Öncelikle yine aynı şeyleri konuşacak olmak sıkıcı, ama o zaman da farkındaydım karşımdaki ne diyor diye okumadan yazdığınızın, şu an yine belli oluyor.
İlk tartışmamız:
Sınavın ertelenmesini doğru bulduğumuz tarih aralık ayı idi ve aralık ayında ösym dahil tüm sınavlar ertelenmişti, Çünkü; ''ülke olarak yeniden yasakların olduğu kısıtlama tedbirleri ilan edilmişti''. Yani zaten olacak olan ertelenmesi idi. Bunu anlatıyorduk. Ve o şartlar altında kısıtlanma tedbirlerine ülkecek geçilmiş olmasını doğru buluyorduk ve dolayısıyla o yeni kurallar ile sınavların yapılması koordine açısından zaten mümkün olamıyordu.
İkinci tartışmamız:
Aralık ayındaki tüm sınavlar daha yeni ertelenmişken ''arayalım, baskı yapalım, yapsınlar sınavımızı'' diyordunuz. Diyordum ki; ertelenmeye sebep olan konularda bi değişiklik olmadan sınavınızı yapamazlar.
Üçüncü tartışmamız:
O zaman arayalım, ''sınavımızı hemen yapsınlar değil ama bi tarih versinler'' e çevirdiniz muhabbeti.
Diyordum ki; bu kısıtlama döneminin ne zaman neler getireceği ne zaman hastane doluluk oranlarını istenilen seviyeye indireceği şu an belli olmadığından, yani ne zaman esnemeye gidileceği şu an belli olmadan, bu konuda öngörü elde edilmeden, tarihler de bu konuya bağlı olacağından size bir tarih veremezler diyordum.
Dördüncü tartışmamız:
''Tarih veremiyorlar ama ne hikmetse sayıştay sınavı ocakta yapılıyor, vakıf 7 şubata sınav koydu ne iş'' diyordunuz.
Diyordum ki; sayıştay da tarihinin yaklaşmasını bekler vaziyette bir değişiklik yoksa erteler. Erteledi.
Diyordum ki; vakıf sonradan ilan etti, tarihiyle ilan etti, ama şu an diyemez ki yüzde yüz verdiğim tarihte yapacağım. Bakar duruma, durumda değişiklik yoksa o da erteler diyordum.
Hatta biriniz öyle bi şey olmazsa söylediklerini yutacak mısın demişti. Ki ben de eğer verdiği tarihte durum müsait olacak gibi görünüyorsa ertelemez yapar ama bakar ki durum müsait değil erteler onu bilemeyiz demiştim. Ki erteledi.
Ve en başından sonuna kadar diyordum ki; sınav tarihlerinin yeniden belirlenebilmesinin bağlı olduğu şartlarda bir öngörü oluştuğunda bu konuda ilk pozisyon alacak ÖSYM olur, onun takvimi beklenir, sınav tarihlerinin yeniden belirlenmesinde sorumluluk açısından ÖSYM sınavları emsal olur, o yüzden onun inisiyatifine bırakılır tarih verilebilmesi için mümkün olan zaman. Yani yeniden tarihlerin verilebilmesinde en büyük gösterge ÖSYM'nin sınav takivimi açıklaması olur diyordum ve nitekim öyle oldu.
Yani aslında başından beri ne dediysem oldu ama ne hikmetse benimle tartışmalarınızdan hala sizin muhakeme yeteneğiniz doğru çıkmış gibi görüyorsunuz kendinizi.
Ve ben bunları söylerken ama biz bıktık, ah emeklerimiz vah emeklerimiz diyordunuz, işsizlik çok mu hoşunuza gidiyor gibi sitemlerinizi bana ediyordunuz ilginç bi şekilde. Ben sadece gerçekçi olmaya davet ediyordum, neyin mümkn neyin mümkün olmadığını sürecin aşağı yukarı nasıl ilerleyebileceğini size anlatmaya çalışıyordum.
Şimdi ise ÖSYM takvimini açıkladı ve tarihlerini ortaya koydu ve o takvime göre de boş kalan yerlere yavaş yavaş diğer kurum sınavları, sayıştay, vakıf bank vb... teker teker tarihlerini alıyor.
Ve bu tarihler alınırken de hazır tarihler yeniden belirleniyor olduğu için olası çakışma durumlarına da dikkat ediliyor. Dersen ki önden tarihi vakıf kapana kadar hmb nerdeydi ? hmb'yi birden çok sınav ilgilendiriyor.
Öte yandan ösym sınavları her ilde yapılan sınavlar olduğundan kısıtlama tedbirlerinin esnetilmesi yönünde her şehirde yapılmaya elverişlilik açısından kendi sınavları daha önde. Dün kabine toplantısından sonra dikkat çekilen 1 Mart gibi bir tarih var bu kısıtlama tedbiri kurallarının esnetilmesine işaret eden. Ki baktığımız zaman da diğer sınavlar daha çok marta yığılıyor gibi. Tam olarak dediğim şekilde, kısıtlama tedbirleri esnetilmesi konusunda öngörüler ile hareket ediliyor yani.
Siz şimdi ''e hani ne oldu hani ÖSYM takviminden sonra açıklanır diyordunuz'' diyosunuz ama e zaten öyle oluyor yani işte. Kısıtlama dönemi sebebi ile ertelenen sınavlar tarihlerini belirliyor işte. Ve siz süreci hala yine sadece guy özelinde görmeye devam ediyorsunuz.
Şöyle bir takvime bakıldığında şu an en iyi ihtimalle bile 30 günden fazla zaman sonra yapılabilmesi mümkün olan bir sınav için, sınavdan en az 30 gün önce duyurusu yapılır denilen bir tarih için al bak ne oldu gördünüz mü açıklamıyolar feryatları atıyorsunuz
Bir de duyduğunuz her bilgiye, her duyuma anında balıklama atlıyorsunuz. Bunu da en aşağıya not düşeyim.
Bu başlıkta bu konuda konuşabileceğim söyleyecebileceğim her şey bu kadar, aradığı cevabı buradan alamayanınız varsa da bu konuda söyleyecek başka bir şey yok, tekrar tekrar aynı şeyleri konuşmaya da gerek yok, aradığınız cevap burada bi yerlerdedir siz alamamışsınızdır.
İyi forumlar.