DüdüklüTencere2 tarafından gönderilen iletiler

@elara
açıkçası baskı altında alınacak anı kurtarmalık bir kararla mülakat aşamasında daha büyük ve uzun sürünceme ihtimalleri beni de korkutmuyor değil

@umuthepvar
hayırlısı ne ise nasibimiz de o olur inşallah. teşekkür ederim bilgilendirmeniz için. kesinlikle katılıyorum ancak belki bir yaklaşım hissetmişsinizdir diye yalnızca kendi şahsi kanaatinizi öğrenmek babında sormuştum elbet ki kesin olmamak kaydıyla.

@umuthepvar
hocam kurduğunuz iletişimden size geçen his ertelenme olmaz karar hızlıca alınır duyurusu yapılır manasında gibi miydi
yoksa erteleme olup olmayacağından ziyade erteleme olacaksa da bunun kararının bekletilmeden alınıp ertelenmenin duyurulacağı gibi miydi?

Arayıp ulaşan arkadaşlar ne sonuç çıkacağını sormaktan ziyade, çıkacak sonucun ne zaman duyrulabileceği konusunda bilgi almaya çalışırlarsa daha faydalı olur gibi.
Çünkü irtibata geçtiğiniz kişi henüz duyurusu yapılmamış bir şeyi zaten size söyleyemez. Tahmini konuşmaları ise zaten bize bir fayda sağlamaz.

@elara
Hocam bunlar aynı gün içinde gelen farklı cevaplar mı yoksa farklı günlerde ulaşılan farklı cevaplar mı ?

@varol

Ne hiç emek vermeden dünyaya alan bilgisi donanımıyla geldik direkt anne karnından
Ne de bir elimiz yağda bir elimiz balda iken hobi olsun diye bu sınavlara ümitlerimizi bağladık.
Kimse parmağını şıklatarak öğrenmedi, emekse herkeste var emek, kimse bir eli yağda bir eli balda değil, herkesin derdi ekmek kavgası.

Herkes aynı sürecin içindeyken, herkes aynı zorlukların içindeyken, duygusal açıdan zaten hepimizin aynı şeyleri yaşadığı kesinken; birbirimize sarılıp ağlarcasına sürekli aynı şeyleri tekrarlamanın ötesinde; burada mevcut durumda mevcut şartlar üzerinden gerçekleşebilecek ihtimallerin tahmine yönelik istişare edilmesine ve ''bu olursa böyle olabilir'' şeklinde fikirlerin bir zemine oturtulmasına, sanki böyle olursa böyle olur denilmemiş de ben böyle olmasını istiyorum denilmiş gibi, ortalığı yaygaraya çeviren tepkilereydi benim konuya müdahil olmam.

''Forumda herkes kurallar çerçevesinde istediğini yazmakta özgür bu bir gerçek.''
Bu bir gerçek ise, gerçekleşmesi ihtimaller dahilinde olan şeyler üzerinden ''böyle olursa şöyle olabilir, şöyle bir kural var şu da yaşanabilir, peki bu yaşanırsa ne olacak'' şeklinde fikir yürüterek istişare edilmesi gayet doğal.

Forumda herkes kurallar dahilinde istediğini yazmakta özgürse, kimse zaten battık bittik yazana bir şey demiyor. Ama gerçekleşebilecek ihtimaller üzerinde istişare edilmesine battık bittik diye karşılık geliyorsa, en azından battık bittikten daha faydalı bir iletişim olduğunu söylemek gerekli oluyor maalesef.

2 satır hukuki çerçeve içinde elden-bilgiden geldiği kadarınca belli bir mantığa oturtulmuş entry okuyoruz, doğrusuyla yanlışıyla bir neden sonuç ilişkisi içinde birbirini düzelterek ilerleyecek bir sohbet umuyoruz; 2 satır sonra vay sizin derdiniz vay bıktık yıldık bekliyoruz emeklerimiz, vay ertelendi, vay suçlu gibi entryler okumaya başlıyoruz. Bunu bilerek fikir belirtmeden süreç hakkında sadece okumayı tercih etmiştim bu kez, değişen bi şey yok.

Bir de en önemlisi; sürekli etrafa karşı bir sitem bir kızgınlık hali.
İşin gerçeği etrafta kızılacak kimse de yok aslında.
Çünkü; pandemi nedeniyle ülkede kısıtlama tedbirleri dönemine girildiyse, 5 bin kişilik sınavı ankara'da yapamamak hususunda GİB'in bir günahı yok.
Bu tedbirlerin esnetilme süreci ya da vakaların sağlık altyapısını dönüşü olmayan bir hale sokmayacak düzeye inmesinin de hangi tarihte olacağı GİB'in inisiyatifinde değildi.
Bu konular netleştiğinde ilk pozisyon alacak kurumun ÖSYM olacağı da yaşanan durumun doğal bir parçasıydı. Burada da kimsenin bir suçu bir günahı yok.
Öte yandan kanunda yazanı uygulamakta da GİB suçsuz.
Bunun akabinde hakkaniyete göre karar verecek olan ise mahkeme olması gerekiyordu, nitekim de öyle oldu.

Yani diyelim bir telefon 1000'inci kattan düşüp kırıldığında yer çekimine kızamayacaksan eğer burada da aynı şekilde kızılacak kimse yok.

Gerçekçilik kendimi kandırmaktan iyidir.

iyi tatlıya bağladınız ha

@maltus95
Gaza gelmeyi de bilmiyor dur yavaş az sakin

@maltus95
marifet buysa buyur yazayım

bıktık artık kaç yıldır işsiziz sürekli ders çalışmaktan tipimiz bir garip olmaya başladı psikoloji desen zaten kalmadı motivasyon sürekli iniş çıkışlarda önümüzde sürekli bir belirsizlik sürekli bir sil baştan kaç yaşında aileye muhtaç sınavlar ne oldu diyenlerle sürekli aynı cevaplar yordu emeklerimize yazık sınav istiyoruz

al buyur kime ne faydası, ne esprisi var ?

@maltus95
ortada çözüm getirilecek bi şey yok ki.
bir mağduriyet yaşandı ve hayırlısıyla o mağduriyet kaldırıldı.

bu mağduriyetin kaldırılma yolunun nelere yol açabileceği, bu durumun sınavın ertelenmesine sebep olup olmayacağı hakkında tartışılıyor, insanlar gerçekleşebilecek ihtimali şeyler üzerinden fikir yürütüyor, istişare ediyor. Ancak yine şaşırtmıyor ki; böyle olabilir diyenler böyle olmasını istiyorum demiş algılanıyor.

bense bu tutuma karşı müdahil oldum konuya sadece.

@ztrkrdvn
sahte hesap ve ben ?

@ztrkrdvn

ya abicim sen hala nasıl bu cümleyi kurabiliyorsun
tabi ki sağlık derim.
ve benim ne dediğimden ne istediğimden bağımsız bir şekilde o dönemde girilen süreçte erteleneceğini ve zaten bunun da doğru olduğunu savundum. tek yaptığım bu yani. nasıl hala böle saçma bir taraftarlık duygusu içindesin.

devamında da sürecin nasıl ilerleyeceğini izah ettiğimde, tarih istiyor ya da sınavımız hemen yapılsın istiyor oluşunuzun imkansız istekler olduğunu, bu isteklerin gerçekleşmesinin baskı ile bir alakası olmayacağını, eğer baskı ve etkinlik yapılacaksa daha akla yatan taleplerle yapılması gerektiğini ve 3 aşağı 5 yukarı sürecin nasıl ilerleyebileceğini anlattım ve nitekim de süreç dediğim şekilde ilerledi.

O zaman ertelenme kaçınılmazdı ve ertelendi
Sonrasında ösym takviminden önce tarih verilemezdi ve ösym takviminden sonra tarih de belirlendi
Kanunda yazanı uygulamakla yükümlü olduklarından kanunda yazan uygulandı ve buna karşı dava açıldı
Kanunda yazanın dışında bir yol izlenecekse buna karar verecek olan kişi hakimdi ve o da kararını verdi

Yani bizim ne istediğimizden bağımsız şekilde yalnızca bu talihsiz sürecin gerektirdiği şeyler yani olması gereken şeyler yaşandı.
Kimilerimiz bunları tahmin etti kimilerimiz edemedi. Edemeyenler ise bunları tahmin edenleri bu durumlara sebep olmakla itham etti. Akla mantığa ise hiç yatmayacak şekilde.

Taa o zamanlar demiştim şimdi bulamadım, bu tarz gerçekleşmesi kimsenin şu an inisiyatifinde olmayan imkansız isteklerle etkinlik yapacağınıza bazı şeylerin en azından sınavın yapılması ne zaman mümkün olacaksa olsun şimdiden sözünü almak minvalinde makul isteklerle etkinlik yapın diye. Hiç bana gelmeyin bunlarla.

*Bu bitmek bilmeyen girdap tartışmaya da aylar sonra dönmek asla istemiyorum, bu konuyu sen açtın, bana cevap hakkı doğdu.

Eğer bu tartışmayı şahsi bir tartışmaya çevirecek olursan tek yapacağım şikayet etmektir.
Kısacası tartışmamız şahsiyetler üzerinden olacaksa sana şimdiden eyvallah.
Eğer fikirler çatışacaksa amenna.*

@maltus95
Gerçekleşmesi imkansız, anlamsız isteklerin peşinde koşacağınıza, azıcık aklı başında davranıp bu tarz mağduriyetlerin önüne geçecek sözler almaya yönelik talepleri akıl ederdiniz azıcık beni dinleseydiniz belki.
Bunu sen her durumda yalnızca kendi derdine düşenlere anlat.

öte yandan 18 gün önceden bu mağduriyeti yaşayan arkadaşlar için tutumun tavrım bellidir.
öncelik bu mağduriyetin yaşanmaması idi ve nitekim oldu.
tavrını önce ben diyen tutumda olanlara karşı koy.

@düdüklütencere2, içinde söyledi: 2020 Gelir Uzman Yardımcılığı Sınav İlanı

Ve bunu yapabilecek yalnızca o 27 kişi. Öğrendiğimiz kadarıyla idari davaları menfaati ihlal edilen kişiler açabiliyor yalnızca. (3 kuruşluk hukuk bilgimizle artist artist konuşmalar işte )

Bunun dışında vah çok üzüldüm, çok büyük haksızlık gibi söylemler çöpün yanına tenceresinin dibindeki yemek artığını koydu diye kendini dünyanın en hayvansever en iyi kalpli insanı sanan kişilerin vicdan rahatlatması gibi kalır.

Bu konuda mağduriyet yaşayanlardan burayı okuyanlar varsa bu konuda cesaretli davranmalarını temenni ve tavsiye ederim.

Çünkü; idare bu kararı alırken, zaten aksi bir karar çıkamaz diye değil; eğer aksi bir karar alınacaksa yani kanunda yazanın dışında bir karar alınacaksa, kendini kanunda yazanın dışında bir şey yapmış olmaktan sorumlu hissetmemek için, bunun sorumluluğunun mahkemece alınmış bir kararla olmasını yeğleyeceği için böyle bir tavır sergilemiştir.

Ha özele girip mevcut durumda ne isterimi merak ediyosan;

öncelik o 27 kişinin hakkının teslim edilmesiydi ve bu gerçekleşti. o nedenle buna sevinirim

bu hakkın teslimi ile birlikte sınav yine aynı tarihte yapılabilecek ise; iyi bari fazladan beklemicez diye sevinirim.

bu hakkın teslimi için gereken yol beklememize yol açacak ise; iyi bari en azından bu süreçte dereceli puanlı adayların bekledikleri mülakatlar açıklanır üst puanlar temizlenir yarışacağımız güçlü rakiplerden bi kısmı temizlenmiş olur diye sevinirim. zira aksi halde duy başvurularından sonra karşılaştığımız tablonun benzerini kurum sınavı doğru sayılarında da görür ve yuh 90 doğru ile açıkta kaldık cümlelerinin havada uçuşlarını seyrederiz.

benim için 2 durumda da sakınca yok açıkçası.

Burada gerçekleşebilmesi ihtimal dahilinde olan şeyler hakkında istişare etmek yasak.

Yalnızca; ''umarım sınav ertelenmeden yapılır'' , ''inşallah ertelenmez bu sınav'' , ''yıllardır bu sınavı bekliyoruz, emeklerimiz çöp oldu ve bıktık artık ders çalışmaktan'' gibi şeyler yazılabilir.
Çünkü bunlar faydalı bilgi.

Ve bazılarımız anne karnından direkt alan bilgisi donanımı ile birlikte dünyaya geldi.

@guy-mağduru
hocam şöle

daha önce şu alıntıda belirtmiş olduğum sebepten ötürü bu süreç yaşanmış olabilir

@düdüklütencere2, içinde söyledi: 2020 Gelir Uzman Yardımcılığı Sınav İlanı

İdare her zaman kendini garantiye alacak kararı verir. Bu da ne demek; yazanı uygula demek.

Neden böyle; çünkü idarece bu kararı verecek kişi kendince yorum yaparak, haklıya haksıza kendince karar vererek, bu adamların hakkı yendi o yüzden 35 yaşını dolduranları da ben alıyorum bu sınava derse, yarın bigün karşısına birisi çıkıp bu adamlar sınav tarihi itibariyle 35 yaşını doldurmuş siz nasıl bu adamları açıkça sınava giremeyecekleri yazmasına rağmen sınava soktunuz, sen idare olarak yazanı uygulamak zorundasın dediğinde, bu kararı alan idare kendini savunamaz.

Ama yazanı uygularsa, yani 35 yaşını dolduranları kazanmış oldukları haktan mahrum ederse ve yarın bigün birisi gelip; bu adamların hakkı yendi siz nasıl bu adamları sınava sokmadınız derse idare der ki; kanun buydu ve ben bunu uyguladım, bu konuda itirazın varsa buna karar verecek kişi ben değilim davanızı açın.

Yani, ''biz bunları biliyoruz da, bu kararı alanlar bilmiyor muydu bunun kazanılmış hak olduğunu'' düşüncesi yersiz. Evet biliyorlar. Ama bu konuda yazılı olanın dışındaki yorumu yapacak, bu yönde karar verecek olan kişi ise ''hakim''.

Hukuki açıdan düşünüldüğünde ise; sanırım 27 kişi mağdur bu durumdan, tam emin değilim sayıdan. 5000 kişide 27 kişi oran olarak az görünebilir göze ama 27 kişinin aynı konuda itiraz etmesi yürütmenin durdurulması için ciddi bir sayı.

Şimdi burada ben sadece yaşanan durumu değerlendirmeye çalıştım. Yani yukarıda söylediklerim temennim değil, yaşanan durumları kendi gözümden anlamlamdırmaya çalışmam.

@kpsslik

Akıbeti ne olur bilmem ama;

1- eğer 27 kişinin yaşadığı mağduriyetin giderilmesinin tek yolu bizim biraz daha beklememize yol açacak bir yol ise, yani mevzu bahis hakkaniyet ise; razıyım. bizim için sadece biraz daha geç olur ama aksi durum o 27 kişi için son olur.

2- eğer böyle bi sebeple süreç uzarsa; duy başvurusunda karşılaştığımız tablo ile karşılaşmamamıza da yarar. henüz dereceli puanların üst kurumlara yerleşmeleri hallolmamışken, mülakatlarının hallolmasını bekleyenler varken, doğal olarak belli bir puanın üstündeki adayların dahi her ilana başvuruyor ve sınavlarına giriyor oluşu, bu kurum sınavının da kapatacağı doğru sayılarının, aynı duyun kapattığı puanlardaki gibi astronomik şekilde yüksek olacağına yol açacak olması su götürmez bi gerçek. sonra yuh 90 doğru ile kapatmış 92 doğruyla açıkta kaldımlar uçuşur havalarda.
belli mülakatların hallolması ise bu duruma olumlu şekilde tesir edecektir.

bu 2 neden ile sürecin uzaması çok da sakıncalı gelmiyor. hatta 2. durumda söylediğim bardağın dolu tarafı.

@aytenka

Ben bir şeyi merak ediyorum. Çok üzüldüm, tabi ki hakları yenmesin diyenler; bunun nasıl telafi edilebileceğini, bu hakkın nasıl iade edilebileceğini ummaktalar?

Tamam hadi tekrardan bu kişileri de sınava almaya karar verdik kararının, iki arkadaşın kendi arasında problemini çözmesi gibi basit bir cümleye mi bağlı olduğunu sanıyorsunuz?
Bu işler yasal işler, belli prosedürü olan işler, bu da belli süreçlerden geçmeyi gerektirir.
Bunu göze alamıyorsanız şayet; hiç girmeyin ''çok üzüldük, hakları yenmesin'' toplarına. Zira bi anlam ifade etmez. Atıyorum; belgesellerde afrika'daki aç çocukları görüp çok üzüldüm demek kadar yavan bir vicdan rahatlatması olur ancak.

2018'de puanını alıp öylece bekleyenlerden biriydim ben de. Bu sene tekrardan puan alıp sizlerle aynı süreci, aynı hayat mücadelesini yaşayan, sizler gibi kaç yaşına gelip ailesinin eline bakanlardanım ben de. Ve buna ek olarak bu yaşanan durumda mağduriyet yaşayan adaylar için ben gerçekten üzüldüm. Ve bu mağduriyetin telafisi için gerekenleri de eğer gerçekten üzgünsem göze almaya da razıyım. Gerçekten üzülüp, hakkı hukuku savunan insan; önce can sonra canan demez maalesef. Ya önce ben sonra başkaları dersin; ki bunu diyorsan hakka hukuka herkes için önem verdiğini dile getirmenin bir manası kalmaz; ya da hak yenmesin diyorsan önce ben demezsin.

Ne olur, ne biter bi fikrim yok. Ama her ne şekilde olacaksa olsun bu mağduriyetin ortadan kalkması için neyden fedakarlık etmem gerekirse gereksin; benim önceliğim bu mağduriyetin ortadan kalkmasıdır.

Kendi adıma konuşmam gerekirse; daha dün bir mülakatım vardı ve mülakata konulara hazır olarak girdim, yani herhangi bir sınava hazırım, sınav tarihi ile ilgili bi sorunum yok, aşağı yukarı hazır sayılırım ancak sınav tarihinden daha önemlisinin bu mağduriyetinin yaşanmaması olduğu kanaatindeyim. Şayet bu mağduriyetin giderilmesi için tek yol biraz daha beklemek kalıyor ise; ona da razıyım. Yoksa kimse haktan hukuktan bahsetmesin, kimseyi bencillikle suçlamasın, buna hakları olmaz bir daha.

Bu başlıkta durumun analizini, olabilecek ihtimaller hakkında, olası gidişatlar hakkındaki fikirlerinizi yazınca, ardından hemen, aslında ''şöyle olursa böyle olur, böyle olursa şöyle olur'' şeklinde yürüttüğünüz fikirlerinizi sanki sizin temennilerinizmiş gibi algılayıp, sen ocusun, sen bucusun, sen şöyle istiyosun, sen böyle istiyosun ayrışmasına gidiliyor hemen. Bu başlığın tabiatında bu.

Bu şey gibi; bi arabaya biniyosun, şoför arabayı çalıştırıyor, marş basmıyor, diyorsun ki galiba araba bozulmuş bi baktırmak lazım, şoför diyor ki sen benim arabamın çalışmamasını mı istiyorsun.. böylesine analitik çerçeveden uzak

Buyrun acele ilan gelsin sevdanızın sonuçlarını
Bi şu yukarılar temizlensin, üst kurumlar bi derecelileri önden temizlesin, şu ilanlar şöyle iç içe gelmesin, geç olsun güç olmasın dedikçe kaç yıldır bekliyoruz bıktık yıldık demagojilerine maruz kaldık.

Başka bir ilanda 120 kişilik bir mülakata kalabilmişken, 1200 kişilik 'duy' mülakatına kalamamış olmak. işte bunlar hep komik şeyler