paretowilfredo tarafından gönderilen en iyi iletiler

“Bir gün babam, ‘Dünyanın her yerine gidiyorsun, babanın köyünü merak etmiyor musun’ dedi.
‘Hadi gidelim’ dedim. Vapura binip Giresun’a gittik. Giresun’dan Şebinkarahisar’a taksi tuttuk. Oradan Yaycı köyüne gittik. Babam doğduğu evi aradı, bulamadı. Kiliseyi aradı, bulamadı. Mezarlığı tarla yapmışlar.
Çocukken yüzünü yıkadığı üç gözlü bir çeşme vardı, o kalmış. Oraya götürdüler, yüzünü yıkadı.
Evinin olduğu yerde harmanlık vardı.
‘Çocukken anam beni dövenin üzerine koyar, dolaştırırdı’ dedi. Hemen köylüler döven kurdu, babamı da içine koydular, döndü. Ben de fotoğraf çektim. Baktım, babam ağlıyor. Altı yaşında bıraktığı köyüne benimle beraber dönünce çocukluğu aklına gelmiş.
Yemişleri unuttu
Sonra Sivas’a dönmek için araba tuttuk. Yolda giderken ‘Ah, unuttum’ dedi:
‘Buranın karayemişleri meşhurdur. Anam beni İstanbul’a mektebe gönderirken yanıma torba içinde yemişler vermişti, onları yiyerek gelmiştim. Benim memleket sevgim, yemişle başlar. Geri dönüp alalım.’
‘Baba, gözünü seveyim… 100 kilometre yol geldik. Şimdi yemiş için 100 kilometre geri gideceğiz, 100 kilometre tekrar bu tarafa geleceğiz, sabah olacak. Başka sefer alırsın’ dedim.
İstanbul’a döndük.”

“Babam dört ay sonra öldü. Meğer derdi, oğlunun onu köyüne götürmesiymiş.
Cenazeye gideceğimiz gün evin kapısı çaldı.
‘Kimsiniz’ dedim.
‘Dacat Güler’i arıyoruz’ dediler.
‘Dacat Güler’i kaybettik, şimdi cenazeye gidiyoruz, isterseniz siz de gelin’ dedim.
Meğer gelenler, köyde bizi gezdiren köylülermiş.
‘Siz de gelin cenazeye’ dedim. Yanlarında da bir sandık vardı. Baktım; karayemiş getirmişler. Babamın almak istediği, hasretini çektiği karayemişler... Çocukluğunda yediği, kokusunu aldığı, kendi memleketinin yemişleri...”
“Hepsini ceplerime doldurdum, ceplerim şişti. Öyle gittim cenazeye...
Tam babamı toprağa koyacaklar, ‘Açsanıza tabutu’ dedim,
‘Olmaz, dine aykırıdır’ dediler.
‘Siz açın, bir şey koyacağım’ dedim.
Açtılar. Döktüm yemişleri... Babamı çocukluğunun yemişleriyle birlikte gönderdim öteki dünyaya... Şişli mezarlığında yatıyor şimdi...”

Ara Güler

İlan geldi, buralar şenlendi ne güzel oldu.
Bol ilanlı bir sene olsun inşallah bu keyfi sene boyunca tadalım hep birlikte dostlar.

@elisa Elbet sonu gelecek dostum, bu yorulmaların, umudun yıkılışlarının, savruluşların.

...

Köpüren, köpürtücü bir hayatın nadasıdır kardeşim
bütün devrimcilerin çektikleri
biliriz dünyadaki yorgunluk habire mızraklanır
dağlarda gürbüz bir ölümdür bizim arkadaşlarınki
pusmuş bir şahanız şimdilik, ne kadar şahan olsak
ama budandıkça fışkıran da bizleriz
ölüyoruz, demek ki yaşanılacak.

İsmet ÖZEL

Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip.
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva etme beni.

Ahmed Arif

SGK Denetmen Yardımcılığı İlanı ile ilgili genel olarak sorulan sorulara genel bir yanıt verelim;

1-) İİBF için 1200, İstatistik için 400 Kişi Mülakata girecek. Kaçla kapatır konusunda net bir şey söylemek çok zor. Çünkü iki puan türü var. Bunun içerisindeki Kaç kişi P23'ü yüksek olup listede yer bulacak kaç kişi P42 ile başvuracak bilemiyoruz. Dolayısıyla bir puan türünün önünden kaçar kişinin çekileceğini kestirmek nerdeyse mümkün değil. Yılın ilk alımları. Hemen herkes başvuracaktır. Guy olup başvuracak insanlar tanıyorum. Ayrıca SGK için yedekte bekleyenlerin durumu da askıda. Bu da bir faktör. Onlara önerim son günlere kadar beklemeleri. Son günlere kadar durum netleşmezse ancak o zaman başvurmak makul olacaktır.

2-) İİBF P23 ve P42 ile başvuracak. İstatistik P13 ile başvuracaktır.

3-) İİBF'liler P23 ve P42'den yüksek olanıyla başvurmalılar.

4-) İlan nerede? İlan bu gece DPB ve Resmi Gazete'de yarın da SGK'nın sitesinde duyurular kısmında yerini alacaktır. İlanın tek kaynağı şu an için tercihiniyap.net 'tir. Kendi mecralarında kendilerine mâl edenler vardır olacaktır. Siz bizi biliyorsunuz. Siz onları da biliyorsunuz. O nedenle bir şey demeye gerek yoktur.

5-) Başvurular İnternet üzerinden yapılacaktır. Evrak teslimi vs. en son halledilecek konulardır. Başvuruların neticeleri 11 Ağustos 2017 tarihinde kurumca duyrulacaktır.

6-) Nelere çalışmalı?

Verilecek ilanda 4 ana alan dersinin yanısıra kuruma dair bazı konulara da bakmakta fayda vardır. Bu konular İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku konuları ile SG Denetmenlik Yönetmeliği'dir. Bunlara da kısaca göz atınız.

7-) Başvuruda olabildiğince resmi bir fotoğraf kullanın. Sakallı veya çok serkeş bir fotoğraf mülakat esnasında arkaya cv'niz yansıtıldığında size olumsuz bir tavır olarak dönebilir. Mülakatta resmi olarak bıyık ve 657 Sayılı DMK'da ki kısıtlara uyduğu müddetçe uzun saçın bir sorun yaratmaması varsayılsa da mülakata ne kadar sade ve düzgün bir sima ile gidilirse o kadar avantaj sağlayacaktır.

8 -) GUY mülakatı ile çakışma durumu olur mu? Dostlar daha evvel sınavların mülakatların çakıştığı oldu. Bu konuda da kurumlar çok bir adım atmadılar işin açığı. Bu yüzden özellikle Gelir İdaresi Başkanlığı'na durumu bildirmeye çalışın. SGK tarihleri belli orası henüz belli olmadı. Bu çakışmanın önüne geçilmesini sağlamaya çalışın. Eğer çakışacak şekilde duyrulur ise o aşamadan sonra haber yapmak vs. yollara başvururuz. Şu an siz müdahil olun ve siz sesinizi duyurmaya çalışın.

10-) Mülakatta aldığınız puan tercih için esas puanınızdır. KPSS Puanının hiçbir etkisi olmayacaktır. KPSS Puanı sadece başvuru aşamasında sizi listeye sokacak sonrasında geride kalacaktır.

Özetle aklıma gelen durumlara genel bir yanıt vermeye çalıştım dostlar. Allah yâr ve yardımcınız olsun.

...

Anlat aramızdaki buzdan cama
Sesinin buğusuyla sırlansın soğuk odamın penceresi
Düşten bir sen çiz,
Bir de ben olsun senden uzakta
Uzakta sesinden
Üstelik sensiz.

Işıtan lambalar nerde şimdi
Isıtan türküler niçin sustu
Düşmanın yıktığı kale burcu gibi
Pervazdaki saksılar neden düştü?
Hani içinde yüzünü ölüme dönmüş
Kızıl kanatlı sarı göbekli
-Tıpkı bir anka kuşu gibi-
ve bir çocuğun çillerince ayva tüylü
gonca güllere inat sen kokulu
menekşelerin olduğu o saksılar
İçimizde hangi yar'a düştü?

...

Dostlar öncelikle kazanan dostları tebrik ederim. Malesef kaybeden dostlara da diğer sınavlar için başarı diliyorum. Emek verip bu sınava girebilecek puanları almış kişilersiniz nihayetinde. Muhakkak bu emekleriniz karşılığını bir gün bulacaktır. Allah yardımcınız olsun her birinizin.

Öncelikle bir kaç noktaya değinmek istiyorum:

1-) %5 %95 ayrımı mülakat sonuçlarına göre gerçekleştirilecektir. Şu aşamada herkes eşittir. Ayrım henüz bulunmamaktadır.
2-) Sınav kazanma puanınızı kuruma dilekçe ile başvurarak talep edebilirsiniz. Daha evvel alan dostlarımız olmuştu.
3-)Nasıl bir mülakat?

Dostlar öncelikle mülakat duyurusundan sonra hepiniz tek tek belirli tarihlerde 'Ön Görüşme'ye davet edileceksiniz. Ön görüşmede sizinle görüşmekle görevli üstad ile istişare edeceksiniz. Bu aşamada da mülakata dair kurallar geçerlidir. Giyim kuşam tavır traş vs vs. tüm koşullara uymanız gereklidir. Bu aşama size dair genel bir fikrin edinileceği aşamadır o nedenle ciddiye almaya çalışın. Özellikle şekli kaidelere çok takılan bir kurumdur bunu göz önünde bulundurun.

Ön görüşme aşamasından sonra mülakatlar gerçekleştirilecektir. Bu aşama zaten bildiğiniz aşamadır. Mülakatları nispeten soru sorulan zorlayıcı olabilen bir kurumdur. Anlıyoruz ki bu yıl da seçici davranılacak. O nedenle bilgi noktasında hazırlığınızı iyi gerçekleştirin.

Mülakat neticesinde %5 lik kesim belirlenecek. Bunda sınav puanınız ile mülakat puanınızın aritmetik ortalaması alınacaktır.

%5'lik kısım B,C,Ç grubu olarak nitelendirilir ve Büyük Mükelleflere dair çalışırlar. Ana grup başkanlıkları dışında görevlendirilmezler.
%95'lik kısım ise A Grubudur yani eski Vergi denetmenleri durumunda Orta ve Küçük mükelleflerle ilgili çalışırlar.

Bir de eğitim süreci eskisi gibi değil dostlar. Eskiden bir kalemde herkesi temel eğitime alıp dağıtıyordu kurul. Son promosyonda farklı bir program uygulanmakta hali hazırda. O da şöyle;

Evvela temel eğitime başlanıyor. Ders alınıp bir dizi sınav olunuyor. Bu 4 ay kadar sürdü zannediyorum. Akabinde 2-3 ay bir ile bir üstadın refakatine gönderildi adaylar. Maksat mevzuatın uygulanışını bilgi taze iken görmelerini sağlamak ve tabi mesleği icra noktasında da pişirmek. Bir geliş gidiş dönemi daha olacak muhtemelen. Bu şekilde parçalar halinde düzenlenecek eğitimler bundan sonra bir değişiklik olmaz ise. Nihai atama tüm bu sürecin sonunda yapılacak ve grup başkanlıklarına dağılınacak. Bu nedenle son yapılan mevzuat değişikliğinde eğitim süreci 18 Ay'a çıkarıldı. Bu süreci kapsayacak demektir eğitim dönemi.

Buna ek olarak Yetki Sınavı'nda kalmak artık memuriyete düşmek anlamı taşımayacak. Yetki'de kalırsanız şahsi denetim yapamayacak ama müfettiş yardımcısı olarak devam edeceksiniz. Yeterlik sınavına girme hakkınız da olacak. Bu noktada kurul biraz esneme sağladı.

Ön Görüşme Nedir?

Dostlar öngörüşme şekli şartlar dışında bir mülakat değildir. Adı üstünde bir görüşmedir. Burada üstadın asli maksadı sizin konuşmanızı, kendinizi ifadenizi, biraz kültür seviyenizi anlamak yani sizi daha yakından tanımaktır. Bunu notlar alıp rapor halinde komisyona sunacaktır.
Burada ders konuları değil, okul hayatınız, iş tecrübeleriniz, memleketiniz, edebiyat, sinema, gündem, güncel ekonomi, diploması vs. konulardan konuşulması muhtemeldir. Biraz da görüşmeyi yürüten üstada bağlı olarak bu liste çeşitlenebilir.

Yukarıda da söylediğim gibi şekli şartlar önemlidir.

Diğer kurumlara nazaran daha katı bir kurumla karşı karşıyasınız o nedenle, Siyah/Protokol mavi renkler tercihiniz olsun. Çok renkli kravatlardan kaçının. Bu insanlar da öcü değiller nihayetinde ama katı ve gelenekçiler. Yaz şartlarında yapılan sınavlarda meslek mensuplarının ceketlerini çıkaramadıkları bir ortam hayal edin. Kurumun bakıç açısı oldukça katı bu konularda.

Meslek Tanıtımı: https://www.tercihiniyap.net/haber/2016-vergi-mufettis-yardimciligi-sinavi-maasi

Hepinizin hakkında hayırlı olsun dostlar.

Mülakata dair her türlü bilgi paylaşımı, istişare, haber ve gelişmeyi burada konuşalım. Tekrar hayırlı olsun hepinize:)

...

"Bu ülkede duyduğumuz tek şey sahip olduğumuz farklar. Bütün medyanın ve tüm politikacıların sürekli bahsettikleri şey bu. Bizi birbirimizden ayıran, birbirimizden farklı kılan şeylerden bahsediyorlar."

"Egemen sınıf işlerini her toplumda bu şekilde yürütür. Kendi sınıflarından olmayan insanları bölerler. Orta ve alt gelir grubunun sürekli birbirleriyle kavga etmesini sağlarlar ki onlar, yani zengin sınıf, ülkedeki tüm parayı yönetebilsin. Çok basit bir mantığı olmakla birlikte, çok etkili bir yöntem."

"Görüyorsunuz, farklı olan ne varsa, ondan bahsediyorlar: ırk, din, etnik ve milli köken, meslekler, gelir, eğitim, sosyal statü, cinsel tercihler, bizim üzerinde ihtilafa düşüp kavgaya tutuşacağımız her ne varsa ondan konuşuyorlar ki onlar o arada bankaya gitmeyi sürdürebilsin."

"Ben bu ülkedeki ekonomik ve sosyal sınıfları nasıl tanımlıyorum biliyor musunuz? Üst sınıf tüm parayı kendine saklar, hiç vergi ödemez. Orta sınıf tüm vergiyi öder, tüm işi yapar. Fakirlerse sadece orta sınıfı korkutmak için vardır. orta sınıfın işe devamını sağlamak için."

...

George Carlin

..........

...

Bak çocuk,
Bir Aralık'ta bulutlar dağılıp güneş açmışsa eğer, bu uzun ve ayaz bir gecenin habercisidir.
Aldanmayasın.

@kaya06 Forum bizim diye demiyorum kardeşim ki şahsımın değil hepimizin bu forum; iki sınavdır en seviyeli, en keyifli, en yoğun mecra burası oldu. Her birinizin bunda katkısı var. Hepiniz inşallah hayırlı sonuca da ulaşırsınız da iyice keyifleniriz. Var olun hepiniz.

...

Düşmanını uzakta arama.
Her gün etrafında olan ve sana umutsuzluktan başka bir şey katmayan senin düşmanındır.
Hiçbir işin olurunu değil, sadece bu işlerin olmazlarını anlatan kişi senin düşmanındır.
Sen bir şey yapmak istediğinde, bir güzele adım atmak istediğinde ya da bir karar aldığında alttan alta neden yapmaman gerektiğini sana anlatan, bilmediğin, görünmez, psikolojik bir mahpusa seni kapatıp da açtığı bir küçük gedikten sana nan ve su uzatan kişi senin düşmanındır.
Ve sen,
Vazgeçtiklerinsin,
Pes ettiklerin kadarsın,
Yapmak istediğin iş,
Olmak istediğin yer,
Düşlerin ve dahi
Ümitlerin kadarsın.
Vazgeçtiğinde içine düştüğün yer, iki kelam edemediğin daracık çevren, senin gördüğün güzellik penceresinden bakıp da dünyayı görmekten aciz, yüzü güleç, için fesat, hesapları ucuz, kavgaları gündelik, hikayeleri sanal olanlarla çevrili ise,
Yaşarken terk etmişsin dünyanı sen çoktan,
Bedenini yük diye taşıyıp da menzile varacaksın
ve yıllar sonra ne çok yaşadım diye
başkalarından çaldığın hikayeleri anlatacaksın.

...

Selamın Aleyküm dostlar. Bir kaç konuda tartışmanın sürmesini anlamsız buluyorum. Sınava katılma koşulları ilanda net bir şekilde hatta hiçbir kurum ilanında olmadığı kadar da detaylıca belirtilmiştir. Şartları karşılayan herkesin sınava başvurma hakkı vardır. İlanların bu denli az olduğu, alım sayılarının düştüğü şu dönemde hele de mülakat gibi bir olgu işe girişi daha zorlaştırırken, kimse kimseye sen başvurma, sen yapamazsın zaten vs. diyerek girme sınava diyemez, motivasyonunu düşüremez. Kimin ne olduğu sınavda zaten ortaya çıkacaktır.

Son sınavda özellikle İngilizce'de çok kasan kurumun, öncesindeki sınavda da ne kadar esneyebileceğini de gördük. Bu yine olabilir, muhtemeldir.

Allah yar ve yardımcınız olsun.

...

"En zeki öğrenciler tıp ve mühendisliğe gidiyorlar. İkinci derecede mezunlar ise iş idaresi ve iktisat gibi bölümlere giderek birinci derece mezunların yöneticisi oluyorlar. Üçüncü derece mezunlar ise siyasete yöneliyorlar ve ülkenin siyasetçileri olarak birinci ve ikinci derece mezunlara hükmediyorlar.
Fakat eğitimde tamamen başarısız olanlar ise ordu ve emniyete katılarak siyaset ve iktisada tahakküm ederek, onları mevkilerinden indirip, isterlerse öldürüyorlar. Gerçekten dehşet verici olansa asla hiçbir okula gitmeyenler din adamı oluyorlar ve herkesin kendilerine itaat etmesini sağlıyorlar."

Jane Marriot - Arap Dünyasında Eğitim

Normal şartlarda tartışmanın dışında durmaktan yanaydım dostlar ama bir kaç noktayı dile getirmek istiyorum.

1. Kim ne fikre sahip olursa olsun, ne düşünürse düşünsün bunu saygılı bir üslup ile dile getirmeli. Bu noktada saygı ve terbiye çerçevesinde kalan dostlara teşekkür ediyor, bunun dışında hareket edenlere de kendisine çekidüzen vermesi konusunda tavsiye de bulunuyorum.

2. Kurumun yapmış olduğu müdafa. Bu konuda aslında çok söylenecek bir şey yok açıkçası. Kayıt incelemenin ne demek olduğunu bilmesem anlamlı gelebilirdi belki ama neyden bahsedildiğini çok iyi bildiğimden gülünç geldi. %30 Maliye kısmına ise hiç değinmeyeceğim.

3. Jülide SARIEROĞLU ve Cevdet CEYLAN başta olmak üzere çok sayıda Çalışma Ekonomisi mezunu yöneticisi olan bir teşkilatta kıyıda köşede kalmış demek çok doğru değil bence. Bölümün geri planda olmasının iki temel sebebi var maalesef, sosyal politika ve sosyal güvenlik kültürünün ülkemizde daha yeni yeni oturmaya başlaması ve bölümün özellikle bürokrasi ağırlığı elde edebilecek mezunlarının daha yeni yetişerek kurumlarda yer almaya başlaması. Zaman içerisinde bu tablonun değişeceği muhakkak.

Tüm bunları bir arada değerlendirerek tartışmada halen bir yanlışlık olduğu kanaatinde değilim. Dile getirilmesi gereken şeyler var. Yanlışlıklar var. Özellikle kurumların ve teşkilatın belli bölümlerinin kişilere bağlı olması ciddi bir sorunumuz. Bir idare edenin takdiri ile belirlenen şeyler bir yenisi geldiğinde değişmemeli ki kültür oluşabilsin. Buradaki kastım SGK'dan daha çok ÖSYM'dir. Her gelen ÖSYM başkanı kendisine göre düzenlemeler getirmekte ve bunun doğruluğunu paternalist bir şekilde dayatmaktadır. Her durumda bunun sıkıntısını çeken sizlersiniz ama halen birbirinizi yargılayanlarınız var. Buna devam ettikçe emin olun ne siz kazanacaksınız ne de karşınızdaki kaybedecek. Batarsanız hep birlikte, çıkarsanız hep birlikte. Bu bilince sahip olmadıkça, ben merkezli düşündükçe ortaya çıkan tabloyu görüyoruz maalesef. 3 sınav KİK, TCDD, Kültür Turizm listesinde boy gösteren genç kardeşlerimiz örneğin. İnşallah mutlu olmuşlardır. Çünkü üzdükleri insanların ahı kendilerine olur ha dokunursa o kadar mutlu devam edemeyebilirler kariyerlerine.

Sağlıcakla kalın dostlar.

...

"Yüzüne işlediğin suçların karası çalınmış. Bu yüzden hiçbir eski fotoğraf ayna olamaz sana artık. Çünkü insan başka yerde bıraktığı kırıkların kesiklerini yüzünde, kanını elinde taşır. Sildikçe yüzüne bulaşır, yuvdukça kanla kararmış bu yüze daha çok alışır.
Kimse göremez sanır da masumiyet arkasına saklanırsın. Çocuklara dokunur onları da kirlettiğini bilmez, aldanırsın. Ne vakit bu karayı yüzüne çalanlarla yüzleşirsen, kendi yüzünü orada görür, ancak o zaman anlarsın,
İyi olan her şeyi nerede yitirdiğini
Artık ne denli kötü olduğunu,
Yüzünü en sonunda dengine döndüğünü ve
bir daha asla geçmiş dehlizinde aradığın o yüzü bulamayacağını."

Selamin Aleykum dostlar. Su konuya bi aciklik getireyim evvela. Bu mulakat sonuclari aciklanmadan evvel yapilan uygulama standart bir gvs sureci degil. Yani bir form sureci vs. yok. Bu uygulama her kurumdan koordineli bir istihbarat alma sureci. Her husus degerlendiriliyor bu asamada. Aile sosyal medya hesaplar suphe arz eden baglantilar referanslar referanslarin baglantilari vs. Bir cok baslik irdeleniyor. Ancak sureci uzatan sey sadece bu uygulama degil sgk nezdinde. Bakanligin konuya dair gerekli hassasiyeti gostermeyisi en buyuk sebep. Bugunleri gorduysek en ciddi gerekce bu.

Surece dair durumlar ise artik sona gelindigi noktasinda. Her seyin nerdeyse hazir oldugu artik yollanmasi icin cok az puruzun kaldigi. Net bir gun veremiyor kimse ancak cok ufak isler kaldigi kesin diyebilirim. Biliyorum sabriniz kalmadi keza benim de oyle. Artik sinirleniyorum her az kaldi denildiginde bana. Sizlero dusunemiyorum bile. Ama sabretmek disinda her sey sizi bizi yipratir. Allah yardimciniz olsun dostlar. Insallah hepiniz icin guzel sonuclara ve gunlere az kalmistir.

...

O kadar bekledim ki, geliyorum
Ölümümü bekledim, geliyorum
Bir ölüyü ve ölünün bütün inceliklerini
Bekledim geliyorum.

Ben Ruhi Bey, mutlu olan Ruhi Bey
Ölümü gömdüm, geliyorum
Bir sonbahar günüydü, geliyorum
Güneşler buz gibiydi, geliyorum
Ve bütün kötülükler
Ölümün armaları gibiydi
Size anlatırım, geliyorum.

Hepsini, hepsini gömdüm, geliyorum
Havuzun kırık taşlarını - siz bilmezsiniz -
Limonluğu ve kırmızı konağı - siz bilmezsiniz -
Aynalarda kendini seven Ruhi Beyi - siz bilmezsiniz -
Ve bildiğiniz Ruhi Beyi -ya da pek bilmediğiniz -
Gömdüm ben, geliyorum.

İyi biliriz sizi biz, iyi biliriz
Nerdesiniz Ruhi Bey.

Gömdüm hepsini, geliyorum
Bütün ölülerimi gömdüm, geliyorum.

Peki ya sonuç, Ruhi Bey, ya sonuç
Biz sizi tanımaz mıyız
Siz ne yaparsınız bundan sonra, biz ne yaparız
Bir bütünün parçalarıyız, bir bütünün parçalarıyız.

Sonuç mu dediniz, ne dediniz, ne dediniz
Sonuç hiç gömülür mü, geliyorum
Ben yalnız ölülerimi gömdüm, geliyorum.

Doğrusu anlamıyoruz Ruhi Bey
Her insan biraz ölüdür
Biz ki bir bütünün parçalarıyız, biliriz
Her insan biraz ölüdür.

İnsan yaşıyorken özgürdür
Yaklaştım iyice, geliyorum.

Her insan biraz ölüdür
Biz de biraz ölüyüz.

Ölüler ki bir gün gömülür
İçimizdeki ölüler, dışımızdaki ölüler
İnsan yaşıyorken özgürdür
İnsan
yaşıyorken
özgürdür.

.

Edip Cansever

...

https://www.youtube.com/watch?v=TH7KROMUspk

Dostlar bana gelen bir bilgiyi size aktarayim. Ilgili evrak bir kanun metni degil.

Kurum içi alimi kovalayanlarin hazirladigi bir taslak. Bunu son dakika ekletmeye oldu bittiye getirmek icin sitelere odeme yaparak algiyi olusturmaya calisiyorlar. Boyle bir kadro ihdasi yok tamamen Kurum içinde fazlasini kapmaya calisanlarin oyunu. Siz de bu bilgiyi yayin ki amaclarina ulasmasinlar. Amaclari su an bunu vekiller araciligi ile Sn. Ağbal'a iletmek ve sitelere haber yaptirarak algiyi boyle bir sey vara evriltmek.

Yayin dostlar amaclari hasil olmasin. Bu kadrolar sizin hakkiniz.

...

"Müziğin sesini duymayanlar, dans edenleri deli sanırlar."

Hayat Dediğin Nedir Ki? - Friedrich Nietzsche

@nonbisinidem Dostum daha evvel forum kıyafet yönetmeliği paylaşmıştım. Tekrar paylaşıyorum;