29 Ağu 2018 04:56

Bizim işyerinde Mehmet Abi var. Her sabah (Kendi deyimiyle sadece sevdiklerini) uyarır, hatta biraz da haşlar kahvaltı konusunda. Yaklaşık 105 kilodan 67 kiloya düşmüş ve tamamen bilimsel yöntemlerle. Kendi kefirini yapar, kendi içeceğini yapar, hatta abartıp kendi kımızını bile kendi yapmışlığı var. Sağlıklı yaşama konusunda İsveç'te yapılan makaleleri dahi takip ediyor. Bir gün bana geldi dedi ki bir simitle birlikte aldığın yaklaşık 350 kalori. Bu simit seni tok tutmaz en fazla iki saat sonra acıkırsın. Ama ben sabah 2 haşlanmış yumurta, domates, salatalık, bal, tereyağ, 2 dilim çavdar ekmeği, bir dilim beyaz peynir, 10 adet zeytin ve bir çok şeyle kahvalti yaptım ve aldığım kalori sadece 200, bu beni akşama kadar tok tutar. Gerçekten de bakıldığında mesele tamamen bundan ibaret, yediklerini içtiklerini kesmekten ziyade, doğru besinleri tüketmek mesele. Mesela, karpuz mu istiyor canın sadece bir dilim yiyeceksin, başka meyve yemeyeceksin. Çünkü kavun, karpuz da fruktoz oranı çok yüksek. Oysa fruktoz oranı düşük meyvelerden daha fazla yiyebilirsin. Canın aşırı derecede tatlı mı istiyor? Beynine giden bu sinyali tam tersi bir şeyle bastıracaksin, gidip tuzlu bir şeyler yeyip su içeceksin. Her gün şu kadar adım yürüyeceksin. Şeklinde inanılmaz yöntemler sundu. Aslında benim vücut kitle endeksim henüz sos vermiyor ama gidişat pek doğru değil. Bu nedenle o gün anladım ki gerçekten sağlıksız ve kalori hesabı yapmadan besleniyorum. Yediğin meyvenin dahi fruktoz oranını hesaba katarak tüketim yapacaksın. İşte o gün bugündür, daha kontrollü ve yeme içme konusunda daha hassas davranıyorum.