...
"kötü insanları tanıma senesi
can çekişmekte adımın 5 hanesi
....
yok elinde sabırdan öte bir kozun Yunus'um"
"Gerçek pehlivan, güreşte rakibini yenen değil, öfkelendiğinde öfkesini yenendir."
kendi kapımın önünü temiz tutacağım...
...
"kötü insanları tanıma senesi
can çekişmekte adımın 5 hanesi
....
yok elinde sabırdan öte bir kozun Yunus'um"
"Gerçek pehlivan, güreşte rakibini yenen değil, öfkelendiğinde öfkesini yenendir."
kendi kapımın önünü temiz tutacağım...
...
Güneşli bir günde
Masmavi göreceğiz Karadeniz’i
Balkaya’dan Karpuz’a kadar.
Karış karış biliriz bu şehri;
EKİ’nin çiçekli bahçeleri,
Rıhtıma kömür taşıyan vagonlarıyla;
Paydos saatlerinde yollara dökülen,
Soluk benizli insanlarıyla.
Siyah akar Zonguldak’ın deresi
Yüz karası değil, kömür karası
Böyle kazanılır ekmek parası.
Orhan Veli Kanık
...
“İnsan düşmekten değil, düşerse hadi kalk diyebilecek bir dost sesi duyamamaktan korkar.”
Aldous Huxley
...
"Karamsarlık, neşeye göre daha bulaşıcıdır."
Filibeli Ahmed Hilmi
...
"Umudumuz, acımızdan daha büyük olmalı."
Cahit Zarifoğlu
İİBF/SBF mezunları olarak devlet idaresinde görev almak üzere yetiştiriliyoruz. Dolayısıyla bürokrasi üzerine gözlem ve değerlendirme yapmak en doğal hakkımız hatta olması gereken bir durumdur. İdarenin yapılanması üzerine kafa yormak mesuliyetimiz olduğunu düşünüyorum.
Çalışma alanları itibariyle bu kadar farklı ve hacim olarak da bir o kadar büyük iki bakanlığın birleştirilmesi bana en başından beri doğru gelmiyordu. Hantallığa sebep olacağını, karmaşıklığın işlerin idaresini zorlaştıracağını düşünüyordum. Birçok insanın da böyle düşündüğünün farkındayım. Ancak devlet büyüklerimiz böyle bir karar aldı, eksiğiyle gediğiyle herkes süreci gözlemledi. Bakanlıklar birleştirildiğinden beri yeniden ayrılması konuşuluyor. Eğer süreç bu minvalde ilerlerse kaybettiğimiz zaman ve enerjiyle kalacağız. Böyle bir ihtimalin gerçekleşmesinin sınav sonuçlarına ve ilanlara etkisi ne olur, hızlandırır mı yavaşlatır mı bunun üzerine fikir yürütebiliriz elbet ? Ama şu bir gerçek bir alan diğerinden daha önemsiz değil ne olacaksa biran önce olması ve işlerin rayına oturması gerekir. Umuyorum en hızlı şekilde bu konular halledilir.
Hayırlı kandiller değerli forumdaşlar. Dualarımızın kabulü dileğiyle.⚘
@elisa Birer eserle eşlik edeyim paylaşımlarınıza
Tanburi Cemil Bey'in meşhur eserlerinden:
https://youtu.be/jH95J48swk4
Bu şarkıyı da bir ay kadar önce radyoda duyduğumda şaşırmıştım, varlığını unutmuşum
https://youtu.be/XtgwjX943TM
...
Bir gün sormuşlar ermişlerden birine:
"Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır?" Bakın göstereyim demiş, ermiş. Önce sevgiyi dilden gönüle indirememiş olanları çağırarak onlara bir sofra hazırlamış. Hepsi oturmuşlar yerlerine. Derken tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş ve arkasından da derviş kaşıkları denilen bir metre boyunda kaşıklar.
"Ermiş bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz" diye bir de şart koymuş. "Peki" demişler ve içmeye teşebbüs etmişler. Fakat o da ne? Kaşıklar uzun geldiğinden bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlar ağızlarına. En sonunda bakmışlar beceremiyorlar, öylece aç kalkmışlar sofradan. Bunun üzerine "şimdi" demiş ermiş, "sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım yemeğe." Yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen ışıklı insanlar gelmiş oturmuş sofraya bu defa. "Buyurun" deyince, her biri uzun boylu kaşığını çorbaya daldırıp, sonra karşısındaki kardeşine uzatarak içirmiş. Böylece her biri diğerini doyurmuş ve şükrederek kalkmışlar sofradan "işte" demiş ermiş, "kim ki gerçek sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse, o aç kalacaktır ve kim kardeşini düşünür de doyurursa o da kardeşi tarafından doyurulacaktır şüphesiz ve şunu da unutmayın, gerçek pazarında alan değil, veren kazançtadır daima."
"Dünyayı güzellik kurtaracak,
Bir insanı sevmekle başlayacak her şey"
? ? ?
@sınavsayar @albertcamus Bahsettiğiniz grupları, kişileri vs. tanımıyorum çünkü sosyal medyanın aktif kullanıcısı değilim. Onlar nezdinde olmamakla beraber şunu belirtmek istiyorum. Gerçekten ortak bir derdiniz varsa samimi olarak savunucusu iseniz para, popülizm, rant, kavga, ideolojiler ve bunun gibi bir sürü şeyin arkada bırakılması ve bir araya gelinmesi gerekir. Ancak bunu gerçekten başarmak yürek ister
@fatman06 @mrnobody Allah yardımcınız olsun arkadaşlar, kadınlar sadece düğünde bayramda hesap veriyor siz böyle her hafta
@paretowilfredo İlanlar öyle bir hal aldı ki günlük değil anlık durumlar değişiyor. Eskiden insanların duyum alanlara kızma lüksü vardı, şimdi duyum lüks oldu
@yamanoglan @buchanan Ramazan ayı sınava, mülakata engel değil arkadaşlar. Kurumlar bu süre zarfında da sınavlara devam eder.
Bizim memleketten başka bir yerde, dünyada yani diğer ülkelerde seçim var diye böyle enteresan bir atmosfer oluşuyor mu. İnsan gerçekten merak ediyor.
(Not: İleti-başlık eşleşmesi yapıldı:)
...
"yürüdün kınında kılıç yüreğinde aşk
dünya atlıların hışmına uğramış gibi toz ve duman
ortalık putlarla dolu İbrahim yorgun düşmüş olmalı
ve bu açıdan bakınca Yakup
kör olmakta son derece haklı
Yusuf doğuran bir kuyum yok
Davudi bir sesim yok Zebur söylemek için
İsa’nın yakışıklı alnından
kilise duvarlarına çakılan
grotesk bir çarmıh kaldı geriye
ve onca hikmetinden Musa’nın
kekemelik, israil’e…
Musa kekelerken oysa
söze şarkılar bahşeden bir sesi vardı
bunlar kekelerken havada
kurşun sesleri ve çocuk çığlıkları…
demem o ki Zülfikar’a davranan elin
eksikliği hissediliyor şu an dünyada
seni sırtından hançerlediler çünkü başka şansları yoktu!
risk almayı gerektirir seninle göz göze gelmek
seni sevmek bir insanı sevmenin iskelesidir
bugün ne dünden bir sonraki gündür ne yarından bir önceki…
bugün hem dünkü gündür hem yarın ve sonraki
yani mütemadiyen seninle yaşıyor olabilmek gibi bir bahtım var
mesela bir akşam Resul’ün evine giderken beni de uykumdan al
insan önce annesini sever, sen önce O’nu sevdin
O’nu sen kırıp çıkardın insanın kendini seyrettiği aksinden
şimdi bazıları mübalağalı buluyor beni
bazıları gülüp geçiyor ki senin
vurduğunu cehenneme postalayan bir kılıcın vardı
ama onları görsen ağlardın merhametten
...
ben senden öğrendim ki oysa inanmak
mesela dost için ölüme yatıp orda
teslimiyet doğuran bir uykuya dalmaktır
dünyaya senin gözlerinle bakmak isterdim ya Ali
şurasında biraz vicdan olan herkesin seni sevmek borcu var
bir puta dahi inanmanın varsa inanmakla bir alakası ki var
insan senin Resul’e teslim oluşunla inanmayı tamamlar
...
seninle en sevdiğim müştereğimiz
ikimiz de en çok hep, hep O’nu seveceğiz
zannımca sonumuz tam da şöyle olacak
sen Hüseyn’in başını koyacaksın ortaya
paramparça olacak gönül zembereğimiz
sen Hasan’ın ağusundan taslarla sunacaksın
musallat olmayacak nefis en-gereğimiz
sen Fatma’nın gözlerini bizle paylaşacaksın
hakikat söyleyecek aşk ile yüreğimiz
senin kalbin bir abanın altında korunmuştur
benim kalbime de yer var mı orda ya Ali?"
"Duyulur iç ses
Uyan ey kaplumbağa kelimeyi kımıldat
Çünkü kıyamet sezilsin otobüs devrilsin
Kımıldat kanlarını
Koşanın yıldırım gibi duranın
Susanın ve dağlarla konuşanın
Kendiyle
Dağları konuşturanın
Aklı çok kez hançerce bulunduranın
Kendini sürü için öldürüp
Sürüyü çobansız bırakan çobanın
Hep içilmez sulara varan koyunların
Mermerin namütenahi bekleyen kayanın
İçinden hata edilerek çıkarılanların"
Cahit Zarifoğlu
Yolunu değiştirmeden devam ettiğin sürece,
Ne kadar yavaş gittiğinin bir önemi yoktur.
Konfüçyüs