Güncel Ekonomik Gelişmeler
-
@golden-ratio Analizinin özellikle son kısmına harfiyen katılıyorum dostum. Büyük firmaların yapılandırma istemeye başlamaları da zaten sallanmıyorlarsa dahi titremeye başladıklarının göstergesi ve bu hiç hayra alamet değil. En büyük kamburumuz özel sektörün borçluluğu ki söylediğin netice ile kendimize has bir kriz üretmek üzereyiz. Hayrolsun sonumuz.
-
Saman ithal, hayvan ithal; MILLI icecegimiz ayran. Afiyet olsun. Soguk soguk icin
-
Dış borç 453 milyar dolar dış borcumuz var. Son bir ayda dolar kabaca yüzde 15 değer kazandı. Yani dış borcumuz yaklaşık olarak 70 milyar TL arttı. Yine cebimizdeki para yüzde 15 azaldı. Maaşlarımız yüzde 15 eridi. Peki bu bir aylık enflasyon kaç açıklanacak :)) Yüzde 2 o da en baba hadi yüzde 3 olsun.
-
@paca08 İşsizlik ile uyumlu olur dostum. İstihdam ile büyüyoruz, enflasyon bizim ne'mize?
-
@paretowilfredo geçen arkadaşımla da tartışıyorduk sabit kur rejimine tekrar döner miyiz diye ,Böyle devam ederse başka çaremiz kalmayacak.Ki biz sabit kur için yüksek döviz rezervine de sahip değiliz ,Bu yüzden eğer geçilirse de 1$ artik kaç tl olmalı ,düşünün ???
-
@golden-ratio Seçim sonrası şayet iktidar aynı kalır ise ilk yapılacak hamlelerden birisi olduğu kanaatindeyim aksi halde kuru elde tutmamız çok olası değil. Eldeki döviz rezervi ile 7 ilâ 8 TL arası bir yerde konumlandırabiliriz sanıyorum. Bunun neticelerini ve beraberinde gelecek sıkı maliye politikasını da düşününce, kemer sıkmaktan çok daha fazlasına mecbur kalacağız.
-
@golden-ratio geçilemez hocam dünyada artık hemen her ülke esnek ve serbest dolaşıma açıkken rezervi bitirir tekrar esnek kura dönmek zorunda kalırız
-
@maxmin Orası muhakkak dostum ama kısa vadeli bir tedbir, tedbirden de öte zorunluluk haline gelmesinden endişeleniyorum.
90'larda Türkiye İran olmayacak, hatta rahmetli Yazıcıoğlu'nun dediği gibi Suriye yaptırmayacağız vs. geyiği yapılırken bugün Türkiye Zimbabwe olacak diye endişe etmeye başladık.
-
bırakın sabit kura geçilmesini, söyletisi bile doları uçurur gözden kaybeder bi daha bulamayız o yüzden sabit kura geçilmesi imkansız.
-
@maxmin Eğer geçersek 1$ Kaç tl olmalı derken zaten kastettiğim halkın ve bankaların Mb dolar rezervine spekulatif atak baslatmayacak bir pariteydi.Yani halk ve bankalar oranı yeterli bularak mB rezervini eritmeye calismamasi.Iyı paranın kötü parayi kovmasi sağlayacak bir fiyat .Şu an brüt rezrvimiz 85 milyar $ Bu brüt rezerv.Mb nin net rezervi Tam ne olarak ne kadar bakmadım .Analiz yapmadım ama 7-8 az bence
-
@golden-ratio Şu an net Uluslararası Rezerv 32 Milyar Dolar düzeyinde. Brüt olarak da 84 Milyar Dolar döviz, 24 Milyar Dolar da altın rezervi mevcut. Ben de bir analize dayanmaktan daha ziyade tahmini bir rakam olarak söyledim. Biraz kurun rezervlere göre hareketine bakarak. Ancak bu da sağlıklı değil çünkü bizde kuru güdüleyen tek bir motif yok. Özellikle belirsizliğin de iteklemesi, keza @genclerbirlikli 'nin söylediği gibi bu gibi bir paniğin de çok farklı noktalara taşıması olasılığı mevcut. Bakalım izleyip göreceğiz ancak aktif müdahaleden seçime kadar kaçınılacağı kanaatindeyim ben. Bu da biraz daha tırmandıracaktır kuru. Bunu aslında tek başına dövizin değerlenmesi olarak değil artık TL'nin batması olarak adlandırmak daha doğru hale gelmek üzere.
-
@paretowilfredo Bunu ancak Imf teklif eder heralde bize vaziyet oraya varırsa benim merak ettiğim bu durum ne kadar devam ettirilir mart'a kadar zor
-
@maxmin Mehmet Şimşek bu durum daha bu hale gelmeden IMF ile görüşmeye gitti dostum. Ardında ne var görüşmenin bilmiyoruz. Ne kadar süreceğini seçim sonucu belirleyecektir. Çünkü istikamet ancak o zaman belli olacak. O vakte değin bu tırmanış fasılalarla sürer.
-
@paretowilfredo hocam yinede ümit ediyorum kendimize has durumumuz belirsizliğimiz ortadan kalktığında sağlıklı adımlarla beraber düzeltmeler yaşarız. Dünyada da işler durulsa şu petrol fiyatları ve abd'nin petrol üreticisi ülkelerle ilişkileri gibi meseleler rafa kalksa iyi olucak çifte vurgun yiyoruz resmen fed'in kararınıda etkiliyor
-
@genclerbirlikli yalnız bir iktisatcinin,ekonomistin bu tarz mutlak soylemlerde bulunmamasınin yararına olacağı kanaatindeyim Bekleyislere ve tahminlere dayalı olarak oluşturduğunuz ekonomi politikaları her zaman istediğiniz sonuçları vermeyeceği gibi (Lucas eleştirisi ) kanaatiimce ileriye dayalı sonuçları düşünerek yaptığınız varsayimlara dayalı bir tahmininiz de mutlak olarak doğru sonucu vermeyebilir.
Keynesin modelini hatırlayın ve bu konu her aklınıza geldiğinde (yalnız bu konuda ) onu şunu hatırlayın..Yatirimlarin faiz duyarlılığı (b) hiçbir zaman sıfıra eşittir demiyor ,sıfıra yakındır diyor . Ilerde gelecek eleştirilere ben sıfırdır demedim ,yakındır diyebilmek için.
Siz de sabit kura geçmemiz imkansız demek yerine Bence sabit kura geçmemiz oldukça zor görünüyor deseniz daha uygun olur sanki ..
Ilerde geçince ben geçmek imkansızdir demedim diyebilmek için...... -
@golden-ratio hocam yazdıklarınız için teşekkür ederim ama bu sabit kur meselesi imkansız
-
@maxmin Dış dinamikler bir şekilde hale yola girse bile dostum bizim kısa vadede düzeltmekte zorlanacağımız sorunlar var. Kökleşmiş ve yapısal sorunlar bunlar. Bunları düzeltmek için de hangi iktidar olursa olsun elini taşın altına koyup yapısal tedbirler almak zorunda.
-Gerek kamu harcamalarının yüksekliği ve kamudaki israf kültürü,
-Gerek tüketim toplumunun durmadan körüklenmiş olması. -keza bu çağın koşulu olarak nitelenebilir ancak bunu tolere edecek bir üretim potansiyelimiz olmadığından sorun yaşıyoruz-
-İşsizliğin gerçek anlamda ortadan kaldırılması. Gizli işsizliğin yok edilmesi ve ciddi şekilde şişmeye başlayan genç işsizliğe çözüm bulunması -ki bunun yolu gerçek bir eğitim reformudur-
-Gelir dağılımı adaletsizliği
-Bunlara bağlı diğer sorunlar ki dış ticaret dengesi bunda en ciddi sorunumuz diyebiliriz.ve daha çoğaltılabilecek yapısal sorunlar.
Bu tip daha da çoğaltılıp detaylandırılabilecek yapısal sorunlara yapısal tedbirler almadan kısa, hatta orta vadede önümüzü görmemiz çok kolay görünmüyor malesef dostum. Sonumuz hayrolsun demekten başka da elimizden bir şey gelmiyor şu an için.
-
Secimlere kadar 1 ay var dolarin cok rahat bu gidisle 6 tl yi gorebilecegini dusunuyorum an itibari ile 4.74 tl. Ekonomi gercekten rayindan cikmis durumda son 5 ayda tl %17 deger kaybetmis boyle giderse venezuelaya dogru hizla ilerliyoruz malum ordada ciddi bir ekonomik cokuntu soz konusu. Turkiyenin 240 milyar dolar ozel sektorden kaynakli dis ticaret acigi var ve bu parayi 1 yil gibi bir surede bulmasi lazim dolayisiyla dolara talep cok ama piyasalarda dolar yok. Merkez bankasi elindeki butun araclari kullaniyor kullanmadigi arac kalmadi ama care etmiyor. Dis yatirimciyi tekrar ulkeye cekmek icin tek yol var o da faizleri yukseltmek bunada basta cb olmak uzere hukumet sicak bakmiyor. Anlayacaginiz assagi tukursem sakal yukari tukursem biyik sendromu yasiyor ekonomi. Birde ustune secim donemi belirsizligi eklenince gostergeler iyiye gitmiyor. Suan eminim hukumetin tek umudu turizm sektoru. Bu yaz söyle nitelikli doviz birakacak bol nol harcayacak epey bir turist gelirde azda olsa ekonomi nefes alir umarim. Ekonomideki bu depremi sadece spekulatif sebeplere baglamak bence yersiz. Ciddi anlamda kronik bir uretim sorunu var Turkiyenin. 16 yildir tek basina iktidar olan bir hukumet bu sorunu cozemediyse baska kim cozecek onuda bilemiyorum. Ulkelerde genel olarak boyledir bu ekonomik krizle iktidara gelinir ve bir baska ekonomik krizlede iktidardan gidilir. Turkiye umarim bu sureci en az hasarla atlatir ve ulke olarak rahata kavusacagimiz gunler gelir. Mevcut iktidar kalsin veya gitsin orasini bilemem ama artik ekonomi alaninda cok ciddi reformlara ihtiyacimiz oldugu asikar. 3. Dunya ulkesi degil koskoca milletiyle devletiyle Turkiyeden bahsediyoruz. Bu ulke 3-5 tane dis yatirimci para babalarinin oyuncagi olmamali. Istedikleri gibi at kosturmamalilar dovizi ziplatip ziplatip durmamalilar. Bu mahkumiyetten bu ulke kurtulmali artik yeter!!!
-
@genclerbirlikli Aklıma Şu geldi . Ben Bernanke 2008 krizi döneminde Fed Baskani idi.Kriz olmadan önce krizi ongoremedigi için yapılan eleştirilere "Aslında krizin çıkacağı belliydi diyerek cevap vermişti.Ardından da Nassim Taleb "Siyah Kuğu "teorisini ortaya çıkmıştı.
Eğer sabit kura gecilirse "Siz de zaten belliydi ,Başka çaremiz yoktu derseniz size hatırlayacağım bu sözünüzü -
@golden-ratio hocam şimdi kur sistemini değiştirmek ortamlarda söylemeye benzemiyor. 1980 öncesinde devletçi/planlı ekonomiye sahip türkiye 1980de uygulanan şokun etkisiyle ( şok doktirini belgeselini mutlaka izleyin ) dışa açıldı, neoliberal dünyaya merhaba dedi ( kimin kime dediği tartışılır elbet ). neyse bu süreçte imf bazı reçeteler verdi, hükümetler uyguladıkça işler yolunda gitti ( kim için yolunda gittiğine girmiyorum, ekonomik göstergeler iyileşti mesela enflasyon düştü vb. )bu reçetelerin süresi dolunca hükümetler popülist politikalara giriştiler, büyümeyi öncelik haline getirdiler ve işler sarpa sarmaya başladı. sonrası kriz yine imf yine sarpa sarma diye kısır döngünün içinde 1980 den 2001 e ulaştık ama ne ulaşma. hepimiz az çok yaşadık gördük okuduk biliyoruz. bu 20 yıllık süreçte sabit kur devam ediyordu ve sürekli iç ve dış sebeplerle banka, banker, bankacılık krizleri yaşandı, enflasyon sürekli tırmandı; sorunlar günlük çözümlerle çözülmeye çalıştıkça içinden çıkılamaz halde geldi. 2001 de gegp ile adeta ülke ekonomisinde devrim yaşandı, derviş geldi ekonomi baştan aşağı değişti, tabi kur da artık sabit değil esnek kura döndü... şimdi şuraya bağlamak istiyorum; sabit kurdan esnek kura geçiş öyle 1 günde ya da 1 ayda olmadı. uzun bir sürecin birikimi, belki derviş gelmese yine abidik gubidik sistemlerle devam edilirdi. fakat şu bir gerçek ki eğer ekonominiz dışa açıksa, ihracata dayalı büyüme hedefliyorsanız, dış satıma çok çok önem veriyorsanız, her gittiğiniz ülkeyle serbest ticaret anlaşmaları yapıyorsanız, abnin 5. büyük dış ticaret ortağıysanız esnek kurdan dönüş yoktur. sermayenin bu kadar hızlı hareket ettiği bir devirde sabit kur düşünülemez, hele ki kapitalist dünya ile bu kadar içiçe geçmiş bir ekonomide hiç düşünülemez. hadi diyelim bir çılgınlık yapıldı ve geçildi; o zaman üçlü açmazın da gösterdiği gibi ya merkez bankasının bağımsızlığı elinden alınacak ya da sermaye hareketleri sınırlanacak. ikisi de birbirinden kötü sonuçlar doğurur. bu ülke artık neoliberal politikalarla yönetilen, uluslararası piyasaya eklemlenmiş bir ekonomiye sahip. krizler kapitalizmin olmazsa olmazıdır; ben 2018 gibi kriz olacağını 2013-2014 yıllarında tahmin edip arkadaşlarıma söylemiştim ve baya alaycı tepkilerle karşılaşmıştım. ben o zaman daha 2 ye gidiyordum ama nasıl öngördüm bunu ? hiçbir parametreye bakmadım, sadece o dönem hocamızın önermiş olduğu bir kitabı okuduğumda farkettim ki türkiye'de her 8 9 yılda bir kriz patlıyor ister iç ister dış kaynaklı ( dış kaynak derken dış mihrak değil 2009 gibi dış kaynak ) bu krizlerin patlama sebebi de bir takım sorunlar, bu sorunları çözülmeden kriz de atlatılmaz ve bu sorunlar öyle yada böyle çözülmek zorunda.
2001 e kadar süregelen sorunlar dervişin uyguladığı politikalarla çözüldü, iktidar o politikaların ekmeğini yedi ama hiçbir zaman da dervişin hakkını vermedi. sanki sihirli bir değnek değdirmiş gibi anlatıyorlar hala, halbuki açın bakın gegpna ve daha sonra yapılanlara; hepsi birebir uygulanmış en büyük kazanımlar olarak esnek kur ve bağımsız merkez bankası elde edilmiş( bunların yokluğunun sebep olduğu krizler için 90lara bakılması yeterlidir) ülkenin serbest piyasaya eklemlenmesi tamamlanmıştır.şimdi günümüze bakınca artık kurla merkez bankası bağımsızlığıyla oynamak yerine( söz konusu edilmesi bile doları nasıl ivmelendirdi gördük hepimiz) daha daha başka çözüm yolları aranmalı, acı reçete hepimiz için yazılmalıdır. ama bugün ne o acı reçeteyi hazırlayacak kemal derviş var, ne acı reçetenin sorumluluğunu üstlenecek ecevit var ne de acı reçetenin uygunlanma kaynağı olması için satılacak kuruluşlar var.