@Dguy Dostum @casanova hesabı ile geçici olarak bir yaptırım uyguladık ki belki biraz sakinleşirsin diye umduk. Malesef aynı saldırgan tavrını sergiliyorsun. 1 günlük üyelik, 50'den fazla ileti, neredeyse yarısı sataşma. Biraz sakinleşene kadar sen bi dinlen dostum. Forum havası yaramıyor sana.
Herkese iyi forumlar dostlar.
...
Haklısın, elbette senin Dulsinya'ndır dünyanın en güzel kadını,
elbette sen haykıracaksın bunu
bezirganların suratına,
ve alaşağı edecekler seni
bir temiz pataklayacaklar seni.
Fakat sen, yenilmez şövalyesi susuzluğumuzun,
sen, bir alev gibi yanmakta devam edeceksin
ağır, demir kabuğunun içinde
ve Dulsinya bir kat daha güzelleşecek.
Nazım Hikmet
Dostlar özelden de buradan da soruyorsunuz, tabi ki garanti veremem ama bir motto ile konuya son yorumumu yapayım sizler için, inşallah yanılmayız ama;
Coming soon...
...
Kuyudan çıkmak yetmez.
Seni karanlığa boğanların başkalarına güneş oluşunu görmelisin önce. Senin sesini kısarken kendilerinin nasıl gür kahkahalar attıklarını işitmelisin. Senden çaldıkları ne varsa ilk fırsatta nasıl sokaklara saçtıklarını, namussuza ve kahpeye vermek için tezgâh açtıklarını bilmelisin.
Çocuk gibi ağır aksak yürümen yetmez.
Yıllarca ayağında kalmış ve bir uzvun zannettiğin bukağıyı çözmelisin önce. Kollarına vurulmuş zinciri çekip koparmalısın geçmişin karanlığını çekip bir perde gibi sıyırırcasına. Yüzleşmek canını acıtsın, acıtsın körlüğün ve sağırlığın seni. Zinciri kırışın Güneş'in önündeki kara perdeyi sıyırır gibi birden camını açsın, Güneş gözünü alsın, etini yaksın. Haykır var gücünle, haykır ki ağzına vurulmuş gem sahibinin içini kopararak kırılsın.
Özgürüm demek yetmez.
Seni yeniden kuyuya çekmek isteyecekler. Seni yeniden köle düzenine düşürmeyi deneyecekler. Sessiz baskılar, etrafında akbaba gibi dolanmalar bundandır. Her yerde karşına çıkmalar, sırtlan gibi gülmeleri bundandır. Çek bir kerede onların elindeki zincirleri de. Çek ki çıktığın kuyunun karanlığı onlara yuva olsun. Çek ki aynadaki aydınlığın dertlerine deva olsun.
Döndüm arkamı kurtuldum demek yetmez
Bir an evvel uzaklaş ki yolu bulasın
Çalınan yılların gelecek-güzel bir günün etmez
Karanlık sebep ile yüzleş ki özgür kalasın.
...
https://www.youtube.com/watch?v=cPLOlmysqZ4
https://www.youtube.com/watch?v=Hn-rp6l7fpw&feature=youtu.be
Merhaba dostlar. Olan gelişmeleri bi toparlayayım ancak bu gelişmelerden bir netice çıkarmayın çünkü burası SGK. Şubat ayında ilan planlanıyor. Sayı 300 kişi, puan türü ile alakalı net bir bilgi edinemedim henüz. Puan türü ile alakalı somut bilgi olmadıkça ikili sistem devam ediyor gibi plan yapmak daha anlamlı.
Planlama Şubat ayı için yapıldı bu sağlam sayılabilecek bir duyum dostlar lakin geçtiğimiz gün bahsettiğim bir görüşme var. Bu görüşmede alımın ileri alınması ile alakalı bir talep Başkanlık makamına iletildi. Gerekçeleri dediğim gibi kurumsal bazı talep ve beklentiler.
Ama yine söylüyorum, sınavın bir iki ay ileri alınması, GUY ve DGUY tamamlanınca yapılması çok daha güzel olur bana göre. Puanı yüksek olan arkadaşlar kendi açılarından bakmasınlar yalnızca lütfen. Mesleğe gitmeyecek birileri başvuru yapacağına daha fazla insana yarasın isterim ben açıkçası. Bu yönden KPSS'ye kalmadan alım yapılmalı ama süreç bahsettiğim alımlardan sonraya kalmalı. İlgili görüşme bununla alakalı değildi ancak bu faydası da olabilir kesinlikle.
Şubat ayı gelince bir daha soruşturur son durumu netleştiririz dostlar.
...
paramparçadır yaşamak
paramparçadır dünya
paramparçadır sevdalar
Paramparça da olsa sevdalar
yine de kalmış olabilir
küçücük bir mavilik gökyüzüne
bir sevda kırıntısı
avuç içi kadar bir umut
Yuvalarından düşmüş kuş yavrularını
alıp ısıtmak ister yüreğinin yangınında
ve yeniden boyamak
kalımlı bir maviye gökyüzünü
sonra usulca azat etmek
kuş cıvıltılarını
ne zaman ki
sıkar acının zembereğini usul usul
sıkar bir kuyudan su çeker gibi sabırla
Bir yanda köpüklü çağlayanlar gibi öfke
bir yanda boğuntunun yılan ıslıkları
ekler birbirine bin bir parçayı
ve yaratır kendi elleriyle gökyüzünü
...
Ahmet Telli
Merhaba dostlar. Ayrı bir başlık haline getirmeme rağmen KPSS'ye dair yazdığım şeyleri burada sizlerle bizatihi paylaşmak istiyorum. Çünkü sizlerin de ihtiyacı var ölü toprağını üzerinden atmaya. O nedenle şuraya şunu bırakayım;
2019 KPSS iklimine o veya bu şekilde girmek zorundayız artık.
Malesef bu kapsamda Kurum sınavı ve mülakat sonucu bekleyen dostlarımızı da katıyorum. Çünkü GUY ve DGUY mülakatı bekleyenlerin yarısı sürece geri dönecek ve her halukarda KPSS sürecine bir kısmı yeniden girmek zorunda kalacak. Diğer yandan Kurum sınavı bekleyen arkadaşlar, bugün başlayacak bir süreç KPSS yapılana kadar belki de ancak sonlanacak ve mülakat gerçeğinin olduğu bir ortamda kendinizi riske etmenizi istemiyorum kesinlikle.
Daha evvelki senelerde KPSS A Grubu için ben 85'ten aşağı puanlar iş görmüyor, bundan sonra iyi bir iş sahibi olmak için bu puan baremini aşmak lazım dediğimde çok eleştirilmiştim. Elitist bir tavırla hareket ettiğim düşünülmüş hatta abarttığım söylenmişti. 2018 KPSS sonrası süreçle artık tüm dostlarımın 90 ve üzeri puanları hedefleyerek bir tempo içerisine girmesini istiyorum. Neden derseniz, durduğumuz yerde serzenişte bulunmak, durumdan sadece şikayetçi olmak sadece bizleri hedefimizden biraz daha uzaklaştırmaktan başka bir netice doğurmamaktadır. Bu nedenle hedef 90 diyerek yeniden bir maratona hep birlikte başlayalım istiyorum. Bu nedenle KPSS A Grubu sınavlarında bugüne dek biriktirdiğim kendi deneyimlerim, başka başarılı dostlarımdan gördüklerim ve hepsinden yola çıkarak ortaya çıkan yöntemlerimi bir araya derleyerek bir yazı dizisi hazırladım dostlar. Yazıya değinmeden önce bir kaç söz daha söylemek istiyorum.
Şubat ayı başı itibariyle önümüzde 5 tam ay var Temmuz ayı haricinde. Bu çalışmaya başlayan dostlar için de deneyimli dostlar için de yeterli bir süre. KPSS sürecinin ardından da girmemiz gereken bir YDS süreci olacak. Altyapısı olanlar için Sonbahar YDS diğer dostlar için de en geç sonrasındaki YDS bir fırsat. Alacağınız yüksek KPSS puanları iki sene geçerli bildiğiniz gibi. 90 KPSS Puanı + 70 YDS puanı 2 sene boyunca en az 10 mülakat anlamına geliyor.
Kendinizi alım sayısı düşük, ilanlar peş peşe geldi, ilan gelmiyor sarmalına lütfen hapsetmeyin. Bakın Maliye Bakanlığı'nın muslukları kısmasıyla ne hale geldik hepimiz. Artık en etkin mücadelenin daha çok çalışmak olduğunu görmek zorundayız. Kendimize acımak ve başkalarının acımasına mahal vermekten vazgeçmek zorundayız. Ayağa kalkmamızın tek yolu, hayata geç kalmamamızın tek yolu bir an evvel bu konudaki adımları üst düzeye çıkarmamız dostlar. Vazgeçmek, yerinde saymak değil daha fazlasını yapabileceğimizi kendimize hatırlatmak asıl yapmamız gereken.
Kesinlikle mücadeleden vazgeçelim demiyorum. İlansızlığa, kadrosuzluğa, uzayan süreçlere, plansız işletilen süreçlere hep beraber daha da gür ses çıkaralım. Ama önce kendi ayaklarımız üstünde duralım dostlar olmaz mı?
Mücadeleye kendi ayaklarımız üstünde durmaktan başlayalım. Bıkmadık mı artık;
Neden atanamadın?
Bu kadar zaman alım olmadan olur mu?
Bu kadar az mı kadro veriliyor?
İyi puanın aslında ama neden olmuyor?
Niye hala bu noktadasın?
Ahlar vahlar acımalar, samimiyetsiz teselliler
Neden okudun ki?
vb. vb. soru ve davranışlarından?
Neden buna ve birilerinin iki dudağı arasına kendimiz mahkum ediyoruz? Referansla da, alımsızlıkla da en iyi mücadele yolu önce bizim adım atmamızdır dostlar. Biz o kadrolara gelmedikçe, biz bir şeyleri değiştirecek noktaya kendimizi taşımadıkça bu iş artık daha kötüye gidecek. Yaşınız dolunca mı pişman olacaksınız? Geç kalınca mı anlayacaksınız, hayallerinizi yaşasın diye bir başkasına terk ettiğinizi.
Biraz uzun oldu dostlar, yazılar da biraz uzunca ama faydalı olacağına inanıyorum ve sırasıyla buraya bırakıyorum.
İlk yazımız; KPSS A Grubu Sınavı Nedir? Kimler Girebilir? başlığına sahip. Bu yazıda daha temel bilgiler söz konusu ama hepinizi ilgilendirecek sorular ve yanıtlar var içinde göz atarsanız faydalı olacağına inanıyorum.
https://www.tercihiniyap.net/kpss/kpss-a-grubu-sinavi-nedir-kimler-girebilir-h6594.html
İkinci yazımız KPSS A Grubu Sınavı öncesi ilk adımımız KPSS Lisans Sınavı'na dair. Bu yazıda Genel Kültür - Genel Yetenek testlerine hazırlığa dair önerilerimiz yer alıyor.
https://www.tercihiniyap.net/kpss/kpss-lisans-nedir-konulari-nelerdir-nasil-calisilir-h6606.html
Üçüncü olarak da bizim asli alanımız; KPSS A Grubu Sınavına Nasıl Hazırlanılır?
Burada her alana tek tek değinmeye çalıştım dostlar. Mümkün mertebe bildiğim, uyguladığım faydasını gördüğüm her detaya değinmeye çalıştım. Umarım faydasını görürsünüz.
Son olarak da YDS tabi ki. Bu konuda da açtığımız bir başlığımız var. Özellikle iyi puan almış dostlarımızın önerilerini derlediğimiz başlığımızı da buraya koyalım;
https://forum.tercihiniyap.net/topic/4832/2019-yds-e-yds-hazırlık-platformu/
Evet dostlar uzun bir yazı oldu. Ama artık ölü toprağını üstümüzden atma vakti. KPSS'den 80'li puanlarda mahkum olup şansımızı 2 3 sınava hapsetmekten kurtulma vakti. Yukarıda da dediğim gibi, sorunlarla ilgili mücadelemize ve yapmamız gerekenlere devam ederken diğer yandan da kendi ayaklarımızın üzerinde duracak adımlarımızı atma zamanı.
Allah hepinizin yâr ve yardımcısı olsun dostlar.
Biliyorum bana sormak istediğiniz sorular var. Duyumlarda bir değişiklik yok dostlar. Görmemiş olan dostlarımız için yineleyelim verdiğimiz haberleri.
@paretowilfredo, içinde söyledi: 2018 GUY Gelir Uzman Yardımcılığı Sınavı Mülakatları
@kaldorhicks @redcrossbjk Merhaba dostlar. Sizlerin sormanız vesilesi ile bir kaç şey söyleyeyim ben de.
Öncelikle bu hafta açıklanır mı, ne olur bu konuda net bir şey demek bence son ana kadar olanaksız. Ancak işin geldiği aşamadan bir nebze bahsetmek istiyorum. Bu yönden şu şerhi düşme ihtiyacı hissediyorum yalnızca.
Hepiniz gerginsiniz ve haklısınız bu konuda. Aylar oldu, normalde bir iki haftada belirli hale gelen süreçte belirsizlik halen ortadan kalkmadı. Bugüne dek de sizlere boşa umut vermek gibi bir gayem asla olmadı biliyorsunuz beni tanıyanlarınız. Tam aksine sizlerin hayal kırıklığına uğraması beni gerçekten çok üzer. Bu yönden araştırma yaparken azami uğraş gösteriyorum ve paylaşırken de aynı şekilde temkinliyim. Halen vereceğim bilgilerin netliği konusunda şüpheliyim. Sebebi ise dönem içerisindeki belirsizliklerdir.
Misal, Kaymakamlık sınav sonucu için cuma günü dedik ki bunu sırf ben 4 kaynaktan bilgi alarak söyledim. Söyleyen 2 - 3 dostumuz daha vardı. Buna rağmen bir aksilik durumun ertelenmesine yol açtı. İşler bu şekilde işliyor.Bu mülakat sürecini ileri atan temel gerekçe daha evvel de söylediğim gibi yapılanmadır. En azından bana gelen bilgi bu şekildedir. Başkan ile alakalı bir durum değil bu, bunu net bir şekilde biliyorum. Kurumda kimin başkan olacağı zaten üç aşağı beş yukarı belliydi çünkü iki aday vardı bu hususta. Birisi atandı ve halledildi. Yapılanma süreci gerçekten köklü değişimler içeriyor. VMY iptalinin yegane sebebi budur. Bu süreci de yine bu denli etkileyen temel gerekçe bu süreçtir. Dediğim gibi benim işittiğim bu, sizler farklı şeyler duymuş olabilirsiniz ve doğru da olabilir bu bilgiler tabi ki.
Geldiğimiz noktada yaklaşık 2 haftadır toparladığım bilgilere -net olmayarak- kısaca değineceğim, bu denli habersiz kalmanıza dayanamıyorum yine malesef. Umarım pişmanlık duymam bundan sonra
Yapılanma seçim sonrasına bırakıldı. Bir çok şey hazır ancak şu süreçte bununla alakadar olunamaması söz konusu. Bundan dolayı ciddi ihtimalle seçim sonrası yürütülecek süreç. Çok küçük bir ihtimal var yapılması için şu aşamada bence. Yapılacak elbet ama şu an değil gibi görünüyor.
Bunu müteakiben size dair evrak evvela Cumhurbaşkanlığı'ndan olur aldı. Akabinde Bakanlık nezdine geldi. Yani son işittiğim şey şu an Bakan Bey'in oluru bekleniyor.
Mülakat için belirlenmiş olan dönem Mart dönemi. Mart ayında yapılıp tamamlanması planlanıyor.
Buna dair duyuru ne zaman gelir, bu hafta gelir mi bu plan harfiyen uygulanır mı bunları inanın ki bilmiyorum. Ama son işittiğim, birden fazla kaynaktan duyduğum ama yüzde yüz teyit alamadığım bilgiler bu şekilde dostlar. Umarım olumsuz bir durumda bana tahammülünüz kalmıştır.
Her biriniz için duacıyım. İnşallah bu çile tez zamanda biter sizler de iş sahibi olursunuz en kısa zamanda. Bahtınız açık olsun dostlar. Güzel günlere hep birlikte inşallah.
Bakanlık'tan GİB için yeni duyum almamış olsam da şunu söyleyeyim dostlar aldığım diğer haberlere istinaden. Bakanlık'ta her şey karman çorman şu anda. O kadar çok plan, proje ve yeni yapılması planlanan şey var ki. Malesef çok şanssız bir döneme rast geldi bu sınav. Az daha sabır.
Yukarıda söylediklerimi de lütfen okuyun dostlar. Ölü toprağını üzerinizden atın bir an evvel.
Yeni gelişmeler duyarsam yeniden paylaşacağım sizlerle. Ama önce siz ayağa kalkın bi.
Hayırlı akşamlar herkese.
...
"Tüm hikayelerde bir taraf değişirken, diğeri hep sabittir. Kurbağa olur bir taraf bazen, kimi zaman kaplumbağa, bazense her yükü sırtlanarak kanat çırpan bir kuş. Ancak hepsini aldatıp zehirleyen her zaman bir akreptir. Akrep doğası gereği zehrini saçar. Kötü olanı hiçbir tebessüm temizlemez. Hiçbir bahar, zehri şerbet etmez. Bunu ne güzellemelerle kendi geçmişini örtmeye çalışanlar ne de en kirli sırları yüzlerinde aşikârlar değiştirebilir."
@mahlaki Dostum öncelikle emekleriniz için teşekkür ederek söze başlayayım. Gerçekten çok güzel işler yapıyorsunuz, binlerce kişinin sesi olmaya çalışmak ciddi bir yük ve sorumluluk. Allah yardımcınız olsun.
Benim önerim, ilk ilanda özele sadece DGUY ve GUY hususunda girmek. Nitekim hepimizi bu noktaya getiren asli sorun bu oldu. Bundan yola çıkarak süreç belirsizliğini ve uzunluğunu vurgulamak. Diğer bir önemli nokta da alımların azlığı. Sayılar gerçekten çok komik ve bunun vurgulanması lazım.
Neden bu iki konuyu genel bir sorun olarak bu kadar önemsiyorum? Çünkü süreçler kısalsa ve kadro sayıları artsa, yaş sorunu yüzünden süreci 3 4 senede tamamlamakta zorlanan kişiler nezdinde yaş konusuna bir nebze merhem olacak. Alım azlığı vurgusu tüm alımları kapsayarak B grubu ve Banka alımlarını da hedef gösterecek. Az yerden çok verim elde etmenin yolu olarak görüyorum bu vurguları.
İkinci belki üçüncü ilanlarda bizatihi bazı sorunlar dile getirilebilir. Ama dertlerimiz temelde söylediğim konular ve bunlara gelecek çözüm bir çok sorunun çözümü aslında.
Eğer özele indirgersek ilanı ilk aşamada populizm devreye girecektir. Örneğin Banka alımı denirse buna gelecek geri bildirim 1000 kişilik halkbank ilanı alın size gibi bir yaklaşım olabilir. Bu da sadece 1000 kişinin derdini çözer, bir yıllığına çözer. Kökleşen sorunlara çözüm olmaz. Ya da 35 yaşı 37 yapsınlar, alım olmadıktan sonra, bir alım 1 yılda anca tamamlandıktan sonra zaten derde deva olmaz - olamaz.
Düşüncelerim ve önerilerim böyle dostum.
...
Saz çalar bahçede derinden,
El oğlu vermiş kendini tele.
Yıldızların kardeş sessizliklerle dinlediği aşikâr,
Bir su daha içelim
Gel hele, gel hele.
Sığmaz şehre boşluğu sokakların,
Sığma karanlığımız ele,
Uyumuşlar, uyanmışlar
Akşam vakti dost gönülsüz
Gel hele, gel hele.
Fazıl Hüsnü Dağlarca
Dostlar son durum şu; Aslında daha evvel dile getirdiğim her şey geçerli. Planlama şu şekilde;
-İlan 300 kişi ancak içeriğinde İstatistik yer alacak mı net olarak bilmiyorum.
-Puan türü konusunda daha evvel söylediğim tek puan türü önerisi görüşülmüş ancak işittiğime göre kabul görmemiş. Yani bu durumda iki puan türü ihtimali daha kuvvetli hale geldi diyebiliriz şu an için.
-Şubat'ın son on günü içerisinde ilanın verilmesi planını işittim. Daha evvel duyduğum bir zaman dilimini iki kişi daha dile getirdi. Ancak daha evvel sizlere mesleği temsilen bir grubun Kurum Başkanı ile görüşerek ilanın ötelenmesini talep ettiğini söylemiştim. Bu konuda Sayın Bağlı'nın takdirini bilmiyorum. İlanı öteye atabilecek tek şey bu olur şu anda.
Yine de söz konusu kurum SGK olunca beklentiye girmemenizi öneririm dostlar. Dün A diyen Kurum yarın Z diyebiliyor. İlan gelirse ne alâ hep birlikte seviniriz. Ancak gelmemesi durumunda da siz düzeninizi sekteye uğratmayın. Nihayetinde özel bir hazırlık gerektiren sınavı yok bu alımın. Alım gelir listeye girerseniz güzel bir imkan olacaktır, gecikmesi durumunda da siz hazırlıklarınızı sürdürürsünüz.
Durumlar böyle dostlar. Israrlarınızı anlıyorum ve ne yadırgıyor ne de güceniyorum merak etmeyin 
Tek çekincem üzülmenize sebep olmak. Hep beraber güleceğimiz günlere inşallah.
...
Hayal kuramayan ile yola çıkılmaz
Hayallerini satan ile hayat kurulmaz.
Bir köpeğin hikayesi anlatılagelir dilden dile. Nakledilesi bir hikayedir zira çevremiz bunlarla doludur. Kapadığımız kapıların ardında kalmış olsalar da sesleri uykumuzu aksatır, düşümüzü eskitir.
Bir ağanın sevdiği bir köpeği vardır. Köpek sadık görünmesine sadıktır da bir zaafa duçardır. Nerede bir davul sesi, bir zurna sesi duysa köpek kendisini tutan zinciri bile koparır oraya gider. Bir olur, iki olur. Gün olur köpek bir düğünden yükselen sese doğru aynı merak ile hareketlenir. Ağa bakar ki yine köpek gitmiştir. Ağa bilir ki bu düğün hasmının düğünüdür. Köpeğin anlayacağı dilden bir şey yapmaya karar verir. Köyün iki tepesine bir davulcu bir de zurnacı koyar. Emri üzerine bir davulcu davulunu, bir zurnacı zurnasını çalar. Köpek tam birine ulaştığında diğeri başlar çalmaya ve bırakıp diğerine koşar soluk soluğa. Derken yolun orta yerinde çatlayıp can verir köpek bu koşturmaca arasında.
Yolu olmayanların hikayesidir aslında bu. İstikameti belirsizlerin. Kim çağırsa oraya gidenlerin, sadakatsizlerin hikayesi.
İnsan böyle birisiyle muhatap olduğunu anladığında kendisine sorar, ben bu tepeden seslendiğimde gelen, kim bilir daha evvel kaç tepe gezdi, soluklanmak için çıktığı çukurdan geze dolaşa kaç nefesi kesti?
ve sonra anlarız.
Duçar sandıklarımızın tüccar olduğunu,
Satacak şeyler biriktirip, tezgahını açtığını
ve artık biliriz.
Bu pazarda evvelce telef edilmiş yüreklerden çalınanların
Süslü bir ambalajla sarmalanarak satıldığını.
...
Kurum sayı saymayı yeni öğrenen çocuk gibi. Maşallah
...
Fenadan bakîye göç eder olduk,
Yöneldim şu yola, dönmezem gayrı.
Söyler aşık dilinden bunu Yunus,
Eğer aşık isem, ölmezem gayrı.
Yunus Emre
...
@biriibfli Bu haftanın sonu ile ayın sonu dostum. Tabi nokta atış tarih vermem, veremem Bakanlık bu halde iken. O nedenle hala nokta atış olmayan söylemim geçerli. O duyuruyu GİB sayfasında görene dek o günün geldiğini kesin olarak söyleyemem. Bakalım soruşturmaya devam ediyorum dostum. Daha net bilgi gelirse gene hata payı ile tabi ki, aktaracağım. İnşallah bu kez ben de çok umutluyum çünkü dedim ya ilk açıklama yaptığımda da bugüne dek her haberi, her tarihi sordum, sordurdum. Hepsinde de aynı olumsuz yanıtları aldım. Bu kez bir ateş var, dumanı görünüyor. İnşallah yanıltmaz bizi.
...
Ellerinden tanıdım seni
Yüreğinin yansısı tedirgin ellerinden.
Bir uzak boşluğa yağmur yağıyordu
-anılardan anılara ince çizikler.-
Yüzün bir türkü sonrasının
kederli dalgınlığında;
Güldün mü, ben mi yanıldım, bilemiyorum
Ağıt gibi bir alay dudak uçlarında
Gücenik duruşundan tanıdım seni.
Seni kendimden tanıdım çocuk;
Yüreği sürekli çiğnenen bir yol
Gövdesi acılardan acılara köprü…
Biraz öfke, biraz umut, çokça onur
olan kendimden.
Eğildim öptüm yıkık alnından
Uzaktın, kıyamadım sessizliğine
Biraz daha dedim içimden, biraz daha;
Gün olur, onuru güzel çocuk
Acı da yakışır insanın yüreğine.
Şükrü Erbaş
@snmrhn Dostum sürekli sormanızın benim açımdan bir sakıncası yok. Ancak olumlu yanıt veremiyor olmak beni üzüyor, bu yönden bir etkisi var. Haber olursa duyuracağım bildiğiniz gibi. Ayrıca bu şekilde bir gidiş kimse için iyi değil. Bir şekilde tek bir alıma saplanmak sizi ciddi şekilde yıpratır. Daha önce de SGK Denetmen yardımcılığı ilanı ile alakalı şunu söyledim. Özellikle puanı çok iyi olmayan dostlar KPSS temelli hareket etsinler, ilan gelmezse yeni ihtimale daha yakın olurlar, ilan gelirse o süreçte çilek gibi olur. Düşüncem bu yönde, KPSS veya başka sınav varsa önünüzde ona odaklanın, bu alımda karşı karşıya olduğunuz bir mülakat olacak herhangi bir değişiklik olmazsa. Bir yazılı sınav olmadığından listeye girip yalnızca bir mülakat hazırlığı yapacaksınız. Ancak başta KPSS olmak üzere yazılı sınav süreçlerini ıskalarsanız ve bir de ilan gelmezse malesef bu süreçteki kaybınız katlanmış olacak. Lütfen o yüzden bu denli yıkılmayın, dağılmayın.
Haber olması durumunda paylaşacağım sizlerle. Bu benim sizin için yapabileceğim. Siz de kendiniz için yapabileceklerinizi ihmal etmeyin lütfen.
...
Manastırın üstündeki bulutlar irileşiyor ve gece yavaş yavaş ölüleri süsleyen ahlâki öğütler yazılmış mezar taşlarını karartıyor. Şu anda bir ahlâk kitabı yazacak olsaydım; doksan dokuz sayfası bembeyaz, yüz sayfalık bir kitap olurdu. Son sayfaya; "Bildiğim tek bir görev var, o da sevmek görevidir." yazardım. Ve gerisine hayır diyorum. Tüm gücümle hayır diyorum. Mezar taşları bana bunun yararsız olduğunu ve yaşamın; "col sol levante, col sol cadente" olduğunu anlatıyorlar. Yararsız olanın başkaldırımdan ne götüreceğini bilmiyorum ama başkaldırıma ne katacağını gayet iyi duyumsuyorum.
Albert Camus
...
@snmrhn Dostum bu kadar vakit varken Kurum Başkanı dahi böyle bir tarih veremez
...
Geldim.
Bir dere çağıltısının dingin sesini dinleyerek
ve bilerek zamanın eğri kesilmiş
ve kötü dikilmiş bir diliminde
karşılaşıp durduğumuzu.
Hayatın bizi parça parça kırıp
fırlattığı tek bir bedenin
yanlış kaynamış bir ekleminde
zayıf bir bağ olduğumuzu.
Delilik eden bilir deliyi, gördüğü anda tanır
ve bir çocuğun akl-ı selimi buna şaşar da kalır.
Zamanın puslu gecelerini giyinip
çıkıp yatağımdan isra edişim sanadır.
Bir çay da ben alayım derken yeniden
tutulduğum nöbet ıslandığım barandan
biraz da karşımda beliriveren gül-endamdandır.
Ey! sabahın ayazında kırağı düşüp titreten
Bastığım çimeni beyaza boyayan çiy tanem
Pamuktan bulutları giyin de gel kara gecede
Sen beyazı işle içime, ben ton seçeyim pembeden.
O pembe ki al olmadan mahcup yanakların
ilk kıvılcımıdır o sönmeyecek yangının.
Gözün gözüme her dokunduğunda.
Yumduğum gözümden usulca sen yağardın
Kirpiklerinle silerdin yüzümden izlerini
ve neden sonra sen de dökerdin
yakamoz vurmuş deniz gibi gözlerini.
Dururduk.
Deniz uğruna bukağısını sırtına almış
ve tepedeki kaleden koşarak kaçmış
Binlerce tutsağın
Binlerce yıldır
Binlerce kez durduğu o yerde.
Senin göğsüme sapladığın hançeri
Kanatarak söktüğün o yerde,
Ulaşarak o deredir denize tuzunu veren,
Çünkü;
O tutsaklardır,
Hançeriyle ayrılığı yere seren.
O tutsaklardır,
Kara gecelerden maviler deren.
Döndüm.
Ayağımın altından kayan yer göğüm olana dek
-döndüm.
İlk ve son kez kanadığım kızıl güne senle veda ederek
-döndüm
Sensizlik diyarına attığım her adımda içim sökülerek.
Kavgama döndüm,
Atmacalarla konduğun şimşir dallarından,
Kartalların tünediği engin kale burcuma.
İzlerimi silerek yürüdüğün ürkek yollarından
Sadık kalarak sırrıma ve gönül borcuma.
Tüm dağların karını çığlandırıp dökercesine,
Yurdunun terasından bulutlara düşercesine,
En kavgacı yanımla haykırıyorum;
Kahrolsun özlemek emperyalizmi!
Bu ne menem işgaldir ki sendeliyor tâkatim.
Son kalem de düştü düşer tükenmiyor firkatim.
...