"Allah Resûlü’nü hayatına model olarak seçen bizler, imtihanın ne zaman ve ne şekilde geleceğini bilemediğimizden, “Hanginizin daha güzel işler yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratan O’dur.”[4] ayetinin bilinciyle hareket ederiz. Bununla beraber, “Biz Allah’a aidiz ve yine O’na döneceğiz. Allah’ım! Sıkıntılarımın mükâfatını senden bekliyorum, bunun karşılığını bana ihsan et, benim için onu daha hayırlısıyla değiştir.” diye gönülden dua ederiz.
Kardeşlerim!
Mümin olmak, nimetlere erişince Allah’a şükretmektir. Mümin olmak, sıkıntı ve meşakkatle karşılaşınca isyana sürüklenmeden sabır ve metanetle Allah’a teslim olmaktır. Mümin olmak, acıyı isyana değil, kazanıma dönüştürebilmektir. Mümin olmak, can sıkıcı bir durum karşısında soğukkanlılığı ve feraseti elden bırakmamaktır. Mü’min olmak, “Sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma ile deneriz. (Ey Peygamber!) Sabredenleri müjdele!” ayetindeki “müjdelenenler” den olabilmek için çaba sarf etmektir."
DİB-Cuma Hutbesi-2014...