciddi hasar gördü. Ayrılıcaz yakında evden. Üzülüyorum bu duruma.. İl göç 'e girdim. Fakat sınavda mevzuat bile ayırtedici değildi. Puanım sınırda. 80 ile kapatır yorumlarını gördükçe daha çok üzülüyorum. Ve yine maliye bakanlıgının her zamanki belirsizliği. Gelmeyen ilanlar. Her zaman duyumlar. Somut olmayan şeyler. Net olan herşeyin, durumun bağlısıyım. Fakat gücümü bitirmek üzereyim. Puanlarım iyi olduğu halde bırakma aşamasındayım. Daha iyiye giden birşey görmedim.. Sahi neydi daha iyiye gidenler??
-
@Cemre33 Hocam öncelikle geçmiş olsun yaşadığınız kolay bir şey değil o yüzden o konuda ne söylesek biraz hafif kalacaktır. Ancak diğer konu ile nacizane bir iki şey söyleyebilirim size. Bu kpss sürecinde 2012 de başlamış 2016 sonrası pes etmiş ve tekrar bu sürece girmiş birisi olarak söyleyebilirim ki. Bütün bilgilerim taze iken bıraktığım için pişmanlık yaşıyorum şu an da. 2016 sınav sonrası yaşanan gelişmeler a grubu puanlarının 1 yıla düşürülmesi p3 puan türü ile hedeflediğim kurumun alımlarında batıya puanımın yetmemesi falan tam bir psikolojik çöküntü idi benim için. Ama bunda da bir hayır vardır diye düşündüm hep sonra kendimi toparladım evde videolar izleyerek hazırlanmaya başladım 2018 de yds den 70 i geçtim 2019 da çok şükür alan sınavından da yeterli puanlar aldım. Şimdi tekrar kurum sınavlarına giriyorum ve beklediğim bazı yerler var. Bunları niye anlattığıma gelince gerçekten hayat bir sınav ve ben en azından 35 e kadar zorlayayım ki en azından sınıra kadar denedim olursa nasipmiş olmazsa da nasibimde yokmuş diyebilmek için. Unutma hocam Allah sabredenlerle beraberdir bu söz ciddi anlamda geçerli her ne kadar bazıları inanmasa da. Önce gayret sonra tevekkül. O yüzden tam sınıra gelmişken sınırdan dönmeyin.
-
@Estevez hocam teşekkür ederim güzel yazdığınız düşünceler için. Fakat cıdden yorucu herşey. Bu son şeyler zaten tuz biber oldu bütün olumsuzluklara. İl göç listesine girersem mucize olur benim için. Hayat zor ve acımasız maalesef. Emeğim çok fazla alana. Sabrediyorum. Umarım karşılığını alırım, sizde alırsınız.
-
@Cemre33 Hayat zor kolay olduğunu kimse söylemedi Ağzında altın kaşıkla doğanların da farklı problemleri var yani kimsenin hayatı dört dörtlük değil ve hayat kimseye bir şey vermiyor sizin koparıp almanız lazım. Süreç zor malesef uzun da sürebiliyor ama bir tavsiye daha benden size tek bir şeye odaklanmayın yapabiliyorsanız ingilizce puanı alın alan puanlarınızı yüksek tutabildiğiniz kadar yüksek tutup başka kurumları da hedefleyin çünkü sadece guy hedefleyip ya da sgk hedefleyip veya benzerleri farketmiyor ilan gelmediğinde direkt çöküntü oluyor. Bunu yaşamamak için alternatifleri ne kadar arttırırsanız o kadar iyi olur bunu neden mi söylüyorum aynı puan türünde yds ile 84 85 lerde kapatan ilanlar ydssiz 95 96 kapatabiliyor.
-
@Estevez teşekkür ederim hocam. Yds aklımda calısıcam. Hazırlamayı düşünüyorum. Kısmet olursa.
-
@Cemre33 Rica ederim başarılar. Bu arada temennileriniz için de teşekkür ederim. Hakkımız da hayırlısı olsun.